English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wrappers

Wrappers translate Turkish

176 parallel translation
Out of cigarette wrappers.
Sigara paketlerinden.
Everybody in this town hides behind plain wrappers.
Bu kasabada herkes yazısız kapaklar ardında saklanıyor.
He didn't by any chance publish those books with the... the plain wrappers, do you remember?
Kapağı yazısız kitaplar yayınlamıyor, değil mi? - Hatırladın mı? - Hayır.
Well, I ain't much with books and newspapers, but plain words, you know, like signs and wrappers and such, I do pretty good.
Şey, ben kitap ve gazetelerde, ama sadece basit sözcükleri.. bilirsin, işaretler ve şekiller olursa daha kolay okuyorum.
Hadley, let's have wrappers made.
Hadley, bunlara ambalaj gerekiyor.
No candy wrappers lying on the ground.
Şeker paketleyicileri yok.
If we sometimes read those sayings on chocolate wrappers instead of throwing them away, we would be spared many an illusion.
Eğer atmak yerine çikolata kağıtlarında... yazılanları okusaydık, pek çok yanılsamadan kurtulurduk.
You've got to admit it's better than soap wrappers.
Sabun ambalajlarından daha iyi olduğunu kabul etmelisin.
All right, we're gonna be sharing this cab... but I don't like paper wrappers in my cab.
Tamam, bu taksiyi paylaşacağız ve taksimde paket kağıdı görmek istemiyorum.
You know the noises people make in cinemas... eating potato chips, crumpling wrappers.
Sinemada gürültü yapanları bilirsiniz cips yiyenler, ambalajları hışırdatanlar.
And make an effort to put these wrappers in the trash.
Şu ambalajları da çöpe atmaya çalış. Ya da tuvalete atıp sifonu çek.
And those little wrappers are made by another guy.
Etrafındaki paketi yapan da bir başka adamdır.
Read the wrappers then!
O zaman okuyun kesekağıdındaki şiirleri.
I want gum wrappers, loose string, those little balls of lint.
Sakız paketlerinizi, ayakkabı bağcıklarınızı, tüy yumaklarınızı istiyorum.
I looked everywhere but all I could find were these stupid Chunky wrappers.
Her yere baktım. Koltuğun altına bile. Sadece "Bodur" çikolatası ambalajı buldum.
Did you say Chunky wrappers?
"Bodur" çikolatası ambalajı mı dedin?
Why do they have to make the wrappers so hard to open?
Paketleri neden o kadar zor açılır yapıyorlar?
If you're desperate enough to eat those, all you've got left is a - is an empty box... filled with useless brown paper wrappers.
Onları yiyecek kadar da umutsuzsan, artık elinde sadece içi folyo dolu, boş bir kutu kalmıştır.
The long strand of red hair and these bonbon wrappers clearly indicate that you, Mother, saw who did it.
Uzun kızıl saç teli ve şeker kağıtları açıkça gösteriyor ki sen anne, suçu işleyeni görmüyorsun.
Pork packers, rump wrappers, bull shippers, lend me your steers!
Domuz paketleyenler, but saranlar, boğa nakliyecileri beni biraz dinleyin.
I've spent the last hour preparing 10 candy bars with no wrappers or identification of any kind for him to select from.
Son bir saatimi on farklı çikolatayı hazırlamakla geçirdim. Hiçbirinin ambalajı yok. Hangi çikolata olduğunu anlaması imkânsız.
WORD ON THE STREET IS THEY'RE PUTTING A POO IN FUN-SIZED CANDY BAR WRAPPERS AND HANDING THOSE OUT.
Sokaktaki söylentilere göre büyük şekerlerin içerisine pislik koyup onları vereceklermiş.
So you got wrappers for these pennies?
Bu kuruşlar için poşetin var mı?
I can build a radio station out of a milk carton and two condom wrappers.
Bir süt kartonuyla iki kaput paketinden radyo yapabilirim.
There was no food or wrappers found in the car and one witness said the Mustang was a hardtop.
