English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wreak

Wreak translate Turkish

271 parallel translation
If the Queen finds her here, she'll swoop down and wreak her vengeance on us!
Kraliçe onu burada bulursa, hemen buraya gelir ve intikamını bizden alır!
Frankenstein's monster must never wreak havoc again.
Frankenstein'ın canavarı bir daha asla hasara yol açmamalı.
You know she was adopted and brought up by Miss Havisham to wreak revenge on all the male sex?
Onun, erkeklerden intikam almak için... Bayan Havisham tarafından evlat edinildiğini biliyorsundur?
Wreak revenge on all the male sex?
Erkeklerden intikam almak mı?
He shall wreak vengeance in the name of the burned and the tortured! - Hail, Adrian!
Hor görülenleri kurtaracak ve yakılanlar, işkence görenler adına kasıp, kavuracak!
I longed to thrash out, to tear down, to destroy and annihilate to ravage, wreak havoc and plunder.
Saldırmak, parçalamak, yok etmek, paralamak bağırıp çağırıp yağmalamak istiyordum.
So I... must let this child wreak my vengeance for me.
Bunun için... Bu çocuk, benim yerime intikamımı almalı.
.. might well send two drunken knights fresh from the Crusades on a mission to wreak vengeance on him.
... haçlı seferinden yeni dönmüş iki sarhoş şövalyeyi, öcünü almak üzere pekala da göndermiş olabilir.
Can this mammoth Russian, nicknamed the Siberian Express, wreak havoc among the professional heavyweight ranks?
Lakabı Sibirya Ekspresi olan bu dev Rus, profesyonel ağır siklet sırasını değiştirebilir mi?
She's powerful, but can only wreak havoc in a century.
Çok güçlü ama yüzyılda bir zarar verebilir.
Don't wreak havoc anymore.
Artık kimseye zarar vermeyin.
Thus Scotland Yard and that poor misguided fool Lestrade would foolishly believe that the case was closed, leaving the true villain free to wreak havoc with the economy of the Empire.
Böylece, Scotland Yard ve zavallı yanlış yönlendirilmiş Lestrade... davanın kapandığına inanacak ve asıl suçluları, imparatorluk ekonomisini çökertmek için rahat bırakmış olacaktı.
He'll wreak havoc on our village If we let him wander free
Köyümüze çok zarar verecek, Eğer serbest dolaşmasına izin verirsek.
He " d wreak havoc among the peop / e, and the red devi / wou / d save them.
Ortalığı yakıp yıkacakmış, ve kırmızı canavar da onları kurtaracakmış.
Chaibat, you dare come to my place and wreak havoc!
Tsay Ba, evime gelip yıkmayı nasıl cesaret edebilirsin?
Why, you just wind them up and they wreak havoc on Gotham City.
Onları sadece kurarsınız ve onlar da Gotham Şehri'ni yerle bir ederler.
They're 60 % fat, laced with salt and wreak havoc with my diverticulitis.
% 60 yağ içeriyorlar ve tuz içindeler. - Ve diverkülitimi mahvediyorlar.
I mean, I'm a topless dancer and the smoke in the bar can wreak havoc with the pH balance of my hair and my skin.
Yani, ben üstsüz bir dansçıyım. Bardaki duman sacımın ph dengesine ve derime zarar verebilir.
Your thoughtless antics could wreak havoc on the other competitors'inventions.
Burası kreş değil. Bu soytarılıklarınız diğer yarışmacıların icatlarına zarar verebilirdi.
Fifteen minutes from now, I will wreak a terrible vengeance on this city!
15 dakika sonra bu şehirden korkunç bir intikam alacağım!
Wreak havoc, Fire Lord.
Mahvet onları, Ateş Kral'ı.
You have your mission... go forth and wreak havoc.
Bir göreviniz var ileri marş ve saldırın!
That can wreak havoc on a man's sex life.
Bu da bir erkeğin seks hayatını öldürür.
So... you delved into the black arts..... and conjured up a hell beast from the ocean's depths to wreak your vengeance.
Öyleyse... Kara büyünün sırlarını kurcaladın. .. Ve büyü ile bir cehennem yaratığını, okyanusun dibinden öfke ile çıkardın.
