English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ W ] / Writhe

Writhe translate Turkish

59 parallel translation
When you make trees writhe like snakes... and your sun explode over the canvas?
Ağaçlarını yılan gibi kıvrımlı yapıp güneşini de tuvalde patlatmak mı?
Let his soul, for all eternity, writhe in anguish and damnation! No!
Bırak ruhu ebediyen ızdırap içinde kıvransın!
People leap and writhe, people tiny as ants
İnsanlar sancı içinde kıvranıyor İnsanlar karınca kadar zayıf
"Former profiteers writhe in the rubble."
"Eski fırsatçılar enkaz içinde debeleniyorlar."
You will roll your eyes... you will move your arms and legs... in short, spastic jerks... and generally writhe around out of control.
Gözlerini yuvarlayacaksın kollarını ve bacaklarını çevireceksin kısa süreli hareketlerle ve kontrol dışı acı içinde kıvranacaksın.
His head it shakes His fingers clutch Watch his body writhe
Beyni sarsılıyor, parmakları kenetlenmiş, vücudu nasıl da kıvranıyor!
Watch her tattoos begin to writhe.
Bir de dövmeleri kıvranmaya başladığında görün.
Watching this rooster writhe in pain around the barnyard, the woman assured me the bird had felt nothing.
Bahçede bu horozu acı içinde izlerken kadın, horozun hiçbir şey hissetmediğine beni ikna etti.
Writhe like a snake.
Bir yılan gibi kıvrıl. "
I writhe!
Kıvranıyorum!
I'd watch you writhe in a pool of blood... until you stopped moving.
Bir kan gölü içinde hareketsiz kalana dek kıvrandığını izleyeceğim.
You shall writhe in hellfire.
Cehennem atesinde kıvranırsın.
And then I'll make him writhe.
Onu kıvrandıracağım.
Your intestines will writhe and boil.
Bağırsakların düğümlenecek ve kaynayacak.
They're sent here to make men just writhe in pain.
Erkekleri acı içinde kıvrandırmak için gönderildiler.
As he rips her clothes off, they writhe like eels into a frenzy of unadulterated lovemaking.
Kızın kıyafetlerini yırtıp atarken, katkısız sevişme coşkusuna su yılanları gibi kıvrılırlar.
We don't have to taste the blood of revenge while this human being's organs writhe, twist, contort.
Bu insanın organları kıvranıp parçalanırken kanlı intikamı tatmak zorunda kalmıyoruz.
But it's worth it to imagine the smile it'll put on Dad's face, not the mention the pleasure of watching you writhe in envy.
Ama buna değer. Babamı ne kadar mutlu edeceğini bırak, bir de seni kıskançlık içinde kıvranırken göreceğim.
God, never make anyone writhe in the pain of love.
Rabbim, aşk büyük bir acıyla gelir.
I want to moan and writhe with you, and I want to go up to you and kiss your mouth and pull you to me and say,'Love you, love you,'while stripping.
Seninle inlemek ve kıvranmak istiyorum, ve yukarı çıkıp senin ağzını öpmek istiyorum, ve seni kendime çekip, soyunurken "Seni seviyorum, seviyorum." demek istiyorum.
Don't writhe all at once.
Hepiniz aynı anda eğilmeyin.
Sometimes I'd like to take all my skin off and just writhe about.
Kıvrılarak ve debelenerek derimi değiştirmek istiyorum.
Did they writhe in pain?
Hiç haklayabildiler mi?
Don't you realize that our souls are now bound together destined to writhe ecstatically in blessed hellfire for all eternity?
Ruhlarımızın artık birbirine bağlandığının, kaderimizin ebediyete kadar cehennem ateşinde kutsanacağının farkında değil misin?
It was before Lamaze, and so they just put me in a room by myself, and let me writhe there until they thought I was ready,
Doğal yollarla doğacaktın. O yüzden beni tek başıma bir odaya alıp hazır olana kadar orada, cebelleşmeye bıraktılar.
"Saw the frail old man on the floor" writhe in agony.
"Zayıf yaşlı adamı yerde yatarken gördü" ıstırapla debeleniyordu.
Better I watch my daughter writhe in pain?
Kızımın acı içinde kıvranmasını izlemem daha mı iyi?
