Zap translate Turkish
512 parallel translation
Zap! Hey, you won't interfere with the basic rugged concept... of me personality, will you, madam?
Kişiliğimin temel özelliklerine müdahale etmeyeceksiniz değil mi?
I thought the power was off in the galley. I used a hand phaser, and zap, hot coffee.
- Mutfak kısmında kesinti var sanmıştım.
Ain't you gonna go down there and zap them?
Oraya gidip canlarına okumayacak mısın?
- Zap! Got ya!
- Yakaladım!
And zap!
Ve tak!
You come there with your strong hand... and zap!
O güçlü elinle buraya gelirsin... ve tak!
You got a way about talkin about one thing and then zap you slide right into somethin'else that nobody's even supposed to notice.
Tony, öyle bir stilin var ki, bir şey anlatırken başka bir konuya atlıyorsun ve tabii insanların haberi yok, afallıyorlar.
I'll give ya a zap.
Seni "zap" layacağım.
Everything was perfect... and out of the blue, zap!
Her şey mükemmelken...
God. So you find him and you zap him.
Tanrım, onu bulup öldüreceksin.
Even the fat boy will do what we want once we zap him.
Bunu kullandığımızda o şişko bile istediğimizi yapacak.
Right. I'll zap them back to Scortch.
Onları Scortch'a geri ışınlayacağım.
- Red Eye'll kill'em. Zap!
- Kırmızı Göz onları öldürür!
- Zap, zap! - ( Barks )
Zap, zap!
Zap, zap!
Zap, zap!
When I start shootin', go for the nearest guard, get his gun, zap the fucker.
Ben ateş etmeye başlayınca en yakındaki korumaya git ve silahını al.
Zap. Right in the face. And finally, for infighting, the punch of power.
Hayalarını koparırsın.
The battle plan is to get them all into one area and then zap them!
Savaş planı, hepsini bir yere toplayıp sonra yok etmek!
We can cover that up and then we drive it into the airlock and zap it into outer space.
Onu kapatır, hava geçirmez kapıya sürükler ve oradan da uzaya fırlatırız.
I think the light and space of Vietnam really put the zap on his head.
Sanirim Vietnam'in isigi ve ortami yenilgiyi onun kafasina koymustu.
Zap them with your siren, man!
sadece sirenini kullan dostum!
Zap them with your siren!
Sirenini kullan!
You know, love isn't something you can just... switch from channel to channel.
Aşkta kanal değiştirir gibi zap yapamazsın!
N-O-Z, Z for Zap!
N-O-Z, Z Zapping için!
I'm going to give every nurse on this floor an electric cattle prod and instruct them to just zap him in his "badubies."
Bu kattaki her hemsireye elektrikli sigir dürtecegi verip, onun "orasina" sokmalarini önerecegim.
Then press the cannon button and zap!
Sonra top düğmesine bas ve öldür!
They clear it with their security patrol and then they zap it right to us.
Güvenlik devriyeleriyle saptayıp doğrudan bize yönlendiriyorlar.
Then, at the right second :
Sonra, tam saniyesinde zap!
I'm going to Zap's.
Zap'a gidiyorum.
We zap Z'Kuru!
Z'Kuru'yu gebertiriz.
Zip-zap and I'm gone.
Şipşak. Anında.
Like, I take a needle and then I heat it up, and then I dab it with some alcohol and zap.
Bilirsin, iğneyi alıp ısıtırım, sonra biraz alkole batırır ve delerim.
All right, I'm gonna zap her again.
Pekala, şok uygulayalım.
What you wanna do then is zap'em with a little fluorescent paint... so you can see'em in the dark.
Onları floresan boyayla vurduğunuzda karanlıkta gözüküyorlar.
You try to run, we zap your electrical system!
Kaçmaya çalışırsan, elektrik düzenini bozacağız!
Zap!
Zap!
If anything goes wrong, I zap them in the face with bug spray.
Eğer yanlış giden bir şey olursa, onları böcek spreyi ile suratlarından mıhlarım.
Zap her!
Şok ver!
Zap her again.
Şok ver tekrar.
Zap her again.
Tekrar şok ver.
- Zap her again!
- Bir daha şok ver!
They knew about the snipers, and they just let them zap Brownie.
Nişancılardan da. Ve Brownie'nin haklanmasına göz yumdular.
Zap!
Enerji!
This guy's an animal. The Warden hears we let him zap himself, we're gonna get our arses canned. - No way.
Müdür bu yaptıklarını duyarsa ikimiz de hapsi boylarız.
Shit, you're so fucking dumb, Zap.
Kahretsin, çok aptalsın Zap.
Zap things.
Zaplamak.
Go for it, Zap, go for it!
Haydi Zap, parçala!
Make it good, Zap.
İyice parçala Zap.
It's starting to put the zap on me big time.
Burası artık beni çıldırtmaya başladı.
You didn't zap them to safety.
Onları güvenli bir yere götürmedin. Değil mi?
Congratulations! Zap!
Tebrikler!