English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Woollen

Woollen translate Turkish

28 parallel translation
It's the season for woollen clothing.
Yün kumaş giyme mevsimi geldi.
Four woollen shirts, three underpants...
Dört çift yünlü atlet... Üç çift don ve dört çift çorap.
He says mass without having to wear a woollen cardigan.
Onlar, yün kazak giyinmeden ayinlerini yapabiliyorlar.
- Woollen scarf from the Drapers.
- Tuhafiyeciden yün kaşkol.
A big black guy wearing a woollen coat.
Uzun boylu, yün ceketli bir zenci.
I picked a tall blond guy with a black shoe over a tall black guy with a green woollen coat.
Ben, uzun boylu, yun ceketli, siyah ayakkabılı bir sarışını seçtim.
All put to work in the woollen mills.
Hepsi de yün değirmenlerinde çalıştı.
But their mothers wear long woollen skirts.
Anneleriyse uzun yünlü etek giyiyor.
I don't have to turn around to see that your overnight bag is full of woollen sweaters and heavy socks.
Seyahat çantanızın yün kazak ve kalın çoraplarla dolu olduğunu görmek için kalkıp incelememe gerek yok.
Woollen knickers...
# Yünlü donlar...
Woollen knickers which keep you so warm...
# Yünlü donlar seni sıcak tutar...
- 80 pairs of woollen socks.
- 80 çift yün çorap.
120 woollen undershirts.
120 yün atlet.
He sits on his bed in his nightshirt, large cardigan and woollen socks.
Geceliği, geniş hırkası ve yün çoraplarıyla yatağında oturuyordu.
I will have this handsome tweed jacket and this pair of sporting woollen trousers, please.
Ben bu güzel tüvit ceketi... ve bu spor yün pantolonu alayım lütfen.
Wear your woollen vest.
- Yün yeleğini giy! - Dikkatli ol!
While Europeans settled for coarse woollen and linen garments,
Avrupalılar, yünlü ve kalitesiz keten giysiler giyinirken,
I had my first kiss there. It should have been romantic. She rammed her tongue down my throat and, probably blinded by passion, her thick woollen gloves - it was in winter - tried to haul me out of the Roxy by my privates.
Aslında ilk öpücük genellikle çok romatik olur ama bu sinemada öpüştüğüm bir genç kız, belki de çok heyecanlandığı için içindir, bilemem dudaklarıma öyle bir yapışmıştı ki, sanki beni boğmak ister gibi, dilini benim ağzımın içinde dolaştırdı ve bu arada da ellerinde eldiven vardı.
As there is no firm reason to be rendered why he cannot abide a gaping pig, why he, a harmless, necessary cat, why he a woollen bagpipe, but of force must yield to such inevitable shame
Bazılarının neden domuz kesmekten hoşlandığını açıklayamayız. Ya da kediden neden korktuğunu neden gayda çalamadığını.
What's wrong with the woollen bullet? WOMAN :
Bu tüylü merminin nesi var?
He repairs woollen mattresses.
yünlü yatakları onarıyor.
I have these gorgeous woollen sweaters if you need something to cover yourself with.
Eğer daha sıkı giyinmek istersen, bende fazladan bu harika, yünlü kazaklardan var.
.. woollen shawl for me.. .. hand-knitted socks for Sneha..
Benim için yün şal, Sneha için el örgüsü çorap.
Can we get some woollen socks please?
Yünlü çorap verir misiniz lütfen?
Tun sie was sie woollen, ich brauche mein bett.
Nasıl istiyorlarsa öyle yapsınlar, benim yatmam lazım.
We slept in our clothes, in woollen hose.
Giysilerimizle, yün çoraplarımızla uyumuştuk.
A white woollen coat.
Beyaz, yün hırka.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]