English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Woodrow

Woodrow translate Turkish

193 parallel translation
I'm Woodrow Wilson.
Ben Woodrow Wilson.
Your own Woodrow Wilson said you gotta make the country safe for democracy.
Woodrow Wilson, ülkeyi demokrasi için güvenli hale getirmelisiniz dedi.
Woodrow Wilson used to stay here. Did you know that?
Woodrow Wilson burada kalırmış.
And, his name is Woodrow Wilson Guthrie, but we just call him Woody.
İsmi Woodrow Wilson Guthrie ama biz ona kısaca Woddy diyoruz.
He sat there two months ago and put his feet up on Woodrow Wilson desk. And he said, " Jim... make it good.
İki ay önce orada oturmuş ayağını Woodrow Wilson'ın masasının üzerine uzatmıştı Dedi ki " Jim bu işi layığı ile yapın.
- Woodrow, Sheldon?
- Woodrow, Sheldon?
Ask Woodrow Wilson.
Woodrow Wilson'a sorun.
I don't mean president and Mrs. Woodrow Wilson.
Başkanla Bayan Woodrow Wilson'dan bahsetmiyorum herhalde.
'I God, Woodrow, as long as you've worked around horses, I'd think you wouldn't turn your back on Kiowa mares.
Woodrow..... atlarla çalıştığın sürece Kiowa Mares'a dönemeyeceğini düşünüyordum.
You boys can sleep easy tonight knowing Captain Woodrow F. Call is guarding the river, keeping you safe from Indians and Mexican bandits.
Beyler bu gece rahat uyuyabilirsiniz. Kaptan Woodrow F. sizi Meksikalı ve Kızılderili'lerden korumak için nehri kolluyor.
'I God, Woodrow, that's Jake Spoon!
'Amanın, Woodrow, o Jake Spoon!
Thank you, Jake. Woodrow makes sure he sleeps.
Woodrow onun uzun süre uyuyacağından emin.
'I God, Woodrow.
Hay Allah, Woodrow.
You'd argue with a possum. Be easier than arguing with you, Woodrow.
Bir uyurgezerle tartışmak seninle tartışmaktan daha kolaydır, Woodrow.
Don't you even want your breakfast first, Woodrow?
Öncelikle kahvaltı istemiyor musun Woodrow?
If you work for Woodrow Call, it ain't. I...
Eğer Woodrow Call için çalışıyorsan, değil.
Woodrow...
Woodrow.
Well, Woodrow, here's where we find out if we was meant to be cowboys.
Eğer biz kovboy olarak ifade edildiysek bulunmamız gereken yer burası, Ben buralardayım.
'I God, Woodrow, but it's a bad start.
Ben iyiyim ama Woodrow, bu kötü bir başlangıç.
This is captain Woodrow F. Call.
Bu da Kaptan Woodrow F. Call.
Whores got hearts, Woodrow. Maggie's was the most tender I ever saw.
Fa... elerinde kalpleri vardır Woodrow, ve Maggie'ninki şimdiye kadar gördüğüm en hassas olanıydı.
'I God, Woodrow. You finally called her by name.
Yapma Woodrow, onu adınla andın.
I had, I believe, uh... That would break my heart, Woodrow.
Ben, zannedersem bu benim kalbimi kırar Woodrow.
I know that, Woodrow.
Biliyorum, Woodrow.
Ain't that right, Woodrow?
Doğru değil mi Woodrow?
Woodrow! It's me!
Woodrow!
Woodrow, it's me, Augustus!
Benim! Woodrw, ben Augustus'um!
Damn it, Woodrow!
Kahretsin, Woodrow!
Look at me, now. Woodrow...
Şimdi bana bak!
It don't do to anger Woodrow F. Call, does it?
Bu durum aslında onu o kadar kızdırmazdı, değil mi?
Well... Well, you know Woodrow.
Woodrow'u tanıyorsun.
Woodrow wouldn't?
Woodrow biliyor mu?
Yeah, I know Woodrow, and I detest him.
Evet, Woodrow'u biliyorum ve ondan hoşlanmıyorum.
Watch Woodrow when she names her price.
Onun bedelini belirlerken Woodrow'u izle.
Woodrow finally met his match.
Woodrow sonunda aradığını buldu.
We like to get to where we started for, even if it don't make sense.
Bir anlamı olmasa bile, Woodrow ve ben bir başlangıç noktamız olsun istiyoruz.
Woodrow's set on being the first to raise cattle in Montana.
Woodrow sürüyü Montana'da yetiştirmeye kararlı.
Why, hell, yes, I'm ready, Woodrow.
Hazır mısın, Gus? Hazırım, Woodrow.
Woodrow, knuckle cracking is relatively harmless.
Aslında insan eklemlerini çıtlatırken ses duvarını aşar.
The president Woodrow Wilson, had announced that the United States would fight not to restore the old empires but to bring democracy to all of Europe.
Dönemin başkanı Woodrow Wilson, ABD'nin eski imparatorlukları yeniden canlandırmak için değil, bütün Avrupa'ya demokrasi getirmek için savaşacağını açıkladı. Dünya Barışı İçin Program Bernays, bu düşünceyi hem yurtiçinde,... hem de yurtdışında pazarlama konusunda olağanüstü başarılı oldu.
Bernays proved extremely skillful at promoting this idea both at home and abroad and at the end of the war was asked to accompany the President to the Paris Peace Conference.
= ÖZGÜRLÜK ÖLMEZ = Savaşın sonunda, başkanla birlikte Paris Barış Konferansı'na katılması için davet aldı. Sonra birdenbire, = EDWARS BERNAYS = Röportaj 1991... Woodrow Wilson ile barış konferansına gider misin diye sordular.
My name is Woodrow.
Adım Woodrow.
Oh, Woodrow!
Oh, Woodrow!
"Dear Woodrow, you're not like the other men I've met."
"Sevgili Woodrow, sen daha önce tanıştığım adamlara benzemiyorsun."
" Dear Woodrow, it's time for us to meet.
" Sevgili Woodrow, artık buluşma vakti geldi.
Ain't that right, Woodrow?
Doğru mu bu, Woodrow?
Woodrow.
Woodrow.
It's Woodrow's fault.
Ben utanç verici görünüyorum, değil mi? Bu Woodrow'un hatası.
You know Woodrow.
Woodrow'u bilirsin.
CLIFF :
- Woodrow, eklemleri çıtlatmak nispeten zararsızdır.
Edward Bernays - 1991 : Then to my surprise they asked me to go with Woodrow Wilson to the peace conference.
= EDWARS BERNAYS = Röportaj 1991 26 yaşımda,... bütün barış konferansı boyunca Paris'teydim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]