English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wrangle

Wrangle translate Turkish

136 parallel translation
He will wrangle never more
Artık münakaşa edemeyecek! Çünkü...
When the yellow moon was beamin he could wrangle like a demon
Parlak dolunay altında, Uğursuz iblis gibi kavga ederken,
Before the eyes of both our armies here, which should perceive nothing but love from us, let us not wrangle.
Ordularımız önünde çatışmayalım. Onların bizi dost bilmesi gerek.
- Don't let's wrangle again about that.
- Lütfen yine buna başlama.
Look, honey, let's not wrangle.
Bak, tatlım, tartışmayalım.
cattle trails were barred and a long and bloody wrangle began between cattlemen and homesteaders.
Çitler dikilip, sığır geçiş yolları kapatıldı. Böylece sığır tüccarları ile çiftlik sahipleri arasında uzun ve kanlı bir savaş başladı.
It'll be all right as long as I don't have to wrangle that damn mule.
Şu lanet olası katırla boğuşmam gerekmese daha da iyi olacak.
I managed to wrangle this camera ship and these guns.
Sadece helikopteri ve bu silahları alabildim.
Oh, Sammy, how'd you wrangle a ticket to that sea-going soiree?
- Sen açık denizdeki o partiye.. ... bileti nereden buldun, Sammy?
- How did he wrangle that?
- Nasıl koparttı?
My brothers and I would wrangle it from one side and the other.
Kardeşlerim ve ben, bunu farklı taraflarda tartışırdık.
The only job I could wrangle was playin a clown at kids'birthday parties... which wasn't such a bad gig.
Tek yapabildiğim şey çocukların doğumgünlerinde palyaçoluk yapmaktı ve zahmetsiz bir işti.
Why don't you wrangle for me? - No.
Neden kaplumbağa yapmıyorsun?
Just wrangle out the door.
- Hadi. Kaplumbağa yap.
Come on, let's wrangle up the cattle.
Hadi, sığırlara göz kulak olalım.
The kind of man who could wrangle men like Hockney and McManus.
Hockney ve McManus gibilerinin isteklerine boyun eğmeyecek türde biri.
This morning I found a way to use 1 8 U.S.C., section 2255... to wrangle a dismissal ofa spurious habeas petition... on these guys we are holding under RICO.
Bu sabah RICO altında tuttuğumuz şu adamlara verilen gayrimeşru ihzar müzekkeresinin reddini savunurken, 1 8 U.S.C., 2255. bölümden yararlanmanın bir yolunu buldum.
Actually, Emily was kind enough to wrangle me an invite.
Doğrusu, Emily incelik gösterip, davet etti.
You go wrangle somebody else's.
Git başkasının atlarıyla ilgilen.
Perhaps I can move to Californ-i-a and wrangle a three-way with the Olsen twins.
Belki Kaliforniya'ya taşınır ve Olsen ikizleriyle üçlü boğuşmaya girerim.
Oh, Nan, do you think you could wrangle it for us?
Nan... Bizim için münakaşaya girmek mi istiyorsun?
He would book the professionals, negotiate with the adversaries... wrangle all the slimy details.
Profesyonelleri tutabilir, düşmanlarımızla ile görüşebilir... bütün ince detayları tartışabilirdi.
You know, my mother was a rodeo queen, and she used to wrangle bulls...
Benim annem de bir defasında bir rodeo kulübüne üye olmutu...
Those are two of the most high-maintenance women known to man, and somehow you managed to wrangle both of them.
O ikisi erkeklerce bilinen en zorlu kadınlardan sayılıyor. Ama bir şekilde ikisiyle de girdiğin tartışmaları kazanmayı başarmışsın.
I'll see if I can wrangle some cash from Devlin.
Bakalım Devlin'den biraz para yürütebilecek miyim?
I am not here to wrangle with you.
Seninle tartışmak için burada değilim.
It's foolish to wrangle over the party leadership.
Parti liderliği için kavga etmek aptallık.
I used to run a company with 85 people, and now I can't wrangle three small boys without doping them.
Seksen beş kişilik bir şirketi yönettim, ve şimdi onlara ilaç vermeden üç küçük çocukla başa çıkamıyorum. Öyle mi?
No, thought I'd wrangle up a dinner invitation from one of those art-department girls.
Hayır, sanat bölümündeki kızlardan birinden yemek daveti aldım.
Personally, I need him to wrangle Wyatt for a day so he can see what I'm talking about.
Kişisel olarak, Ona bir gün için Wyatt kavga gerekir yüzden ben ne konuşuyor görebilirsiniz.
I thought Billie was supposed to wrangle him.
Ben Billie onu wrangle gerekiyordu düşündüm.
To try and wrangle all these guys by yourself.
Bütün bu çocuklarla tek başına mücadele etmeyi deneyerek.
- Oh, my gosh. This is like trying to wrangle a puppy.
Yavru bir köpeği yakalamak gibi bir şey.
Think about it! Clayton has already proved that he can wrangle a steer and Tyler has become a pro at the rope, now.
Clayton işleri yürütebileceğini ispatladı bile.
Because you wrangle the mules.
Kuryelerle tartıştığın için.
I just don't understand how porter and preston managedto wrangle her into the stroller and then make it outyour front door withoutyou even noticing.
Porter ve Preston'ın onu bebek arabasına koyup sana fark ettirmeden dış kapıdan nasıl çıkabildiklerini anlamıyorum.
Wrangle with him and you'll find your handful my friend.
Onunla tartışırsan gününü göreceksin, arkadaşım.
Wrangle!
Tartışmak mı?
How does one wrangle an invite to dinner at your place?
Evine yemeğe davet edilmek için ne yapmak gerekiyor?
- I'll wrangle the big man.
- Ben büyük patronu ayarlayayım.
Okay, Mr. Kent, I need to wrangle you guys over here for a photo shoot.
Tamam, Bay Kent, Siz çocuklar fotoğraf çekimi için buraya gelmeniz lazım.
Hey, no one knows how to wrangle the full powers of the coffee bean like a Gilmore.
Kimse kahve çekirdeğinin gücünü idare etmeyi bir Gilmore kadar iyi bilemez.
Mmm. how much more time can i wrangle on base?
Daha ne kadar süre üs'teki bu ağız dalaşına devam edeceğim?
We've got to wrangle up some cattles.
Birçok büyükbaş hayvanla cebelleşmek zorunda kalacağız.
i can wrangle up three grand.
Sana 3 bin dolar verebilirim.
I also managed to wrangle an invite to his study group.
Ayrıca inceleme grubuna katılmak için başvuruda bulundum.
Uh, I'm gonna wrangle some quotes.
Ben gidip biraz bilgi toplayayım.
How'd You Guys Wrangle That?
Bunu nasıl başardınız?
Yeah, can you wrangle me up some Ding Dongs, darling?
Evet, hayatım bana bir tane "Ding Dong" getirebilir misin?
You gonna wrangle us Up some dances
- Nasıl?
Who would stand the wrangle?
Kavgaya kimin tahammülü var?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]