Greater translate Turkish
15 parallel translation
И ей-Богу, мы лучше сделаем это, когда у нас есть большее превосходство... And by God, we better do it when we have greater superiority чем то которым мы будем располагать в будующем. ... than we will have in the future.
Tanrı biliyor ya, geleceğe göre üstünlüğümüz daha fazlayken yapmalıyız diyordu.
The Greater Good Высшее благо
Çeviri : Sacit ve Orkan
Мы послали сигнал тревоги в каждый госпиталь, неотложки и амбулаторные клиники в районе Большого Бостона.
Bütün hastaneleri alarma geçirdik Greater Boston'daki tüm acil servisleri ve ayakta tedavi merkezlerini ayarladık.
Proves the risk of getting outed for color is greater than the risk of working with us.
Ten rengi yüzünden kulüpten çıkmasının riskinin, bizimle çalışmasından daha yüksek olduğunu gösterir.
Я нашла 15-ть Марков Хуперов в Большом Лондоне.
Greater Londra'da 15 Mark Hooper var, efendim.
¶ I yearn for something greater ¶ – И пусть её свет никогда не угаснет.
Işığı hiç sönmesin.
- А также феи и духи, но они не блуждают по Лондону, не так ли?
Perilerin ve hayaletlerin de öyle ama onlar Greater London'da istedikleri gibi gezinmiyorlar, değil mi?
А ваши семейные связи с церковью и районом Вест Адамс...
Greater Page ve... West Adams bölgesindeki nüfuzunu devreye sokarsak...
Церковь Гретер Пейдж.
- Greater Page Tapınağı'nda. - Oh.
В это воскресенье в храме.
Pazar günü Greater Page Tapınağı'nda...
Великий храм Бога во Христе.
Tanrının Greater Page Tapınağı'na.
Well, there are 163 grocery stores in the greater St. Louis area.
St. Louis'de 163 market var.
Их зовут Гиганты Городского Водопровода, конгломерат коммунальных компаний, владельцы водохранилищ и акведуков, работающий в сговоре с местными арендодателями.
Onlara Greater City Water deniliyor. Kamu şirketleri, rezervuarlar ve su kemeri sahiplerinden oluşan ve ev sahipleriyle iş birliğinde olan bir şirketler grubu.
Я должна принять решение в пользу ответчиков, Грейтер Сити Уотер.
Dava savunmacı, Greater City Water lehine bitmiştir.
As night fell, the Ferraris, using their greater agility and their greater fuel efficiency, were leading the race one-two.
Güneş battığında, atikliklerini ve yakıt ekonomilerini kullanan Ferrari'ler ilk 2 sıradalardı.