Wouldn't have it any other way translate Turkish
164 parallel translation
- They wouldn't have it any other way.
- Başka türlü yapamazlardı.
- I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü düşünemem.
Laurie, no matter what happens I wouldn't have it any other way.
Laurie, her ne olursa olsun hiçbir şeyden pişmanlık duymuyorum.
I wouldn't have had it any other way.
Başka türlü olsun istemezdim.
I wouldn't have it any other way.
Bir başka şekilde ona sahip olamazdım.
You wouldn't have it any other way, Lightfoot.
Mutfağa gideceğin yoktu, Lightfoot.
I wouldn't have had it any other way for the whole world.
Zaten aksini hayal bile edemiyordum.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü istemem zaten.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir yolunu bilmiyorum.
I wouldn't have it any other way either.
Ben de başka bir yol bilmiyorum.
It's going beautifully, man. Wouldn't have it any other way.
Çok iyi gidiyor dostum, Daha değişik şeyler de olabilirdi.
Wouldn't have it any other way, huh?
Başka türlü olamazdı, ha?
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü kabul etmezdim.
I'm afraid my government wouldn't have it any other way.
Korkarım hükümetimin başka bir çaresi yok.
It wouldn't have worked any other way.
Başka türlü yürümezdi.
I guess looking back on it I wouldn't have it any other way
Ama geriye dönüp baktığımda, başka türlü havaya giremezdim diyorum. Sanki bana "Hazırlan evlat. İşte başlıyoruz" diyorlardı.
Believe me, I wouldn't have it any other way.
İnanın bana böyle düşünüyorum.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü olmasını kabul etmem.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü kabul etmem zaten.
And I wouldn't have it any other way.
Bundan iyisi can sağlığı.
Dr Crane, I wouldn't have it any other way.
- Doktor Crane ben de aksini hiç düşünmedim.
I wouldn't have it any other way.
Baska türlü olmasini beklemiyordum zaten.
- You wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsü olmazdı.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir çarem yoktu.
Of course. And I wouldn't have it any other way.
- Tabiki... ve buna başka bir yolla sahip olamazdım.
- Wouldn't have it any other way.
- Başka türlü olmazdı zaten.
I wouldn't have it any other way.
Başka bir şekilde düşünemezdim.
He wouldn't have it any other way.
Başka bir seçeneği kabul etmedi.
- I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü istemezdim.
And you wouldn't have it any other way.
Ama başka türlü gitmesini de istemezsin.
It's all totally fucked up... which I wouldn't have it any other way.
O kadar boktan ki... sanki bana başka türlüsü yakışmayacak.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü olmasını istemezdim.
Oh, I wouldn't have it any other way.
Ben de kesinlikle bundan yanayım.
Wouldn't have it any other way.
Bana da böylesi yakışır.
I wouldn't have it any other way.
Başka türlü de olsun istemem.
- I wouldn't have it any other way.
Zaten başka türlü olmasını da istemezdim.
And I wouldn't have it any other way.
Okumasını da istemezdim.
And I wouldn't have it any other way.
Ve bende başka bir şekilde olamazdım.
And I wouldn't have it any other way.
Aksi takdirde başka şekilde yaşayamazdım.
I wouldn't have it any other way.
Diğer türlüsünü düşünemezdim.
- Wouldn't have it any other way, Blue Boy.
Başka türlü olamazdı.
And because I wouldn't have it any other way.
Ve çünkü başka türlü olmasına izin vermem.
But I wouldn't have it any other way.
Ama başka türlüsünü kabul edemem.
I wouldn't have it any other way.
- Başka türlüsünü düşünemezdim.
Wouldn't have it any other way.
Başka türlü olamazdı.
Wouldn't have it any other way.
- Kesinlikle.
Sam, I wouldn't have it any other way.
Sam, başka bir şekilde olamazdı.
And I wouldn't have it any other way.
Başka türlü de olmaz zaten.
We wouldn't have it any other way.
- Aksi düşünülemez bile.
I'll see that you're well remunerated for it... and you wouldn't have to earn money in any other way.
Bunun için layık olduğunuz ücreti almanızı sağlayacağım... ve para kazanmak için başka şey yapmanız gerekmeyecek.
I wouldn't choose to have it any other way.
Ben başka şekilde olmasını istemezdim.