I just translate Turkish
533 parallel translation
I just transferred.
Yeni tayin oldum.
я только, случайно, знаю технику.
I just happen to know a technique.
Я просто хочу, чтобы ты знал, что насколько я могу сказать, мы снова окей.
- ---And I just want you to know, as far as I'm concerned, we're okay again. - ---Bilmeni isterim ki, aramızın tekrar iyi olması konusunda kaygılıyım.
No, I just think we should save our china for something really special.
No, I just think we should save our china for something really special.
Но ты и президент думали иначе, и поэтому я тогда просто сидел молча. But you and the President thought otherwise and I just sat silent.
Ama sen ve başkan farklı düşündünüz, ben de sessiz kaldım.
- Well, I don't think I felt either. Я только чувствовал что я служил по просьбе президента... I just felt that I was serving at the request of a president который был избран Американскими людьми.
Amerikan halkının seçtiği bir başkanın isteği doğrultusunda hizmet ettiğimi düşünüyordum.
Есть цитата из Томаса Элиота, которая мне очень нравится : There's a quote from T.S. Eliot that I just love :
T.S. Eliot'ın çok beğendiğim bir sözü vardır :
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
I just reach for mother mary and I shall not walk alone
I guess I just was moving a little too fast, so I'm sorry if I read something in our friendship that wasn't there.
Sanırım biraz acele ediyordum, yani eğer dostluğumuzda olmayan bir şeyi görmüşsem üzgünüm.
- I just lost my Daily Planet column.
- Daily Planet köşemi kaybettim.
I just found out that you fired Chloe's father today.
Bugün Chloe'nin babasını kovduğunu duydum.
- Я только подумал, что...
- I just thought that... - No, no, no.
I just think, Mr Reynholm, you seem to lack a basic understanding насколько действительно большие проблемы у компании.
Bu şirketin ne kadar zorda olduğunu anlamaya pek gönüllü gibi değilsiniz, Bay Reynholm.
I just sometimes think maybe you would appreciate the value of a dollar more if you had to work outside the home.
Bazen düşünüyorum da, eğer evin dışında bir işin olursa, doların değerini biraz daha iyi anlayabilirsin.
It's just that I'm terrified
Yalnızca korkudaaaan...
I have just found your daughter with a worker. I don't know what happened to her.
Ona ne olduğunu bilmiyorum.
Just how sweet I think you are.
~... ne kadar tatlı olduğunu düşündüğümü. ~
I've just been crazed.
Deli gibi işim vardı.
I mean, a Ph.D. Is just as good as an MD.
Doktora da tıp doktoru kadar iyidir.
Lying is basically just acting and I am a terrific actor.
Yalan söylemek aslında rol yapmak...
Listen, I was just thinking. You know what would be incredible?
Dinle, düşünüyordum da, ne olağanüstü olurdu, biliyor musunuz?
I mean, it's just a plate.
Sadece bir tabaktı.
I'll be right there, Emma Just let me get my trusty diaper bag here.
Hemen geliyorum, Emma! Emniyetli çocuk bezi çantamı alıp geliyorum.
You can just see him thinking : " My God, I'm in a hell of a mess.
" Tanrım, durumum çok karışık.
[Just keep on trying, keep on flying I will be light.] Не сдавайся, держи высоту - я буду светом.
DENEMEYE DEVAM ET, UÇMAYA DEVAM ET. IŞIĞIN OLACAĞIM.
Вспышкою сквозь ночь пройти вновь ~
If so, I should be able to win by just laughing. Yoru wo koe te yuke. Let's go beyond the night.
Пылью распадусь я и сгорю весь без следа...
Right now, just like I wanted.
I DON'T CARE, JUST GET UP YOUR LEG.
Çok önemli değil, yeter ki bacağınıza tırmanın.
YOU'VE JUST COMPLETED "AB RIPPER X," BOYS AND GIRLS.
Baylar Bayanlar, "Ab Ripper X" i bitirmiş oldunuz.
( laughs ) "officer, I was just catalyzing an awakening."
Benden uzak dur. Defol!
I'm not doing any good just standing here.
Burada durarak pek bir işe yaramıyorum.
- I was just visiting Adam.
- Adam'ı ziyaret ediyordum.
True, but the war's just starting and I have the greatest advantage :
Doğru ama savaş daha yeni başladı ve en harika avantaj bende :
Although I think he's just taking a page from your book, counselor.
Sanırım bunu sizden kopya çekmiş olmasına rağmen.
... он будет счастливым для нас, в этот ненастный вечер...
# I know we putour last one by # # Just for a rainy evening #
По-моему, у тебя отошли воды.
I think your water just broke.
It's just something I do.
Temel özelliklerimden biri.
1600 ) \ kf84 \ kf76 } Lord 670 ) \ kf0 \ kf67 } Sick 850 ) \ kf67 \ kf18 } with 1330 ) \ kf85 \ kf48 } Justice 110 ) \ kf0 \ kf11 } I 260 ) \ kf11 \ kf15 } just
Adaletle dertli, seni hissetmek istiyorum...
I thought this was just a fling.
Bunun gelip geçici birşey olduğunu sanıyordum.
Я не знаю, просто чтобы услашать музыку.
I don't know, just to hear the music.
* i spent oh so many nights * * just feeling sorry for myself * * i used to cry...
Pek çok gecemi... MONICA DAWSON BONANZA BURGER, NEW ORLEANS... kendim için üzülerek harcadım. Durmadan ağlardım...
To just love me more And I know for sure
# Beni daha çok sevmen için, ki buna oldukça eminim
That I'm just not discreet when you leave me
# Terk ettiğinde saygılı olmadığımı da biliyorum
That I'm just not discreet
# Beni terkettiğinde
I'm just glad I have someone to pass it on to.
Bunları aktarabileceğim biri olmasına seviniyorum.
That when I scream it's just passion
# Sadece acı var çığlımla birlikte
The first time it happened, I thought it was just a crazy dream.
İlk defa olduğunda bunun çılgın bir rüya olduğunu sandım.
- I'll sew anything you want if you just stop getting me pregnant.
Beni hamile bırakmayı kesersen, istediğin her şeyi dikebilirim.
You think I'm just like every other housewife? No. No, no, no.
Benim sıradan bir ev kadını olduğumu mu düşünüyorsun?
And I want it to be more than just a cookbook.
Hem bunun, bir yemek kitabından daha fazlası olmasını istiyorum.
I'll just go.
Ben gideyim.