English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wrestle

Wrestle translate Turkish

898 parallel translation
You and I must have a good wrestle someday.
Sen ve ben bir gün güreşmeliyiz.
I am sorry, but when you wrestle again, Mr. Kirby, you will of course not wear your glasses.
Affedersiniz ama Bay Kirby, bir daha güreşirken... gözlüğünüzü çıkarın.
- I do not intend to wrestle again, sir.
- Bir daha güreşmeye niyetim yok.
I'll fight'em or wrestle'em one at a time and pile'em up under the tree.
Hepsini döver, o ağacın altına yığarım.
Anything you like. He's a good skinner, he can wrestle grain bags, drive a cultivator, anything you like.
Ne isterseniz, iyi binicidir, çuval taşır, traktör sürer ne isterseniz yapar.
Go on and wrestle some boxes.
Git kutularla güreş.
So you wanna wrestle, huh?
Demek güreşmek istiyorsun, hah?
I sure wish I know'd how. Wrestle him, Alvin, wrestle him like you would a bear.
Sanki bir ayıymışsın gibi, onunla güreş.
For we wrestle not against flesh and blood but against principalities, against powers against the rulers of the darkness of this world against spiritual wickedness in high places. "
Çünkü savaşımız kana, cana karşı değil krallıklara, güçlere bu dünyanın karanlığının hakimlerine yüksek yerlerdeki ruhani kötülüklere karşı. "
For we wrestle not against flesh and blood but against principalities, against powers against the rulers of the darkness of this world against spiritual wick edness in high places.
Çünkü savaşımız kana, cana karşı değil krallıklara, güçlere bu dünyanın karanlığının hakimlerine yüksek yerlerdeki ruhani kötülüklere karşı. "
Tarzan, we came to Zambesi to buy some gifts not to wrestle, remember?
Tarzan, Zambesi'ye hediye almaya geldik,... -... güreşmeye değil, hatırladın mı?
I teached him how to wrestle.
Ona nasıl güreşileceğini ben öğrettim.
Ever seen me wrestle?
Beni hiç güreşirken gördün mü?
And for the first time in Paradise City! ! they will wrestle in a ring filled with fish!
Ve Paradise City'de ilk defa... içi balık dolu bir ringde güreşecekler.
Do you think I'd permit Nikolas to wrestle with such filth?
Nikolas'ın böyle bir pisliğe alet olmasına izin verir miyim sanıyorsun?
He never wrestle.
Hiç güreşmemiş ki.
Well, we don't wrestle.
Biz güreşmiyoruz.
No bother. I like to wrestle with her.
Buna hiç gerek yok güreşmek çok zevkli geliyor
Shall we arm-wrestle?
Bilek güreşi yapalım mı?
- I usually wrestle, but I got suspended.
- Genellikle güreş ama açığa alındım.
When I need some money, I go out and wrestle.
Para lazım olunca çıkıp güreşiyorum
Well, now, wait a minute. I don't wanna tell Mr. Togo his business here, but you... You'd better tell him that I'd better wrestle him.
Bay Togo'nun işine karışmak istemem, ama onunla güreşmek istediğimi söyleyin.
Yappari boku kono hito no ho ga ii wai. He still prefers this man to wrestle with.
Hala onunla güreşmeyi tercih ediyor.
A janitor making 60 stinking bucks a month to wrestle garbage people throw at you.
Ayda 60 dolar kazanan ve insanların attığı çöplerle savaşan bir kapıcı.
You never wrestle with me anymore.
- Artık benimle güreş yapmıyorsun.
You never wrestle with me anymore.
Artık benimle güreş yapmıyorsun.
- Well, I thought you said I never wrestle.
- Ama seninle güreşmediğimden şikayet ediyorsun.
I box, wrestle, do some pole vaulting...
Boks, güreş, sırıkla yüksek atlama...
So, for kicks, Army, we let the kid wrestle a few.
Eğlence olsun diye onu birkaç güreşe sokacağız Army.
I don't know how to wrestle.
Ben güreşmeyi bilmem.
He don't know how to wrestle, you get that?
Güreşmeyi bilmiyormuş, duydun mu?
I can't wrestle.
Ben güreşemem.
I'd rather wrestle a lion. - Would you?
Bir aslanla güreşmeyi tercih ederim
- Uh-huh. He can tickle her, pinch her, grab her, wrestle with her.
Onu gıdıklayabilir, sıkıştırabilir el koyabilir, onunla güreşebilir.
Let's wrestle.
Güreş tutalım!
If I were younger, to prevent you from going downstairs I'd make an effort to wrestle you to the floor.
Daha genç olsam aşağıya inmeni engellerdim. Seninle güreşip yere yıkardım.
Blue Demon couldn't inform you personally because he has to wrestle Commander.
Mavi Şeytan, sizi bizzat bilgilendiremedi, zira güreşe çıkması gerekiyor.
I called him to seem him wrestle with you a bit.
Sizinle biraz güreşsin diye onu çağırdım.
I'll wrestle with them all at once.
Hepsiyle aynı anda güreşeceğim.
I shall teach him to ride, wrestle, draw a bow.
Ona ata binmeyi, güreşmeyi, ok atmayı öğreteceğim.
I can wrestle with a menu O.K.
Ben de bir şekilde hallederim.
. Or do you just wrestle when you fight? .
Yoksa kavga sırasında sadece güreşiyor musun?
One ought to strive, wrestle and be physically close. It makes one sane.
Kişi güreşerek ve fiziksel olarak yakınlaşarak aklını kaçırmaz.
But how delightful to discover at my age that I can still wrestle.
Ama benim yaşımda hâlâ güreşebildiğimi öğrenmek çok hoş.
The boys were having a bit of a wrestle.
Çocuklar güreşiyordu.
Well, he used to wrestle with wolves.
güzel, o kurtlarla güreşirdi.
I wonder how you would wrestle a wolf.
bir kurtla nasıl güreşilebileceğini merak ediyorum.
[NEIGHS] Well, he used to wrestle wolves.
[ihihihiih] güzel, o kurtlarla güreşirdi.
Use wrestle?
Adamı kafa kola getirirse canını çıkartır!
But I can wrestle.
Tamam, ama düşün ki biri arkandan sana sessizce sokuldu.
I can wrestle real good, though.
Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]