I watched them scream and writhe in agony.
Çığlıklarını ve acı içinde kıvranmalarını izledim.
To feel the sensation of the symbiote that has controlled your every action for so many years, while you watched helplessly from the darkest recess of your mind, as it is finally excised from your body and left to writhe in the light of day...
Her hareketini yıllarca kontrol eden bu asalağın sonunda vücudundan çıkarılıp gün ışığında kıvranmasını zihninin karanlık dehlizlerinde çaresizce izlerken onun duygularını hissetmek...
Why don't you drink a cup or so, then stumble into your little girls'room so they can watch you writhe to death as it eats through your organs?
Neden bir bardak içip kızların odasına gitmiyorsun. Böylece iç organların parçalanırken onlarda senin ölümünü izler.
To turn aside a vow to God, and to writhe in the pit of fornication, is to follow the devil willingly into the mouth of Hell.
Tanrı'ya edilmiş bir bekaret yeminine sırt çevirmek ve zina çukurunda kıvranmak, şeytanı, cehennem ağzına kadar, kendi isteğinle takip etmek demektir.
And I gave her money to writhe around on your parts.
Ona senin cinsel bölgenin üzerinde kıvranması için para verdim.
Take a shot in the gut and writhe on the ground.
Acılar içinde kıvranalım.
and two fingers up inside her and I'm just tweaking that G-spot.. and I'm playing like a Stradivarius and I watch her writhe in ectasy
Ve iki parmağım onun içindeyken, onun G noktasını tıpkı bir keman çalar gibi gıdıklarken zevk içinde kıvranışını izlerim.
Then after you eat a donut go to the slippery swamp and writhe across it.
Sonrasında, çöreği yedikten sonra kaygan bölgeye gideceksiniz kıvrılarak geçeceksiniz.
Seeing those yangban writhe in fear before me... It felt as if thirty years of oppression were just lifted off my shoulders, my heart throbbing and all.
Yangbanın böyle korku içinde titremesi sanki otuz yıldır zulüm gören şu bedenimi yeniden canlandırdı kalbim yerinde duramıyor.
Writhe it out. Sorry.
Evet..
Scream, writhe, be horny as hell.
Çığlık at, acı çek olabildiğince azgın ol.
United by a common joy, many lives act with one will, and move and writhe together.
tek irade gibi hareket edip kıvranıyorlar.
But it will writhe inside of itself!
Ama kendi kendine bükülecek.
True. Watch him writhe and suffer.
Sürünerek acı çekmesini izlerdim.
"No one in the sleepy mountain town of'Writhe-em'City..."
Issız bir dağ şehri olan Rithim'deki hiç kimse...
To writhe no more in the serpent strangle of your nightmares?
Kabuslarının seni yılan gibi sokmasının acısından kurtulmak?
Writhe, little man.
Kıvran bakalım küçük adam.
Yeah, the part where thousands of people writhe on the ground. My God!
Evet, binlerce insanın hayatının yerle bir olacağını.
Let the castle burn and the queen writhe in the smoke.
Sarayları yansın ve kraliçe dumandan boğularak ölsün!
We're not in Coachella waiting for the Molly to kick in so we can writhe in the mud and wait for Tupac's hologram to come on and make us feel things.
Coachella'da değiliz. Çamurun içinde rahat rahat yatıp Tupac hologramı çıkıp bizi eğlendirsin diye uyuşturucunun kana karışmasını beklemiyoruz.
I fear he will writhe in torment until he makes an end of himself, unless he can be led back into the light.
Aydınlığa geri yönlendirilemezse kendi bir son verinceye kadar azap içinde kıvranacağından korkuyorum.
She can writhe in hell first.
Cehennemin dibini ödeyeyim.
I know you want revenge, to cut the head off of S.H.I.E.L.D., to watch it writhe.
İntikam istediğini biliyorum. S.H.I.E.L.D.'ın başını kesip kıvranmasını izlemek istiyorsun.
Someone is slowly making me writhe
Birisi beni yavaş yavaş kıvrandırıyor

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]