English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Wriggle

Wriggle translate Turkish

135 parallel translation
Don't wriggle out of this.
Bundan sıyırmaya çalışma.
I could have you fired, you know? But I like to see things wriggle.
Seni kovdurtabilirdim ama işlerin yalpalamasını severim.
And you'll never wriggle off You can bet your bottom fin
# And you'll never wriggle off You can bet your bottom fin #
What do you want him to do? Wriggle in the dirt there and have convulsions?
Yerlerde tepinip kriz mi geçirseydi?
- Don't try and wriggle out of it.
- Lafı kıvırmaya çalışma.
Let's see him wriggle out of this one.
Bakalım bundan sonrasında neler yapacak?
That's an honour and obligation, too, and things like that, and I really don't want to wriggle out of it...
Böyle şeyler hem onurdur, hem de bir görevdir bu görevi başımdan savmayı hiç istemem...
You curl this stuff up against your spoon and then watch it wriggle off.
Bunu kaşığına doluyorsun ve sonra da kıvranmasını izliyorsun.
Don't wriggle while you write, try to concentrate
yazarken çok kıpraşma, odaklanmaya çalış
Oh, a lesserman might try to wriggle out of it.
Az adam böyle durumlardan sıyrılmıştır.
I remember how you used to hold me, and how I used to sit on your face and wriggle, and... afterwards, how we'd watch till the sun came up.
Beni nasıl tuttuğunu ve yüzüne oturarak, suratını buruşturduğumu hatırlıyorum. Sonra da güneş doğana kadar seyrederdik.
We'll see how they wriggle out of this.
Bakalım sıyrılıp çıkabilecekler mi?
Let's see the Black Adder wriggle out of this one!
Görelim bakalım Kara Yılan bunda da paçayı sıyırabilecek mi!
Your average rat can wriggle through a hole no bigger than a quarter... swim half a mile and tread water for three days.
Sıradan bir sıçan kafasının geçtiği delikten vücudunu geçirebilir, yarım mil yüzebilir ve suyun içinde üç gün boyunca durabilir.
Watch old Wriggle-legs do his number.
Şu eski bacak hareketini izle.
Here's what... When Shandar was like this... what he would do is he would wriggle.
Shandar böyle ayakta dururdu, ve sadece kıvrılırdı.
- Wriggle?
- Kıvrılmak mı?
He would wriggle.
Kıvrılırdı.
All right, now start to wriggle.
Tamam, şimdi kıvrılmaya başla.
Wriggle. See what I mean?
Dediğimi anladın mı?
Wriggle.
Kıvrıl.
- I don't wanna over-wriggle.
- Fazla kıvrılmak da istemem.
He would wriggle and get the whole thing to happen.
Önce kıvrılır kıvrılır sonra da kurtulurdu.
Or to feel how it is to take off your shoes under the table... and to wriggle your toes, barefoot, like that...
Ya da ayakkabıularınızı masanın altına çıkarıp koymayı hissetmek... ayak parmaklarınızı kıvırıp bükmek, yalınayak, aynen böyle...
We'll wriggle up these two operative dossiers.
Bu iki işlem dosyasını... gizlice açacağız.
I'll see him wriggle like a worm on a hook!
Çengelin ucundaki bir solucan gibi.
They wriggle away quite quickly unless you tell them not to.
Sen bir şey söylemezsen hemen kaçıverirler.
See, you're not just another bureaucrat using these poor bastards to wriggle your little ass up the ladder.
Sen sadece zavallı hastaları kullanan, onları sömüren iğrenç bir bürokrat değilsin.
I'll involve him in such a quagmire now that no matter how much he tries, he will not be able to wriggle out!
Şimdi ona öyle bir parti hazırlayacağım ki.. .. müzik kapalı olsa bile hayatı boyunca dans etmeye devam edecek.
When you first hook them, they wriggle around like crazy.
Onları oltanla avladığında çırpınırlar.
- Oh. Let's get a wriggle on, then.
- Hadi, o halde acele edelim.
As long as you're there, I mostly want you to wriggle.
Bu pozisyonda, daha çok, kıvranmanı isterim.
But you know what happens to bad little "fishies" who wriggle through the net.
Ama ağdan kaçmaya çalışan balığa ne olur bilirsin.
She managed to wriggle her hand out to escape.
Kız bileğini kıvırıp kaçmayı başarmış.
You're not going to wriggle out of my literary evening.
Edebi gecemden kurtulamayacaksın.
What is it, don't wriggle, or I'll kick your teeth in.
O ne, kıpırdama, dişlerini kıracağım.
Stretch out your arms, close your eyes, lower your head and wriggle through.
Kollarınızı uzatın, gözünüzü kapatın, başınızı eğin ve eğilerek yürüyün.
When mum or I call for action find the stone and wriggle through.
Annen veya ben harekat için çağırdığımızda... taşı bulun ve eğilerek yürüyün.
I know you like a good wriggle and a giggle and a squiggle.
Senin iyi kıvranmaları sevdiğini biliyorum. Kıkırdamaları da. Kargacık burgacık yazıları da.
SEXY. TIMELESS. EASY TO WRIGGLE OUT OF
Misafirler gittiğinde çıkarması kolay.
Behind these doors are the finest cops ever to wriggle into size-46 pants.
Bu kapıların arkasında kıvranarak 46 numara pantolon giyen en iyi polisler var.
- Uh-huh. - Well, then I'm sure that whatever trouble he's in... he'll buy his way out and wriggle free.
O zaman bir çıkış yolu satın alıp, kılını kıpırdatmadan ne tür bir belaya bulaştıysa sıyrılacağından eminim.
More to the point, no wriggle room.
Dahası, hiçbir açık bulunamaz.
Now the dolphins have to wriggle back to water.
Şimdi yunusların kıpraşarak suya dönmesi gerekiyor.
Just wriggle your shoulders like this and then let go.
Omuzlarınızı bu şekilde sallayın ve sonra kendinizi bırakın.
Don " t wriggle out of this one.
Bundan da sıyırmaya çalışma.
- Don " t wriggle out of this.
- Bu işten sıyrılmaya çalışma.
Some broken ribs, and he can wriggle his toes.
Sağ kolunu teşhis edemedim.
You want to wriggle out of the marriage.
Sen dügünden siyrilmak istiyorsun.
I'd always managed to wriggle out ofsuch invitations, pleading previous engagements, illness and so on.
... böylece davetlerden bahanelerle ya da... hastayım diye hep kaçıyordum.
Yeah, wriggle out of it.
- Evet, bundan paçayı kurtar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]