English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You'll get sick

You'll get sick translate Turkish

162 parallel translation
It's going to make you sick, and you'll get a big belly.
Hasta olur ve kilo alır.
If you eat that stuff, you'll get sick!
Onu yersen hasta olursun!
I say, em, i think i'll pop down and get you some sick... i mean, magazines.
Bak, hareket ediyoruz.
You beat your head against those bars until you're sick... but you'll never get out... never as long as you live.
Kendini paralayana kadar kafanı o demir çubuklara vurabilirsin. Ama asla dışarı çıkamazsın, yaşadığın sürece, asla.
You'll get sick if you drink like that
Böyle içersen komaya gireceksin.
You mustn't get excited, you'll make yourself sick.
Heyecanlanmamalısın, kendini hasta edeceksin.
Because if you don't and you get sick, particularly with fever... it'll be that much tougher on the rest of us.
Çünkü almazsanız ve hastalanıp sıtma olursanız... bu diğerleri için de işleri zorlaştırır.
Get out of here. I'll sick the cops on you.
Defol yoksa polis çağırırım.
- You'll get sick.
- Hastalanırsın.
If this turns out to be a hit, you'll get sick of the sight of me... six nights a week, two matinees.
Büyük bir başarı olursa, haftada altı gece, iki matine beni görmekten bıkacaksın.
You'll get sick.
Hastalanacaksın.
I've never seen a man who didn't get sick to his stomack when he heard the kind of sentence you'll draw.
Seninle aynı şekilde mahkum olup da kusmayan birini görmedim.
You'll get pretty sick.
Yakında çok kötü hastalanacaksın.
If you look at them, you'll get sick of the country.
Onlara bakarsan ülkeden bıkarsın.
We'll get you along to the sick bay.
Seni revire kaldıracağız.
If Rosetta gets sick, I'll get a knife then you'll see flour!
Eğer Rosetta hastalanırsa, bir bıçak alır gelirim o zama unu görürsün!
You'll get sick.
Hasta olacaksın sonra.
- Honey, you'll get sick again.
- Tatlım, yine hastalanacaksın.
You'll get sick - just keep it.
Hasta olacaksın, tut onu öyle.
If you don't eat, you'll get sick.
Eğer yemezsen hastalanırsın.
You'll get sick if you don't eat.
Yemezsen hastalanırsın.
If you get depressed, you'll get really sick, miss.
Bunalıma girerseniz, hastalanırsınız, bayan.
If things go on like this Paolo will get better but you'll get sick!
Böyle devam ederse Paolo iyileşir ama sen hastalanırsın.
You'll get infected, and then you'll be very sick.
Enfeksiyon kaparsın ve sonra hasta olursun.
You'll get sick if you don't.
Yemezsen hasta olursun.
You'll get up in the back, I have a sick man beside me.
Arkaya bineceksin, yanımda hasta var.
- You can sit by the fireplace or you'll get sick.
- Sen şöminenin yanında otura bilirsin..... yoksa hastalanacaksın.
You'll get sick.
Hasta olacaksınız!
What'll we do if you get sick too?
Ne yapacağız eğer çok hastalanırsa?
We'll get you to Sick Bay.
- Önce revire gidiyoruz.
If you don't eat, you'll get sick.
Yemek yemezseniz, hasta olacaksınız.
This piece goes here when we're done, and we'll drive someplace where you won't get sick anymore.
Paylaşacağımız tek şey huzur olur. Ve artık zarar görmeyeceğimiz başka bir yer deneriz.
You tell our sick Bajoran crewmen they better get well immediately or they'll recover on their next assignment.
Söyle bizim o Bajorlu hasta personele, bir an önce iyileşseler iyi olur... yaksa yeni atanacakları yerde iyileşirler.
If you're gonna keep your feelings, you'll get sick sometimes.
Duygularını saklarsan bir gün hastalanırsın.
I'll let you get back to being sick.
Seni bırakayım da hastalığına dön.
You know those? I think I'll get sick.
Onları bilirsiniz.
You're sick and you'll get sicker.
Hastasın ve kötüleşeceksin.
Sico, you get up now, or I'll kick you so hard you're gonna be sick.
Sico, şimdi ayağa kalk, yoksa öyle bir tekmelerim ki tam hasta olursun.
Walter! You get sick, it'll serve you right.
Walter, eğer rahatsızlanırsan, sorumlusu ben olmayacağım.
We'll get you to Sick Bay.
Revire gitmeliyiz.
Do you know how sick he'll get?
Ne kadar hastalanacağını biliyor musunuz?
You'll get sick after you eat it.
Yedikten sonra hasta olursun.
But if you're living with Joon-suh, you'll eventually meet Mom and I'm afraid she'll get sick again.
Eğer Joon-suh ile yaşarsan, mutlaka annem seni görecek ve korkarım tekrar hastalancak.
If you live with Joon-suh, you'll eventually meet Mom again and I'm afraid she'll get sick again.
Eğer Joon-suh ile yaşarsan, mutlaka annem seni görecek ve korkarım tekrar hastalanacak.
If you're not treated, you'll get sick.
Tedavi edilmezsen, hastalanırsın.
You'll get totally sick of all the creeps... and losers and weirdos.
Bütün bu sürüngenler, ezikler ve kaçıklar seni hasta edecek.
You'll get sick out there
Dışarıda hastalık kaparsın.
Katie, you've got to eat. If you don't eat, you'll get sick. Katie, come on!
Katie yemek zorundasın diyorum eğer yemezsen hastalanırsın.
Fake eating it, Drale, or you'll get sick.
Yeme artık Drale, yoksa hastalanacaksın.
Don't, you'll get sick.
Yapma, hasta olacaksın.
Then god forbid if you get sick or something happens and you can't earn, we'll take care of you,'cause that's part of it.
Bir şey olur da, artık para kazanamazsanız size bakacağız. Bu da bir parçası.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]