English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Worker

Worker translate Turkish

4,433 parallel translation
Cross-indexed every guest, hotel worker, attendee, and person connected to the play.
Her müşteriyi, otel çalışanını, katılımcıyı ve oyunla ilgisi olan herkesi araştırdık.
You'll end up as a factory worker after graduating from vocational school.
Meslek lisesinden mezun olduktan sonra fabrika işçisi olup çıkacaksın.
Anne is a miracle worker.
Anne mucizeler yaratıyor.
So it seems that he is posing as a worker.
Bu da demek ki, bir tamirci kisvesi altında çalışıyor.
It is self-powering and self-sustaining, thanks to an endless supply of worker drones providing repair and battle drones providing security.
Sınırsız kaynak ve işçi "arılar" sayesinde kendi kendini şarj ediyor ve destekliyor. Ve "savaş arıları" güvenliği sağlıyor.
What about the Polish worker?
Polonyalı işçilere ne olacak?
I have been having dreams about a co-worker.
Bir meslektaşımla alakalı rüyalar görüyorum.
I went to the management about a concern regarding a co-worker.
Yönetime gidip meslektaşımla ilgili endişelerimi dile getirdim.
Yeah, he even stole a construction worker's sandwich.
Evet, hatta işçinin sandiviçini bile çaldı.
Aslan was there to rush an operative worker under cover.
Aslan bizim takibimizde böyle birşey yapmadı o.
So, what are you, some kind of social worker?
O benim kızım değil. Nesiniz peki siz, sosyal hizmetler görevlisi filan mı?
Cop and construction worker.
Polislik ve inşaat işçisi.
She is the mother of every worker in the colony, and exists in a near-continuous state of pregnancy.
Kolonideki her işçinin annesi ve neredeyse sürekli hamile.
I don't just assist them. I'm a sex worker myself.
Yalnızca yardım etmiyorum ki, kendim de seks işçisiyim.
Katrine spoke with... - A sex worker.
- Katrine'in konuştuğu kadın...
In the 12 years that I've been a sex worker, I've never felt humiliated
12 yıldır seks işçisiyim. Hiç aşağılandığımı hissetmemiştim.
I wouldn't want to be a sex worker, but I accept other people's choices.
Ben kendi rızasıyla seks isçisi olmayı seçenleri anlamıyorum ama bazı kadınların bunu seçtiklerini de kabul ediyorum.
I mean, he's the most popular, kindest, best worker anyone here has ever met so he is different, yeah.
Yani buradaki herkesin gördüğü en popüler, en nazik ve en iyi çalışan kişi. O yüzden farklı biri, evet.
Joey, this is your worker's compensation check.
Joey, bu senin işçi tazminat çekin.
42, former city worker.
42 yaşında, eski belediye çalışanı.
I'm not a social worker.
Herkesle çalışmam ben.
I'm a social worker.
Ben, sosyal hizmet görevlisiyim.
He's a social worker.
- O bir sosyal hizmet görevlisi.
All right, so she lied to her co-worker.
Arkadaşına yalan söylemiş.
I'm a real hard worker.
Katır gibi çalışırım.
So, um, the girl who died, it turns out that she got her Vertigo from a co-worker.
Peki, ölen kız meğer Vertigo'yu bir iş arkadaşından almış.
- It's a muddy construction worker's butt.
- O bir inşaat işçisinin çamurlu poposu.
She was a good little worker.
İyi bir çalışandı.
Well, she's a dead little worker now.
Artık ölü bir çalışan.
I don't care what he calls himself, he's a hard worker.
Kendisine ne ad verdiğini umursamıyorum, çok sıkı çalışıyor.
And then Shirley said, "I don't care what he calls himself. " He's a hard worker.
Ve sonra Shirley dediki "Kendisine ne ad verdiğini umursamıyorum, çok sıkı çalışıyor"
I've got a meeting with that Chris brown to discuss rehabilitating his image by playing a transgendered soup kitchen worker.
Çorba yapan transseksüel işçiyi oynayarak medyadaki görünümünü düzeltecek Chris Brown'la buluşmam var.
Did you ask my co-worker out?
İş arkadaşıma çıkma teklifi mi ettin?
I mean, you cut him off, and the first thing he decides to do is go and seduce your co-worker?
Önce onun ilacını kesiyorsun ve yapmaya karar verdiği tek şey gidip senin iş arkadaşını ayartmak oluyor.
E-Ethan, I, um... I need you to stay with the social worker.
Ethan Sosyal Hizmetler çalışanının yanında kalmanı istiyorum.
My social worker, she said she'd get one of those new apartments for me... if I could get the deposit.
Bana bakan memur şu yeni dairelerden bana ayarlayacakmış depozitoyu bulabilirsem tabii.
Dressed like a city worker.
İnşaat işçisi gibi giyinmişti.
A co-worker was mean to me.
İş arkadaşım bana kaba davrandı.
I like my hands to be cracked and calloused like a railway worker.
Ellerimi, aynı bir demiryolu işçisininkiler gibi çatlak ve nasırlı seviyorum.
That is one motivated worker bee.
Bu bir motive edilmiş işçi arı.
Follow up with home care worker whose name I totally forgot.
Adını hatırlayamadığım yardım gönüllüsüyle konuyu takipteyim.
Alfred is a hard worker.
Alfred çalışkandır.
- I'm the hardest worker I know.
- Tanıdığım en çalışkan insanım...
Sewer worker? Whoa.
- Kanalizasyon işçisi mi?
Caityln's social worker had mentioned abuse and violence.
Caitlyn'nin sosyal hizmet uzmanı suistimalden ve şiddetten bahsetti.
You're a miracle worker, Thea.
Mucize yaratıyorsun Thea.
Let's pretend you're a tollbooth worker, and I'm molesting you.
Sen gişede çalışıyormuşsun, ben de seni taciz ediyormuşum gibi yapalım.
A worker backed a forklift into the shelves and the whole thing came down on top of him.
İşçi kaldıraçla raflara çarpmış. Sonra da her şey üzerine yıkılmış.
I'm a very hard worker.
Çok çalışkan biriyimdir.
HELLO, CO-WORKER.
Merhaba, iş arkadaşım.
A... hard worker.
Çok çalışkandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]