Arabada yiyecek ya da ambalaj kağıdı bulunmamış bir görgü tanığı da arabanın üstü kapalı bir Mustang olduğunu söylemiş.
She's eight, and her favorite hobby is making necklaces out of gum wrappers.
O sekizinde ve en sevdiği hobisi çiklet kağıtlarından kolye yapmak.
Dewey, take off the wrappers.
Dewey, kağıdını çıkarsana!
That's part of it, but, uh... mostly it's that giant pile of candy wrappers and half-eaten cereal boxes you have in your crawl space.
Bir sebebi bu, ama, şey... asıl sebebi, sürünme boşluğunuzdaki... dev şeker ambalajı yığını... ve yarısı yenmiş tahıl kutuları.
But I don't trust wrappers.
Nedense bu etikete pek güvenmiyorum.
We got wrappers in the cab of the Indian's truck.
Kızıldereli'nin kamyonetinin ön tarafında paketler bulmuştuk.
Potting soil. Shovels. Food wrappers.
Kürekler, yemek kapları, gübre.
Cigarette butts, gum wrappers, coins, anything.
Sigara paketi, çiklet ambalajı, bozuk para, her şeyi.
Needles, pipes, condom wrappers, empty forties.
Eroin, ot, prezervatif ambalajı, boş şişeler.
Well, I've got coffee cups, candy wrappers, half-eaten sandwich.
Bende de kahve bardakları şeker kağıtları, yarısı yenmiş bir sandviç var.
Pick up those ice-cream wrappers.
Şu dondurma paketlerini toplayın.
I get a ti n fu I I of empty wrappers.
Bir teneke dolusu boş çikolata kağıdı emrinize amade.
Your mother snuck'em in here stuffed in energy bar wrappers... to keep me from getting strangled in the shower or worse.
Burada tartaklanmamam ya da daha da kötüsü başıma gelmesin diye annen buraya çikolataların içine saklayıp para gönderiyordu.
French fries, broken toys, candy wrappers.
Patates kızartmaları, kırık oyuncaklar, şeker ambalajları.
After I cleaned the leaves and wrappers out of his mouth, a blood-stained foam erupted from his lungs, which means... he had air, water and mucus present during respiration.
Ağzındaki yaprakları, paket kağıtlarını temizlediğimde ciğerlerinden kanlı köpük boşaldı. Demek oluyor ki... Solunum esnasında ortamda hava, su ve mukus varmış.
No gum wrappers on the dresser.
Komodinde sakız kâğıdı da yok. - Evet.
Koran, prayer rug, fast food wrappers.
Kur'an-ı Kerim, seccade, yiyecek paketleri vardı.
Filled with your Burger King cups and wrappers?
Burger King bardağı ve ambalaj kağıdı dolu olanı mı?
I followed a trail of candy wrappers, and it just circled back around to me.
Ben şeker kutularının izini sürdüm, ve sadece kendi çevremde daire çizdiğimi farkettim.
From now on, you can stop shelling peanuts... ... and start shelling the wrappers off these chocolate bars instead.
Şu andan itibaren fıstık ayıklamayı bırakıp çikolata paketlerinin ambalajlarını soymaya başlayacaksınız.
Candy wrappers.
Şeker paketi.
That's a lot of candy wrappers for this kind of neighborhood.
Bu civarda buna benzer bir sürü şeker paketi vardır.
Then you park and suck on the wrappers. And the windows get all fogged up.
Ve sonra da park edip paketini yalıyorsun ve camlar da buğulanıyor.
- Both houses filled with candy wrappers, video games.
- Her iki ev de dolup taşıyor şeker kutuları ve video oyunlarıyla.
50 cigarette butts, junk food wrappers...
50 sigara izmariti, abur cubur yiyecek poşeti.
Look at all these hamburger wrappers here!
Şuraya bak her taraf hamburger paketi dolu!
Oh, Carl, please. There's, like, a million Twinkie wrappers on the floor of your car.
Yapma, arabanda milyonlarca kek paketi var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]