English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ A ] / All

All translate Turkish

1,871 parallel translation
So, I want to hear all about your life in BlueBell, but let's stop by a drugstore and buy you a tweezer first.
- Pekala, BlueBell'deki hayatınla ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum, ama... önce eczaneye uğrayıp sana bir cımbız alalım.
My shift's over, all right?
Benim vardiyam bitti, tamam mı?
I can't wait to see all the action.
Seni iş üzerinde görmek için sabırsızlanıyorum.
Ruby, you all right?
Ruby, sen iyi misin? - Biliyor musun...
Well, she just helped me with my campaign, is all.
- Kampanyam için bana yardım etti, hepsi bu.
We're all set.
- İşte bitti.
Oh, all set?
- Oh, tamam mıyız?
I'm trying to sell Ruby on eventually moving her new company to BlueBell, or at least nearby, and it's very important that this week, of all weeks, she really love it here.
Ruby'yi yeni şirketini önünde sonunda BlueBell'e ya da en azından yakın bir yere... taşımaya ikna etmeye çalışıyorum, bu yüzden bu hafta... buradan hoşlanması çok önemli.
I've been up all night trying to fix this.
- Bunu halletmek için tüm gece ayaktaydım.
Hey, maybe you could help me by making calls to all the important people you know and seeing if you could drum up a suit.
Hey, belki de sen tanıdığın önemli insanları arayıp... bir kostüm bulup bulamayacaklarını öğrenerek bana yardımcı olursun.
Yeah. All right.
- Peki, tamam.
I have called all of my East Coast connections. Found a few Santa suits, nothing that can get here tonight.
- Doğu Sahili'ndeki tüm bağlantılarımı aradım... bir kaç tane Noel Baba kıyafeti buldum ama... bu geceye yetişmeleri imkansız.
Not at all.
Hiç de değil..
Maybe, if you had taken one second out of your plan to not spend one second alone with me, you might have noticed that I haven't judged you at all.
Belki, benimle bir saniye bile yalnız kalmama... planından bir anlığına ayrılabilseydin, seni hiç de yargılamadığımı fark edebilirdin...
All right.
- Tamam.
AnnaBeth explained everything, and, well, I am horrified, scandalized and impressed all at once.
- AnnaBeth her şeyi anlattı... ve ben aynı anda dehşete... kapıldım, mahcup oldum ve etkilendim.
Think of all the germ-ridden skanks that Damon has lured into his den of iniquity.
Bitler. Damon'ın günah batakhanesinde ayarttığı bütün o mikroba bulanmış kevaşeleri düşün.
I've been good all night.
Üzgünüm. Bütün gece uslu durdum.
All of her stuff is gone...
Tüm malzemeleri yok oldu.
We lost it all during Katrina.
Katrina kasırgası sırasında hepsini kaybettik.
Kim put you all at risk today, and I'm not gonna hurt her.
Kim, hepinizi bugün riske attı ama ben ona zarar vermeyeceğim.
He'll turn to you for guidance like he did before, and he'll become the ripper of Monterrey all over again.
Daha önce yaptığı gibi yardımına başvuracak ve Monterrey'in deşicisi olacak baştan başa yeniden.
Серия 11 "С удивлением застаю я такую картину" Перевели :
♪ and may your wishes all come true ♪
О, смотри! Бриггз был в сборной по плаванию.
Bak, Briggs All-County JV yüzme ekibindeymiş.
Хотя я уже знаю. Ты хочешь пойти в кино и посмотреть'Всё о Еве'. Снова.
Sanıyorum bu da, yemek söyleyip, All About Eve ( Perde Açılıyor ) izlemek, bir kez daha.
Автобус едет по городу. Минуточку внимания, папаши.
All through the town bi dakika, babalar!
Что-то чую...
'S All senin hakkında.
( ALL CHATTERING ) Что за фигня с движением?
Bu trafik ne böyle yahu?
ALL ( CHANTING ) :
Dik! Dik!
( ALL CHEERING ) - Кто хочет быть судьей?
- Kim jüri olmak ister?
( ALL LAUGHING )
Dallama - Hıyar
he'd strut around, all arms and elbows, puffed up and cocksure.
Kolları ve bacaklarını açtırıp kasıla kasıla yürüyüp, kabarırdı.
Maybe it's hard for you to believe, looking at me, knowing me the way you do, all these years.
Yıllardır beni tanıyıp bildiğin şekilde bakarken inanmak zor gelebilir.
Because, I doubt Jean's blameless in all this.
Zira, Jean'nin tüm bu yaşananlarda suçsuz olduğundan şüpheliyim.
Don't get all Carson McCullers on me.
Bana Carson McCullers'lık yapma.
Hey, see, we can all break shit.
Gördün mü, hepimiz kırabiliriz bir şey.
Charlie should have known too, if he wasn't smoking all that grass.
O kadar ot çekmeseydi Charlie de anlardı.
I would've told him, "I hope this isn't about Little Charles, cause you know I know all about that."
Ona gerçeği söylerdim. Umarım Küçük Charles'tan dolayı değildir. Çünkü gördün ya başından beri biliyordum.
Из всех развлечений после того как у вас был двойной припадок.
Of all the things to do after you've had a double seizure.
Кастор и Поллукс, и всё такое.
Castor and Pollux and all that stuff.
Младший и Энджи остались с загадкой, что же это значит.
Junior and Angie were left to wonder what it all meant.
Положим тебе тон, может быть, капельку румян.
Yani, biraz fondöten sürebiliriz belki biraz da allık, hatta çok allık. Olmaz.
Ищу Марки Марк и y'all являются Веселые кучу!
Ben Marky Mark'ım siz de Funky Bunch!
Он казался реальным стремятся к y'all приехать забрать ее.
Arabayı bir an önce almanızı istiyor gibiydi.
Исполнился ровно год со дня смерти Калькулона, бывшей звезды телевизионной мыльной оперы "Все мои схемы", знаменитого робота-актёра, совершившего самоубийство на сцене при неудачной попытке сделать сцену смерти более убедительной.
All My Circuits isimli televizyon dizisinin eski yıldızı Calculon'un ölümünün üzerinden tam bir sene geçti. Ünlü robot aktör sahnede daha inandırıcı bir ölüm sahnesi olması için kendini öldürmüştü.
С тех пор как он умер, "Все мои схемы" просто ужасны.
O öldüğünden beri, All My Circuits berbat.
"Все мои схемы" через три минуты!
All My Circuits'un başlamasına üç dakika var! Ne?
А сейчас "Все мои схемы" вам представляет Анонико - неизвестная компания, производящая неизвестно что.
Bilinmeyen şeyler yapan bilinmeyen bir şirketin Anonyco'nun sunduğu All My Circuit başlıyor.
Got the ring in my pocket. We all set?
Tamam mıyız?
Ну что Тайлер, готов полететь на луну?
All through the town pekala Tyler, Ay'a gitmeye hazir misin?
Все мои схемы!
All My Circuits!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]