Wrench translate Turkish
900 parallel translation
- Quite a wrench parting from it.
- Ondan ayrılıyor olmak iç burkuyordur.
I suppose old Doc Hackenbush didn't throw a nasty monkey wrench.
Sanki yaºli Doktor Hackenbush iºleri arapsaçina çevirmedi.
You no throw the monkey wrench.
Iºleri arapsaçina sen çevirmedin.
A grease bucket, a wrench and a cracked cylinder.
Bir kova makine yağı, ingiliz anahtarı ve çatlak bir silindir.
- Monkey wrench.
- İngiliz anahtarını.
I've thrown a monkey wrench into some international dirty business, whatever it is.
Uluslararası pis bir işi bozmuş durumdayım.
Hit Sir Michael over the head with a wrench and shove him down the shaft!
Sör Michael'ı bir ingiliz anahtarıyla kafasından vurdu!
Honestly, I don't want to throw a monkey wrench into the romance.
Açıkçası aşkınıza mani olmak istemem.
You'd look pretty silly with a monkey wrench out of your head.
Kafanda bir İngiliz anahtarı bayağı komik durur.
This wouldn't have been so tough... if the Japs hadn't thrown a monkey wrench into us at the start.
Başlangıçta Japonlar... planımızı bozmasaydı, bu kadar zor olmazdı.
Thence to be wrench'd with an unlineal hand, No son of mine succeeding.
Ben kral babası olamayacağıma göre tacı da asayı da alacaklar elimden.
He's got the pipe wrench on the other end.
Diğer ucunu boru anahtarıyla sabitledi.
If that wrench slips, he's had it.
Eğer anahtar kayarsa yolun sonuna gelir.
Will you get your end wrench and try to tighten those bolts?
Lokma anahtarını alıp şu cıvataları sıkar mısın?
Somebody's throwing a monkey wrench!
- Birisi tekerimize çomak sokuyor!
Give me a wrench!
Bana bir anahtar ver!
Now, Paul, this throws a little monkey wrench into things, doesn't it?
Bak Paul, tekere çomak sokmuş olmuyor musun?
He came after me with a wrench.
İngiliz anahtarı ile peşimden geldi.
You can't throw a monkey wrench.
Herşeyin üstüne ingiliz anahtarı fırlatamazsın.
I happen to hold the Olympic title to Monkey Wrench Throwing.
İngiliz anahtarı fırlatmada olimpiyat şampiyonluğuna sahibim.
Take a wrench out of your hand, you couldn't find your way across the street.
Ellerindeki acıdan kurtul. Yoksa caddeden karşıya geçecek yer bile bulamazsın
Can i have the wrench?
Anahtarı verir misin?
Monkey wrench!
İngiliz anahtarı!
Well... this will be a wrench for both of us.
Şey bu ikimiz için de zor olacak.
Give me the wrench.
O anahtarı bana ver.
Peggy. did you find it a big wrench when you pulled up stakes in Philadelphia to come out here?
Peggy, Philadelphia'daki para ödülünü alıp buraya yerleşmeye geldiğimiz zamanı hatırlıyor musun?
You even left the wrench behind.
Hatta ingiliz anahtarını geride bıraktığını söyleyecek.
Well, there are wrench marks on it, but I don't know what that proves.
Üzerinde ingiliz anahtarı izleri var, fakat bu neyi kanıtlar, bilmiyorum.
Canby flies into a rage and beats out Thompson's brains with a wrench.
Canby kudurmuş ve ingiliz anahtarıyla Thompson'un beynini dağıtmış.
Nature guards its secrets rather jealously, and only perseverance can wrench them from her grasp.
Doğa epey kıskançlıkla sırlarını koruyor ve yalnızca azim pençesinden zorla kurtarabiliyor.
We're straining all our might to wrench out the secret hidden in this earth.
Bu yeryüzündeki gizli cevherleri ortaya çıkarmak için var gücümüzle uğraşıyoruz.
Oh, that throws a little monkey wrench into my agenda.
Bu planlarımı biraz bozar.
Give me the wrench.
İngiliz anahtarını ver.
I call your rasp and raise you a monkey wrench.
Törpünü görüyor ve bir ingiliz anahtarıyla artırıyorum.
I call your monkey wrench and raise you a hatchet.
İngiliz anahtarını görüyor ve el baltasıyla artırıyorum.
Hand me that wrench.
İngiliz anahtarını ver.
Mr. Martin, an N wrench.
Bay Martin, N anahtarı.
The torque wrench, Shorty.
Burma anahtarı, Shorty.
- N wrench.
- N anahtarı.
It's not an N wrench.
Bu N anahtarı değil.
Hurry up and get me a wrench.
Acele et, bana bir anahtar ver.
What wrench?
Ne anahtarı?
I was hoping that you might let me borrow a monkey wrench from you.
- Şey, ben... Bana bir maymun anahtar ödünç verirsin diye umuyordum.
Monkey wrench? Oh.
Maymun anahtar?
Your monkey wrench, Mr. Newton.
Maymun anahtarınız Bay Newton.
Gimme the wrench.
Bana İngiliz anahtarını ver.
My takee wrench.
Benim İngiliz anahtarım.
So what I'll have to do is mould a special wrench driver for this one.
Ayarlamaları yapabilmem için buna özel bir anahtar yapmak zorundayım.
Throwing a monkey wrench into the machinery.
- Ona bir İngiliz anahtarı attım.
I tried to force the valve shut with my wrench.
İngiliz anahtarıyla valfı kapatmaya çalıştım.
Get me a wrench.
Bir İngiliz anahtarı getirin.