English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Woodlands

Woodlands translate Turkish

52 parallel translation
No gilt-edge securities, no rolling woodlands?
Malın mülkün, yatın katın yok mu?
I robbed that bank'cause I got tired of seein'... children roaming'the woodlands without food- - children roaming'the highways in this era of depression- - children sleeping'in old abandoned car bodies and junk heaps.
O bankayı soydum çünkü bu buhran yılında çocukların ormanlarda aç dolaşmasını, demiryolunun kenarında başıboş gezinmelerini, terk edilmiş arabaların içindeki hurda yığınları üzerinde uyumalarını seyretmekten bıkmıştım.
- Has this anything to do with the work... ... that Apagos and his men have been doing in the woodlands?
- Bunun Apagos ve adamlarinin ormanda yaptiklari isle bir ilgisi var mi?
Let the ships sail but keep sufficient force in the woodlands.
Gemiler geri gitsin ama ormanda kafi gücümüz kalsin.
The woodlands and the lakes bloomed and colour came to the earth.
Ahşap topraklar ve göller çiçeklendi ve dünyaya renk geldi.
In more open woodlands there are animals that have developed these two tendencies further : wallabies.
Daha açık ağaçlık bölgelerde bu iki özelliği daha da geliştiren hayvanlar bulunur. Valabiler.
A density of woodlands about a mile away.
Bir buçuk kilometre ötede yoğun bir orman var.
d Thinking of past glad hours d d Just breathe my name to the woodlands d d Sigh what your heart would say d d I know I shall hear your message, dear d d Born on the breeze away d d O winds that blow from the south d d Sighing so soft and low d d Whisper your secret sweet d d Whisper and I shall know d d Winds that blow from the south d d Breathe in my listening ear d d Come from the heart of my love d d Whisper and I shall hear N'
... Geçmiş mutluluk saatlerini düşünüyorum Sadece adını ormanlık alanlarda soluyorum Kalbinin ne söyleyeceğini dinle Mesajını duyacağımı biliyorum canım Uzakta esintiyle doğru Güneyden gelen o rüzgarlara Çok yumuşak ve iç çeker gibi Sırrını fısıldada tatlım Fısıldarsan bilirim Güneşten gelen rüzgarlara Dinlerim kulağım nefesinde Aşkım kalbinden geçenleri Fısılda ve ben dinleyeceğim...
The holodeck has given us woodlands and ski slopes, figures that fight and fictional characters with whom we can interact.
Sanal güverte bize ormanlar, ve kayak tepeleri ve... etkileşimde bulunup, dövüşebileceğimiz yapay karakterler verirdi.
Wild animals prancing through the woodlands.
Vahşi hayvanlar, ormanların dışına kaçtılar!
But here, the migration becomes an invasion, for the woodlands are a permanent home to others.
Ancak burada göç, ağaçlık bölgelerde sürekli barınan canlılar için bir istilaya dönüşüyor.
Savanna baboons roam the woodlands in troops, roosting in trees by night.
Babunlar ağaçlar da gruplar halinde gezinirler ve gece olduğunda tünerler.
Feeding on grasses adjacent to the woodlands, grazers come under an ever watchful eye.
Ağaçlıklara yakın yerlerde otlanan otçullar dikkatli gözlerle çevrelerini gözetlerler.
From eastern Siberia across Asia and Europe, to the woodlands and tundra of north America, birds are starting to fly south.
Kuzey Sibirya'dan Asya ve Avrupa'ya, Kuzey Amerika'nın koruluk ve tundralarından kuşlar güneye uçmaya başlıyor.
All over the world, woodlands and grasslands began to disappear, to be replaced by fields in which to grow crops of domesticated plants.
Dünyanın her yerinde ormanlık ve çayırlık alanlar kayboluyor ve yerlerini bitkilerin ekildiği tarlalar alıyor.
The deciduous and coniferous woodlands that grow in the seasonal parts of our planet are the most extensive forests on Earth.
Gezegenimizin mevsimsel bölgelerinde yetişen yaprak döken ve kozalaklı ağaçlıklar dünyanın en geniş ormanlarıdır.
The spring blooms of the deciduous woodlands have no equivalent in either the great conifer forests, or the tropical jungles.
Yaprak döken ormanların bahardaki tomurcuklanması kozalaklı ve tropik yağmur ormanlarından da büyüleyicidir.
These are the forests that we know well, the broadleaf woodlands of Europe and North America.
Ya yavru geyik bir hata yapacak ya da kurt birkaç mil sonra kovalamaktan vazgeçecek.
You came out of the Minnesota woodlands armed to the teeth and set upon your fellow man.
Minnesota Ormanları'ndan tepeden tırnağa silahlı olarak çıktınız ve insanların üzerine geldiniz.
In spring the woodlands are drenched in rain and suddenly in response an amphibian army appears among the leaf litter.
Bahar gelince ormanlar yağmura doyar ve buna yanıt olarak yerdeki yaprakların arasında bir amfibi ordusu ortaya çıkar.
In spring the woodlands are drenched in rain and suddenly in response an amphibian army appears among the leaf litter.
Baharda, orman zemini sırılsıklam olmuştur ve bunu takiben, bir anda yaprak yığınının arasında bir amfibyum ordusu belirir.
Well the answer can be found in Asian jungles in American woodlands and gardens and even in flowerpots like this.
Cevap Asya ormanlarında, Amerika'daki bahçe ve ormanlarda ve hatta saksılarda bile bulunabilir.
