You're good at that translate Turkish
624 parallel translation
I hope, Godfrey, that you're very good at shining shoes.
Godfrey, umarım ayakkabı parlatmada oldukça iyisindir.
You finally found the one thing that you're good at.
En sonunda başarılı olduğun bir iş buldun.
Dr. Buchanan tells me that you're doing good at the hospital.
Doktor Buchanan hastanede iyi iş çıkardığını söylüyor.
You're good at that.
Bunu çok iyi yapıyorsun.
That's exactly what I mean when I say you're no good at thinking above the battlefield.
Savaş taktisyenliğinde iyi değilsin ve bunu anlamıyorsun. Kastettiğim bu!
You're really good at that. But why are you firing me?
Ama beni neden çıkarıyorsunuz?
He knows that you're a doctor at the Good Samaritan Hospital.
Senin Gönüllüler Hastanesinde doktor olduğunu biliyor.
You're good at that.
Bunda iyisin.
And then on Sunday I'll come and see you, and then if you're very good at Christmas I'll give you a very nice present, you know that doll...
Sonra Pazar günü gelip seni göreceğim ve eğer iyi olursan Noel'de sana çok hoş bir hediye vereceğim. Şu bebek var ya...
I think I owe it to you to be frank. - You're all good I'm thinking of... and I really have that at heart, perhaps more than I should. - Yes, by all means.
Açık konuşabilir miyim?
I'm sure you're very good at that.
Bunda iyi olduğundan eminim.
Oh, you're not very good at that.
Oh, beceremiyorsun.
I think it may be a good idea if you take a wee peek... at some of these prospective brides... you're figuring to match up with that Hereford of yours.
Olası eş adaylarından bazılarına bir göz gezdirmeniz sizinkinin Hereford ile bir eşleşme yapabilmesi açısından iyi bir fikir olabilir.
I've heard that you're good at martial arts
Dövüş sanatlarında iyi olduğunuzu duydum
You're pretty good with that knife.
Çok iyi bıçak atıyorsun.
Well, it makes you feel good that you're doing a little something from even at the time you don't think you're helping them because they have such a problem.
Aşılmaz sorunları olduğu için onlara yardım edemediğini düşünsen de az buz bir şeyler yaptığını görmek gerçekten güzel hissettiriyor.
Well, they're in good shape, but they won't lift us off, if that's what you're getting at.
- Onlar yeterli ama bizi kaldırmaz.
You're pretty good at that, figuring like the killer.
Çok güzel bir katil tasviri.
You're not good at that.
Bu konuda iyi değilsin.
You're very good at that.
Bu işte çok iyisin.
That's what you're good at.
Bunda iyisin.
Hey, you`re pretty damn good at that.
Bayağı iyisin. Hayatını bununla kazanabilirsin.
You're good at that little game.
Siz o küçük oyunda iyisiniz.
Well, take for instance... This : there's your painting ; you're good at that.
Pekala örnek olarak :
There's your model making ; you're good at that.
İyi resim yapıyorsun. İyi maket yapıyorsun.
I mean, those technical things that you're so good at.
Yani, iyi olduğun şu teknik şeyler.
You're good at convincing yourself of things that aren't so.
Olmayan şeylere kendini ikna etmekte çok başarılısın.
Guys can handle it when they've had a limp a long time, it's when you just get a limp, when it's a new limp that you're not good at it yet.
Uzun zamandır topallayan insanlar başının çaresine bakar. Ama eğer yeni topallamaya başladıysanız henüz konuya hakim değilsinizdir.
You're pretty good at that, Johnson, you should have been in the Medics.
Bu işte iyisin, Johnson, Sağlıkçı olmalıydın.
Sure, yes, you're good at that, I can tell.
Tamam, bu işte iyi olduğun kesin.
You're good at these kind of scenes, you know that?
Bu tür sahnelerde iyisin, biliyor musun?
In this country, if you're not good at something, at anything, if you're not the best, the smartest or the toughest, that's it.
Bu ülkede, Birşeyde iyi değilsen her şey olur, En iyisi değilsen, en zeki veya en sert, buraya kadar.
Buster, why don't you mosey on over there and take a real good look at that Gulfstream... and we're gonna see if Avon and Jo Bob gonna be able to cut us a calf here.
Buster, neden oraya gidip Gulfstream'e bir bakmıyorsun? Biz de Avon ve Jo Bob anlaşabilecekler mi bir bakalım.
You're so good at that, Granny.
Çok iyisin büyükanne.
You're buying that barge at a good price.
Mavnayı iyi fiyata alıyorsunuz.
Everyone says that you're a good shot.
Herkes iyi bir atışçı olduğunuzu söylüyor.
That's all you're good at.
Tek becerdiğin de bu zaten.
That's what you're good at.
Yani asıl işini yap.
That's what you're really good at.
Başka bir şey bilmezsin zaten. Hep böyle yaparsın.
That's the only thing you're really good at.
Hayatta tek iyi bildiğin şey bu zaten.
There are a lot of things that you're not good at.
İyi olmadığın çok şey var.
You should stick to things that you're good at.
İnsan iyi olduğu konularda uzmanlaşmalı.
Bud taught me, and I passed it on to you. You're very good at that, you know.
Amİn.
You're good at that, Jack.
Bu işte çok iyisin Jack.
You're good at that.
Senin işin bu.
I mean, if you got yourself a bank loan, and bought a really decent van, that's one thing, but I mean, buying this, you're throwing good money after bad.
Yani, eğer banka kredisi alıp düzgün bir karavan alsaydın, bu olabilirdi ama bunu almakla paranı sokağa atıyorsun.
Look, I don't care what you're doing with my wife but you got a good man at home that any man would be proud to call his wife.
Bak, karımla ne yaptığın umurumda değil. Ama evde her erkeğin karım demekten gurur duyacağı iyi bir erkeğin var.
you're so good at that.
bu işte çok iyisiniz.
That's okay. You're really good at it.
Bunda oldukça iyisin.
You're very good at that, Mr. Dickens.
- Bu işte çok iyisin, Bay Dickens.
You're certainly good at that.
Bunda kesinlikle iyisin.
you're good at it 47
you're good 1135
you're good to go 119
you're good at this 80
at that point 168
at that time 260
at that moment 137
at that 82
at that age 33
you're cute 195
you're good 1135
you're good to go 119
you're good at this 80
at that point 168
at that time 260
at that moment 137
at that 82
at that age 33
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124