You're staying translate Turkish
2,169 parallel translation
You're staying.
Kalıyorsun.
You tell me where Daniel's staying and I'll make sure you're looked after.
Bana Daniel'ın nerede olduğunu söylersin ben de sana göz kulak olurum.
So... you're staying in the restaurant business?
Yani restoran işinde devam ediyorsun.
If you're staying, I stay too.
Sen kalıyorsan ben de kalıyorum.
- You're staying in L.A.? - Hell, yeah.
- L.A.'de kalacak mısın?
You're not staying for Ade's first real gig?
Ne? Ade'in ilk gerçek konserine kalmayacak mısın?
Great, so you're staying?
Harika, kalıyorsun yani?
You get up on that stage and look like the Pillsbury doughboy, no way you're staying popular.
Pilsbury Doughboy gibi görünüp de sahnede dikilirsen, popülerlik falan kalmaz.
Tell me you're staying.
Bir yere gitmediğini söyle.
Well, I'm glad you're staying.
Kalmana çok sevindim.
Uh, as I'm sure you're aware, Mr. Callen is staying over in Mr. Hanna's spare room.
Eminim ki farkındadırsın Callen Hanna'nın yanında kalıyor.
You're staying here awhile?
Bir süreliğine burada beleyebilir misiniz?
You know what, you're not staying here during your little time-out.
Biliyor musun, şu ara dediğin şey sırasında burada kalamazsın.
You're staying in my room, and I'm sleeping on the couch.
Sen benim odamda kalacaksın, ve ben kanepede uyuyacağım.
So you're staying?
Yani kalmaya devam edeceksin?
Okay, that's it. You're staying.
Tamam, işte bu.Siz kalın.
You fought the good fight, but we're staying home.
İyi tartıştınız ama gitmiyoruz.
You're... really thinking about staying, aren't you?
Gerçekten.. Geri dönmeye kararlısın, öyle mi?
If you're staying here, I guess Cruz will have to leave.
Sen kalmak istiyorsan, o zaman biz de Cruz'u göndeririz.
You know, Michael, you need to get used to listening to me...'cause you'll be staying at the house while you're recuperating.
Michael, insanları dinlemeyi öğrenmeye başlaman lazım çünkü nekahet döneminde evde kalacaksın.
Thanks to you, we're staying.
Sayende kalıyoruz.
- You're staying?
- Kalacaksın?
You're concerned about her insisting on staying down here...
Burada kalmakta ısrar ettiği için endişeleniyorsun.
I'm glad you're staying.
Kalmana sevindim.
What, you're not staying with me?
Ne? Yanımda durmayacak mısın?
You're staying?
Kalıyorsun?
- You're staying?
- Kalıyor musun?
Looks like we're staying with you, sir.
Görünüşe göre sizinle kalıyoruz, efendim.
So you're staying in a really fancy hotel?
Gerçekten lüks bir hotelde mi kalacaksınız?
You're staying here.
Sen oturuyorsun.
Michael, I know why you're staying there.
Michael, neden orada olduğunu biliyorum.
Good thing you're staying here.
Neyse ki sen burada kalıyorsun.
No, you won't. Because you're staying right here.
Çünkü evde kalıyorsun.
Are you sure you're okay with everybody staying here?
Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin?
So, you sure you're okay with everybody staying here?
Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin?
Do you know how long they're gonna be staying?
Biliyor musun, ne kadar kalacaklar?
- You're not staying?
Kalmayacak mısın?
You're just staying out of sight for a little while.
Sadece bir süreliğine gözlerden uzakta kalacaksın.
What, you're staying in character in case I'm one of Kent's minions?
Ne oldu? Kent'in adamlarindan biri olabilirim diye rolunde mi kaliyorsun?
What, you're staying in character in case I'm one of Kent's minions?
Ne, kalan konum karakter durumda ben bir kent's kölelerinin mi?
You're staying here, and that's that.
Burada kalıyorsun, işte o kadar.
You're not staying here.
Burada kalmayacaksın.
I'm glad you're staying.
Kaldığına sevindim.
'Cause you're not doing a very good job... of staying on top of this one.
Çünkü bu seferkinden sıyrılmak için pek iyi bir yol seçmediniz.
You're staying right here.
Burada kalıyorsun.
You're staying up all night.
Tüm gece uyumazsın.
You're not staying for Justynka's birthday?
Justynka'nın doğum gününe kalmıyor musunuz?
Well, you're just staying at the hospital overnight, - so probably just one.
Hastanede sadece bir gece kalacaksın yani bir tane yeter.
He said, "oh, you're staying in a cave tonight."
Bana bu gece bir mağarada kalacağımı söyledi.
Ricky calls and says, "you're staying in a cave," starts laughing.
Ricky arayıp bir mağarada kalacağımı söyleyip, gülmüştü.
You're staying for dinner.
Yemeğe kalıyorsun.
you're staying with me 20
you're staying here 120
you're staying right here 21
staying 39
staying alive 18
staying here 25
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're staying here 120
you're staying right here 21
staying 39
staying alive 18
staying here 25
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're so welcome 43
you're 4202
you're doing great 645
you're not my type 58
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're so welcome 43
you're 4202
you're doing great 645