Millions of years ago, most of Australia's rainforests gradually dried and became open woodlands.
Milyonlarca yıl evvel Avustralya yağmur ormanlarının çoğu kısmı kuruyup gitmiş ve ağaçların seyrek bulunduğu alanlara dönüşmüş.
Even further north, in the remote woodlands of Cape York Peninsula, there's a parrot that's intrigued scientists for a century.
Kuzey uç kesiminde, Cape York Peninsula'nın ırak ormanlıklarında kuş bilimcileri yüz yıldır cezbeden bir kakadu var.
Far to the east, the matriarch elephants have led their families to desert woodlands.
Doğudaysa reis filler ailelerine çöl boyunca yol göstermeye devam ediyor.
So why are these woodlands so attractive to penguins?
Peki bu ormanlık, penguenler için neden bu kadar çekici?
They lived in forests and in woodlands.
Ormanlarda ve ağaçlık alanlarda yaşamışlardır.
Three million years ago, the Rift Valley was a patchwork of grassy plains, scattered woodlands, lakes and rivers.
Kemikleri toprakta bulunuyor. Bu bir hipopotama ait bir köpek dişi.
In the woodlands of Minnesota, there is an insect that has another chemical weapon.
Minnesota'nın ormanlık bölgesinde başka bir kimyasal silahı olan bir böcek vardır.
And in the savannas of the Rift, the herds number over 150,000..... capable of wiping out entire acacia woodlands.
Su aygırlarının suya bağımlılığı mutlaktır ; kendilerini sadece tümüyle su altına gömebilecekleri kadar derin sularda güvende hissedebilirler.
Signal's coming from the Woodlands.
Sinyal Woodlands'den geliyor..
Les get ourselves to the Woodlands.
Hadi kendimiz gidelim Woodlands'a.
Because once I'm crowned Blossom Queen, I will be the most popular girl at Woodlands Academy ever.
Çünkü gelişim kraliçesi tacını takınca....... Woodlands Academy'nin gelmiş geçmiş en popüler kızı olacağım.
- Go, Woodlands.
- Haydi bastır Woodlands.
It's a shame to think Woodlands won't even have an official entry in the film festival this year.
Ne yazık ki Woodlands bu yıl film festivaline katılmayacak.
Thank you. Thank you, everybody, and hello, fellow Woodlanders.
Herkese teşekkürler, ve tüm Woodlands'lilere merhaba.
Go, Woodlands.
Bastır Woodlands.
She met my dad at the Woodlands Spring Formal.
Babamla Woodlands bahar balosunda tanışmış.
Well, without further ado, it gives me great pleasure to introduce Woodlands Academy's official submission, Josh Rosen and his documentary called The Popularity Project.
Daha fazla konuşmadan, büyük bir zevkle Woodlands Academy'nin..... filmini takdim ediyorum. Josh Rosen ve belgeseli popülarite projesi.
According to Dylan Schoenfield, one of the most popular girls at Woodlands Academy, it's a lot of things.
Woodlands Academy'nin en popüler kızlarından bir olan Dylan Schoenfield'a göre, çok şey demektir.
Yeah, she met my dad at the Woodlands Spring Formal.
Evet. Babamla Woodlands bahar balosunda tanışmış.
Dylan, you're the most popular girl at Woodlands ever.
Dylan, sen Woodlands'in gelmiş geçmiş en popüler kızsın.
Further south, an alien world, a parched and sandy wilderness with an immense lake of salt, and gnarled and twisted spiny woodlands.
Daha güneyde ise yabancı bir dünya... Devasa bir tuz gölü ve eğrilmiş, bükülmüş iğneli ağaçlarıyla, kavrulmuş, kumla kaplı bir vahşi doğa.
Far to the East, over ranges and rivers, beyond woodlands and wastelands, lies a single solitary peak.
Şarkın ırak ellerinde, yaylaların, nehirlerin ormanların ve yaban diyarların berisinde çorak ve ıssız bir dağ yükselir.
Once, these slopes were lined with woodlands.
Bir zamanlar bu kırlar ağaçlarla doluydu.
500 miles of dense woodlands surround you in all directions.
Her yönden 800 kilometre boyunca sık ormanlık alan.
In the woodlands of Africa and South Asia, lives a creature that has mastered the use of venom like few others.
Afrika ve Güney Asya'nın ormanlık arazilerinde diğer birkaçı gibi zehir kullanımında ustalaşmış bir canlı yaşıyor.
In the woodlands of Madagascar and parts of Southern Africa lives a spider that has to rely on stealth in order to mate and father young.
Madagaskar ormanlarında ve Güney Afrika'nın bir bölümünde çiftleşip baba olmak için gizliliğe bel bağlamak zorunda olan bir örümcek yaşıyor.
Five, six years ago, lsley brokered a woodlands development deal despite the disapproval of the EPA.
5-6 yıl önce Isley, ÇKA'nın onay vermemesine rağmen bir taşra alanı geliştirme anlaşmasına aracılık etti.
The vehicle collided with a tree in Henson woodlands and Dr Millican was treated for minor head injuries.
Araç, Henson Ormanligi'nda agaca çarpti ve Dr. Millican hafif bas yaralanmalari için tedavi edildi.
They know the woodlands and caves of the Meuse Valley were his home.
Muhtemelen ailesinin geri kalaniyla birlikte burada yasiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]