English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You're here with me

You're here with me translate Turkish

787 parallel translation
You look like you're being forced to be here with me at your aunt's insistence.
Sadece halanız ısrar etti diye oraya gidiyor gibisiniz.
You're going to stay right here with me.
Burada benimle birlikte kalıyorsun.
- That you're to live here with me,
- Burada benimle yaşayacağını.
I'm terribly glad you're here with me.
Seninle burada olduğum için son derece mutluyum.
So you see, when you burst in here as late as this and threaten me with your anger, you're only acting foolishly.
Kızgınlığınla beni tehdit ederek burada bana patlıyorsun, yalnızca aptalca davranıyorsun.
I came up here with such doubts in my mind... and now you're going to leave me here just as the cause is getting me.
Buraya aklımda bir dolu şüpheyle geldim ve tam davaya ısınırken beni burada bırakacaksınız.
- You're gonna live here with me?
- Burada benimle mi yaşayacaksın?
You're coming here with me.
- Benimle gel.
You go up there and live seven years with my wife, and then if you're still in your right mind, come back down here and tell me about it.
Benim karımla yedi yıl geçirin... eğer aklınızı kaçırmazsanız, gelip bana haber verin.
Two days ago we were strangers and now you're here alone with me.
İki gün önce yabancıydık ve şimdiyse benimle yalnızsın.
Don't you see, if they could come here and live with us, then we'd only have one house to run, and you wouldn't have the expense of paying Mrs. Connolly to come and stay with me while you're away and...
Görmüyor musun, buraya gelip bizimle yaşasalardı, çekip çevireceğimiz sadece bir tek evimiz olacaktı, ve sen burada değilken Bayan Connolly'inin gelip benimle burada kalması için... ona ödeme yapmayacaktın
You're always with me... in here.
Burada her zaman benimlesin.
You ain't going nowhere, buddy. You're staying right here with me.
Hiçbir yere gitmiyorsun dostum, burada benimle kalıyorsun.
Well, whoever you are, I'm glad you're here with me and smiling.
Her kimsen, benimle olduğun için memnunum. Ve gülümsediğin için.
Everything that's happened here lately is because you brought me back with you, even the danger we're in from the pirates.
Herşey beni buraya getirmeniz ile oldu... Korsan tehlikeside benim yüzümden.
You're staying right here with me.
Burada yanımda kalacaksın.
You may out-rank me a little bit with all these here little fancy doo-dads, but you're still nothing but a lousy non-com.
Bu küçük havalı zımbırtılarınla rütbece benim biraz üstüm olabilirsin, ama unutma ki hala dandik bir erbaşsın o kadar.
You're not going to tell me that you're here with me now because I don't appeal to you.
Beni çekici bulmasaydın burada olmazdın. Herhalde bunun aksini iddia etmeyeceksin.
Now, you better tell me what you're doing here with these things on your faces.
Yüzünüzdeki o şeylerle burada ne aradığınızı söyleseniz iyi edersiniz.
You're unquestionably the best-looking woman here. The best-dressed, the most intelligent. And you're with me.
Kuşkusuz buradaki en güzel, en iyi giyinmiş en zeki kadın sensin ve benimle birliktesin.
And you walked over and said, " Excuse me, I'm here with two friends, and we're entitled to wan-tan soup, barbequed ribs and almond duck.
"Sen de gelip" "Affedersiniz, iki arkadaşımla birlikteyim burada..." ... ve bize Wantan çorbası, pirzola ile bademli ördek alma hakkı tanındı.
Yan Ziqing It's good you're here, come with me
Yan Ziqing burda olman iyi, gel benle
I'm getting out of here and you're coming with me.
Ben gidiyorum, sen de benimle geliyorsun.
You're here with me.
Hayatıma girdiniz.
Next you're gonna ask me if I make it with all the good-looking fuzz here.
Şimdi de buradaki tüm yakışıklı polislerle yatıp yatmadığımı soracaksın.
Mr. Bookbinder here tells me you're acquainted with a man by the name of Baker. Is that right?
Mr. Bookbinder burada bana dedi ki Baker adında bir adamı tanıyormuşsun.
With me here, those two will think that you're the one.
Şu ikisi burda benimle görünce o olduğunu düşünecekler.
It's rather funny, you made love to Jeff here..... now you're going to do it with me.
Ne güzel, Jeff'le burada seks yapmıştınız şimdi de benimle yapacaksın.
Because after 25 years of building a home and raising a family and all the senseless pain that we have inflicted on each other, I'm damned if I'm gonna stand here and have you tell me you're in love with somebody else.
Çünkü 25 yılın ardından bütün acılara beraber göğüs gererek bir yuva kurduktan bir aile yarattıktan sonra hâlâ burada dimdik ayakta duruyorum ve sen gelmiş başkasına aşık olduğunu söylüyorsun.
I'm gonna stay here and you're gonna stay with me.
Ben burada kalacağım, sen de benimle beraber kalacaksın.
Yes, but still you're here with me.
Ama buradasın işte. Yanımda.
Let me try to explain to you what we're dealing with here.
Burada yaşadığımız şeyleri sana açıklamama izin ver.
Do forgive me for butting in, but I have a bet with my daughter here, that you're Hercules Porridge, the famous French sleuth.
Siz, Hercules Porridge değil misiniz, şu ünlü Fransız dedektif.
You're here, with me!
Buradasın, benimlesin.
You don't know what you're heading into and how well off you could be here, with me.
Neyle karşı karşıya olduğunu ve burada benimle kalırsan ne kadar iyi olabileceğini bilmiyorsun.
You're here with me again, That's the main thing,
Evet çok iyi biliyordun.
You're here with me again.
Yeniden yanımdasın.
So, why don't you tell your little friend here that you're gonna come with me?
Neden küçük arkadaşını buraya çağırıp benimle birlikte gitmesine izin vermiyorsun?
'Cause you're here with me
Çünkü sen benimlesin
You're staying right here with me.
Benimle kalacaksın.
You're slaying me here with hysterical laughter.
Gülmekten öleceğim.
After I'm through, just let me shape this a little bit and I think you're gonna really be happy with what we've got here.
Bitince biraz da şöyle düzeltirsek sanırım sonuçtan memnun kalacaksınız.
Believe me, you're safer up here than you're going to be down there with those cutthroats.
İnan bana burda aşağıdaki boğaz kesiciler olduğundan daha güvendesin.
Don't have me standing around like a fool, man. While you're messing with the titty woman over here.
O koca göğüslü karı gibi beni bekletme sakın.
- You know you're a big man around here. You saw her with me a hundred fucking times.
Yani, sen buraların kralısın.
# # When you're here with me # # # # I'm complete # #
Sen yanımdayken tamamım ben.
# # Watch my heart break every rule # # # #'Cause when you're here with me # # # # I'm complete # #
Bak, kalbim tüm kuralları yıkıyor çünkü sen yanımdayken tamamım ben.
# # Now world makes perfect sense # # # #'Cause when you're here with me # # # # I'm complete # #
Şimdi dünya daha da anlamlı çünkü sen yanımdayken tamamım ben.
# # When you're here with me... # #
Sen yanımdayken...
Come back here. You're not gonna leave me here alone with him.
Buraya gelin beni onunla yalnız bırakamazsınız.
- No, you're not. You're staying here with me.
- Hayır, mesai yapıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]