Would you like to meet him translate Turkish
59 parallel translation
Would you like to meet him?
Onunla tanışmak ister misin?
- Would you like to meet him?
- Tanışmak ister miydiniz?
- Would you like to meet him?
- Onunla tanışmak ister misin? - Tanışmak mı?
Would you... would you like to meet him?
Onunla tanışmak ister misin?
- Yes. Would you like to meet him?
- Olur, onunla tanışmak ister misiniz?
Would you like to meet him?
Tanışmak ister misin?
- Would you like to meet him?
Tanışmak ister misin?
Would you like to meet him at once?
Onunla hemen tanışmak istermisiniz?
Would you like to meet him?
Onunla tanışmak ister misiniz?
- Would you like to meet him?
- Onunla tanışmak ister misin?
Would you like to meet him?
O'nunla tanışmak ister misin?
Would you like to meet him?
Tanışmak ister misin onunla?
- Would you like to meet him?
- Onunla konuşmak ister misin?
So he says, "Would you like to meet him?"
Dedim ki, "Hayır." "Peki onunla tanışmak ister misin?" dedi.
Why would you like to meet him?
Onunla neden tanışmak istiyorsun?
would you like to meet him?
Tanışmak ister misiniz?
Would you like to meet him now?
Şimdi tanışmak ister misin?
Oh, would you like to meet him first?
Önce onunla tanışmak ister miydiniz?
I've got somebody who's going to look after you, would you like to meet him?
Tanışmak ister misin? Olur mu?
Would you like to meet him?
Onunla tanışmak istiyorum?
Would you like to meet him? My son?
Oğlumla tanışmak ister misin?
Would you like to meet him now?
Onunla şimdi tanışmak ister misin?
- Maybe you would like to meet him?
- Belki tanışmak istersiniz?
Would you and Kathy like to meet him?
Sen ve Kathy tanışmak ister misiniz?
Would you like to meet him?
- Onunla tanışmak ister miydin?
I understand, yes, and since I knew you would like to meet him,
Anladım, evet. Onunla tanışmak isteyeceğini zaten bildiğimden,..
Then one day, after a while, when, you know, they'd really gotten to know him... they asked him if he would like to meet Pan... because Pan would like to meet him.
Aradan biraz zaman geçip de onu artık iyi tanıdıklarında, bir gün Pan'la tanışmak isteyip istemediğini sormuşlar çünkü Pan onunla tanışmak istiyormuş.
Tell the person who gave you the orders, that Erik Jan Hanussen would like to meet him.
Sana emir veren kişiye söyle, Erik Jan Hanussen onunla tanışmak istiyor.
Would you... like to meet him?
Onunla... tanışmak ister misiniz?
A mutual friend told him I know you, so Mr. Berman called me this morning and said that he would like to meet you.
Ortak bir dostumuz ona seni tanıdığımı söyledi, yani bay berman bu sabah beni aradı... -... ve seninle tanışmak istediğini söyledi.
But still if you told me not to meet him I would've at least acted like I wasn't going to see him.
Fakat yine de onunla buluşmamamı istersen en azından onu görmeye gitmemişim gibi davranabilirim.
I would like to have a dinner at the house so you boys can meet him.
Evde bir akşam yemeği veriyorum. Gelip onunla tanışabilirsiniz.
And I would like for you to meet him.
Onunla tanışmanı çok isterim.
But only if you would like to meet him.
Eğer sen istersen tabii ki.
And I would like for you to meet him.
Ve ben de böyle olmasını istiyorum.
- Would you boys like to meet him?
Onunla tanışmak ister misiniz çocuklar?
Mr. Bennett would like you to meet him for dinner tonight at Bouley.
Joe Bennett'ın bürosundan arıyorum. Bay Bennett bu gece Bouley'de sizinle akşam yemeği yemek istiyor.
It would do him a world of good to meet a young couple like you.
Sizin gibi bir çiftle tanışması ona çok yararlı olur.
Uh, the senator would like you to meet him in his office, ASAP, and bring the latest XJ-12 files.
İşte bu! Evet, efendim senatör sizinle acilen ofisinde görüşmek istiyor ve en son XJ-12 dosyalarını getirmenizi istiyor.
I would just like to meet him before I go and say thank you for everything he's done for me.
Gitmeden önce onunla tanışıp benim için yaptığı her şey için teşekkür edebilmek isterdim..
I wanted to talk to you about something related to him I would like to meet you
Onunla ilgili söyleyeceğim şeyler var.
Tell him there's some people you would like him to meet.
Onunla tanıştırmak istediğin birileri olduğunu söyle.
I spent ages thinking what it would be like to meet him, you know, what I'd say or what he'd say.
Tanıştığımız zaman ne olacağını düşünerek saatler harcadım. Ne söyleyecektim, o ne söylerdi.
Detective ruiz would like you to meet him at main and oak.
Dedektif Ruiz Main ve Oak'a gitmenizi istiyor.
'I would like you to meet him.'
Onunla buluşmanı istiyorum.
Professor Tabard, would you, perhaps like to meet him?
Profesör Tabard, acaba onunla tanışmak ister misiniz?
We would like to meet him. Do you know...?
- Aslına bakarsan onunla tanışmak istiyoruz.
You know what I think is the saddest thing about him dying is that I will never get to meet him, and I feel like if I was his friend that I... I would have been able to... help save him from himself.
Benim için onun ölümüne ilişkin en acı verici şey, onunla tanışamayacak olmam ve sanki arkadaşı olsaydım onu kendinden kurtarabilirmişim gibi geliyor bazen.
- Would you like to meet him?
Tabii ki!