I can't wait to get out among the pigs and wreak some hell. Alright Chuck, but we gotta lay low for a little while.
Domuzların arasına katılıp cehennemi bir ortam yaratmak için sabırsızlanıyorum. — Tamam Chuck, ama bir süre ortaya çıkmamamız gerek.
Besides, this is just another place... for me to wreak my special brand of hysterical havoc.
Ayrıca bu, etrafa zarar verebileceğim yeni bir ortam.
And sith there's no justice in earth nor hell, we will solicit heaven and move the gods to send down justice for to wreak our wrongs.
Ne dünyada ne de cehennemde adalet yoktur. Cennette olduğumuzu düşünelim. Yaptığımız hatalar için tanrıdan merhamet, adalet dileyelim.
Well, if he can kill 13 unmarried witches before midnight, he'll be freed from the underworld to wreak his terror every single day.
Eğer gece yarısından önce 13 tane bekâr cadı öldürebilirse, yeraltından kurtulacak ve öfkesini her gün dünyaya salabilecek.
Leave it to Michael to just wreak havoc on the rest of my life...
Geri kalan hayatımın yıkımları Michael'dan olsun..
You accord this "little old lady" an almost mystical ability to wreak havoc.
"Yaşlı kadıncağız" felaket yaratmakta çok yetenekli, dedin.
According to the legend, they are poisonous monsters that wreak havoc aboard Malon ships.
Efsaneye göre, Malon gemilerini yakıp yıkan zehirlenmiş yaratıklar.
He escaped me, but I shall wreak my vengeance on the next generation.
Benden kaçtı ama, ama intikam için hırsımı gelecek nesilden çıkaracağım.
Doesn't it wreak havoc on your skin?
Derinize zarar vermiyor mu?
Can't I wreak havoc without him being involved?
Bir adam işime karışmadan ben kimseye zarar veremez miyim?
Well, I can't wreak havoc dressed like this.
Eee, Böyle giyinerek zarara yol açamam.
Curly Joe, easily amused by his own antics, continues to wreak havoc on... - What the...?
Kıvırcık Joe, kendisini neşelendirmeyi iyi biliyor, sahada fırtına gibi de- -
The Eocene El Nino continues to wreak havoc.
İozinde, El Nino felaket getirir.
How dare you wreak havoc in our district?
Ne cüretle mıntıkamızda bir dükkanı yağmalarsınız?
But when you wreak havoc between two innocent people... ... who do believe in love....
Ama iki masum insanı birbirinden ayırınca aşka inanan iki insanı...
And eager to wreak havoc.
Hasar vermeye istekli görünüyor.
I have been called and vengeance shall I wreak.
ÇağrıIdım ve intikam alacağım.
I have been called, and vengeance shall I wreak.
ÇağrıIdım ve intikam alacağım.
There is nothing in this world that would give me greater satisfaction than to wreak bloody vengeance upon you, Xander Harris.
Bu dünyada bana senden intikam almaktan daha büyük ve uzun süreli bir tatmin yaşatacak hiçbir şey yok, Xander Harris.
I know what horrible destruction wormholes can wreak.
Solucan deliklerinin ne kıyametvari yıkımlara yol açabildiğini biliyorum.
How a simple photograph can wreak such havoc.
Basit bir fotoğrafın bu denli ortalığı karıştırabilmesi.
We know what cost the service can wreak on all of us and how the strong can be proved weak because of its demands.
Teşkilâtın herbirimize acı bedel ödetebileceği malumunuzdur. Fakat güçlü olan, ihtiyaçlarından dolayı zayıf düşebilir.
Time to wreak havoc on the world that shunned me!
Beni dışlayan dünyaya zarar verme zamanı!
Now we can begin my most horrible, evil plan yet to wreak havoc on humanity!
Artık insanlığı mahvetmek için kurduğum korkunç kötü planımı uygulamaya başlayabiliriz.
Together we'll wreak our revenge.
Birlikte intikamımızı alacağız!
... anything that goes wrong seems to wreak havoc.
Bu kadar titiz plan yapan biri...
I'm ready to wreak havoc once again!
Hey bakın millet!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]