Ma ' am translate Turkish
71 parallel translation
Конкретно, миссис Макнейл она посоветовала мне держать пальцы подальше от её проклятой манды.
Tam olarak... parmaklarıma hakim olmamı... amından uzak durmamı söyledi.
А твои паршивые беспорядки мне все испортили!
Boktan ayaklanmanız amıma koydu!
Никто со с мной не связывается!
Hiçkimse amıma koyamaz!
Есть, мэм.
Yes, ma'am.
Пожалуйста, смотрите на мою киску...
Lütfen amıma bakın...
Член мне в рот, член между ног...
Yarağın biri ağzıma girerken, bir başkası amıma girecek.
Вечно, блядь, от тебя одни неприятности!
Hep bela oldun başıma amına koyim. Her zaman...
Ma'am.
Madam.
И теперь твоя пизда и жопа разорваны в одно большое гнилостное очко. Смотри на это!
Artık amınla götün yarılıp bir bütün olmuş ve lağıma giden rögara benzemiş.
" Ой, Эван, спасибо, что принес смазочку для моей пиздятинки.
" Evan, amıma krem getirdiğin için teşekkür ederim.
Глава 6 Восточная и западная церковь ( Молчаливая утка ) Несмотря на мои неустанные попытки, моя щель не отвечала им.
Altıncı Bölüm : Rum Ortodoks Kilisesi ile Batı Avrupa Kilisesi ( Sessiz Ördek ) Bitmek bilmeyen çabalarıma rağmen amım hiçbir tepki göstermiyordu.
Черт меня подери...
Amıma koyayım.
Слышь, я же не могу ничего не делать просто потому что ты стоишь тут как Роберт Пауэлл, блядь.
Sırf karşıma Robert Powell edasıyla dikildiğin için seni vuramam mı sandın amına koyayım?
I'd really appreciate it. Oh, ma'am, you don't have to do that.
Bunu yapmanız gerekmiyor, hanımefendi.
No, ma'am, I'm not.
Hayır, hanımefendi, tabi ki.
Чтоб меня, я так рад, что не пропустил это.
Vay amına! - Bunu kaçırmadığıma sevindim.
By the way, ma'am, there wasn't any record of that Summers bloke.
Aklıma gelmişken, efendim, Summers denen adama ait hiç kayıt yok
Единственное, что приходит на ум это встреча с девятилетней девочкой и у неё высыпания во влагалище.
Aklıma gelen tek şey dokuz yaşında bir kızla görüşüyorum ve amı pişik olmuş.
Я в штаны налoжил.
Altıma sıçacağım amına koyayım.
Если он в вагину кукле засунет ручку, и я это почувствую, я об этом пожалею.
Amıma kalem falan sokarsa ve hissedersem çok pişman olacağım.
Гордон Рэмзи напинает мне по яйцам Бобби Флей опозорит меня И весь мир это увидит
Gordon Ramsay kıçımdan ayrılmıyor Bobby Flay amıma koymak üzere ve bütün dünya bunu izleyecek!
My pleasure, sir, ma'am.
Benim için bir zevk efendim, hanımefendi.
Оставит меня разбираться со всем этим дерьмом?
! Bu hengameyle tek başıma mı baş edeceğim amına koyayım?
я не буду есть еЄ- - член с — тиви ¬ андера- - вагиной.
Onun siki, Stevie Wonder'ın da amı olsa, ağzıma sürmezdim.
Прекрати уже трахать мне мозг!
- Hayatıma çomak sokma artık amına koyayım!
А то, что я играю, как пизда ушастая, тоже на свой счет не принимать?
Çalışıma "sikilmiş am" deyince öyle oluyor.
Может, сразу скажем, что может переспать с моей женой?
Getirsin ağzıma soksun bari amına koyayım!
Помогите, быстро, ну! Hу помогите же, нy!
Yardıma ihtiyacım var, amına koyayım!
Потому что я полностью уверен что видел его в тот вечер когда мне надрали задницу.
Çünkü amıma koydukları gece onunda orada olduğuna eminim. Harbi mi?
Я буду надирать задницы и забирать у них имена! кому я надрал задницы.
- Aman Tanrım, çok tuhaftı. Bak sana diyorum, kızıma dokunmaya kalkarsa amına koyarım, adını karalarım. Sonra o adını alır amına koyduğum başka kişilere veririm.
Посмотри на мою маленькую пушистую Вирджинию.
Baksana küçük amıma.
Я говнюк, и я срал на всё с огромной высоты, и это убивает меня.
Ben sıçan taraftaydım ama şu an öyle bir ağzıma sıçıldı ki mahvoldum yani. Kalbim paramparça oldu amına koyayım.
Hug it off, ma'am! ( обнимаЖка, мэм! - исковерканная фраза - hug it out - из "Красавцев" )
Yürü be bayan!
No, ma'am. Uh, so far all the trauma seems to be postmortem.
Hayır, hanımefendi tüm travmalar ölüm sonrası gibi görünüyor.
Okay, ma'am, we are up and running again.
Peki, bayan, artık devam edebiliriz.
I beg your pardon, ma'am?
Afedersiniz, hanımefendi?
Is this about Michelle, ma'am?
Bu Michelle'le mi ilgili, hanımefendi?
There's no need, ma'am.
Gerek yok hanımefendi.
Yes, ma'am, she does.
Evet, hanımefendi, biliyor.
With all due respect, ma'am, I believe the sun has set on our conversation.
Tüm saygımla söylüyorum hanımefendi sanırım konuşmamızda güneşin battığı yere geldik.
No... ma'am.
Hayır, hanımefendi.
So, no, ma'am, I can't stop seeing Michelle.
O yüzden, hayır hanımefendi Michelle'le görüşmeyi bırakamam.
Yes, ma'am.
- Evet, han'fendi.
Задери-ка подол. Может, там и биться не за что.
Amını göstersene, savaştığıma değecek mi görmek istiyorum.
Несмотря на мои неустанные попытки, моя щель не отвечала им.
Bitmek bilmeyen çabalarıma rağmen amım hiçbir tepki göstermiyordu.
Он не сможет отмудохать меня, если я первый всажу ему нож в живот.
Amıma koyamasına imkanı olmazdı eğer önce onun karnından bıçarklarsam.
Да я тебя слышу. Ты же орешь - мне прямо в лицо.
Evet, suratıma bağırıyorsun amına koyayım.
Walter : Ah, I couldn't take money for that, ma'am.
Onun için para alamam efendim.
Well, I am sick to my stomach thinking about what you're going to say when they find out.
Durumu anladıklarında ne açıklayacağını düşündükçe karnıma ağrılar giriyor.
- Что? - Ты блядь ударил меня по лицу.
- Suratıma vurdun amına koyayım.
Тогда почему моя жена пернула мне на лицо?
Öyleyse neden karım suratıma am fortlattı?