Would you excuse me for a moment translate Turkish
104 parallel translation
Would you excuse me for a moment?
- Bize biraz izin verebilir misiniz?
- Oh, would you excuse me for a moment?
- Bana biraz izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment, please?
Bir dakika izin verir misin, lütfen?
Would you excuse me for a moment, please?
Bir saniye müsaade eder misiniz, lütfen?
Well, I was- - Would you excuse me for a moment, gentlemen?
- Bana biraz izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana bir saniye izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Biraz izin verir misiniz?
I'm sorry, would you excuse me for a moment?
Afedersiniz, bana bir dakika izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana bir dakika izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment, please?
İzninizi rica edeyim.
Would you excuse me for a moment?
Bir saniye izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment, sir?
- Bir saniye izin verir misiniz, efendim?
Would you excuse me for a moment, please?
İzin verir misin?
Would you excuse me for a moment?
Bana izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment, please?
Bana biraz müsaade eder misin?
Yes, would you excuse me for a moment?
Evet, bana biraz müsade eder misiniz?
Patty, Selma, would you excuse me for a moment?
Patty, Selma, bana bir dakikalığına izin verir misiniz?
Darling, would you excuse me for a moment?
Hayatım, bana biraz izin verir misin lütfen?
Would you excuse me for a moment so that I could use the phone?
telefonu kullanmam için bana bir dakika izin verir misin?
- Would you excuse me for a moment?
- Bir dakika izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana bir dakika izin verir misin?
Would you excuse me for a moment?
Birazcık müsaade eder misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana bir dakika müsade eder misin?
Would you excuse me for a moment?
Bir dakika izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana bir saniye müsaade eder misin?
Would you excuse me for a moment?
Bana biraz izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bir dakika izninizi isteyebilir miyim?
Ann, would you excuse me for a moment?
Ann, bana bir dakika izin verir misin?
Ms. Caine, would you excuse me for a moment?
Bayan Caine, bir saniye izin verir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana biraz müsaade edebilir misiniz?
Would you excuse me for a moment?
Bana biraz müsaade eder misin?
Would you excuse me for a moment?
İzin verir misiniz?
Uh, would you excuse me for a moment, sir?
Bana bir dakika izin verir misiniz, efendim?
- Would you excuse me for a moment?
- Biraz izin verir misin?
Would you excuse me for a moment?
Biraz müsaade eder misin?
Excuse me for a moment, would you?
Bana izin verebilir misiniz?
Now, everyone, if you would excuse me... I would like to talk to my son-in-law alone for a moment.
Millet, bize biraz müsaade ederseniz... damadımla bir süre yalnız konuşmak istiyorum.
- Would you please excuse me for a moment?
- Bana bir saniye izin verir misiniz?
Would you please excuse me for a moment?
Bana biraz izin verir misiniz acaba?
Would you gentlemen please excuse me for a moment?
Bana biraz izin verir misiniz?
That sounds great. I... Would you excuse me for a moment?
Bana biraz izin verebilir misin lütfen?
Would you excuse me for just a moment?
Bana bir dakika izin verir misiniz?
Would you excuse me for just a moment?
Bana bir dakika müsaade eder misiniz, lütfen?
- Would you excuse me for just a moment?
- Bana bir dakika izin verir misiniz?
Excuse me, would you watch him for a moment?
Affedersiniz, acaba çocuğa bakabilir misiniz?
Would you all excuse me for a moment?
Bir dakika izin verebilir misiniz?
Would you do me a favour and excuse me for one moment?
Bir saniye bana izin verir misin?
Excuse me, would you mind terribly if we spoke to Ray privately for a moment?
Affedersiniz, Ray ile bir dakikalığına özel görüşmemizin bir sakıncası olur mu?
Would you excuse me for a moment?
Bana biraz izin verir misin?
Excuse me, would you mind watching my bag for a moment?
Affedersiniz, birkaç dakikalığına çantama göz kulak olur musunuz?
If you would excuse me for a moment, Mr. President.
Bir dakika izin verebilirseniz, Sayın Başkan.