San translate Turkish
162,800 parallel translation
ƒумаешь, ты тут в безопасности?
Burada güvende olduğunu mu sanıyorsun?
ажетс €, нам надо поговорить.
Sanırım konuşmamız gerekecek.
Я и не думаю, что ты поймешь. Вас 50 человек.
Sanırım anlamıyorsun.
Ну, было здорово, но, думаю, что слышу свой транспорт. Кто-нибудь видит военный вертолет?
Çok eğlendim ama sanırım artık gidiyorum.
Думаю, ты разорвала мою селезенку.
Sanırım dalağımı yırttın.
И мать, я правильно полагаю?
Bir de annem sanırım, değil mi?
Я не понимаю, что ты говоришь, но предполагаю, что ты думаешь, что мы должны расшифровать записку Тёти Жозефины до того, как Граф Олаф и мистер По закончат с документами.
Seni anlayamıyorum. Ama sanırım Kont Olaf ve Bay Poe evrak işlerini bitirmeden Josephine'in notunu çözmemiz gerektiğini söylüyorsun.
- Думаю, я наконец-то усвоил урок.
- Sonunda öğrendim sanırım.
Многие полагают, что гипноз существует лишь в ужастиках.
Birçokları hipnozun yalnızca korku filmlerinde olduğunu sanır.
Вот почему никто не увольняется. И почему они счастливы получать купоны и жвачку. Скорее всего это и причина, почему все думают, что родители виновны в пожаре.
Demek bu yüzden asla istifa etmiyorlar, kupon ve sakıza çalışmaktan memnunlar ve yangını bizimkilerin çıkardığını sanıyorlar.
Думаешь, что такая умная? На самом деле ты всё делишь на черное и белое.
Kendini çok zeki sanıyorsun ama dünya sana siyah beyaz.
Кажется, здесь был пожар.
Burada yangın çıkmış sanırım.
Думаю, мы как раз там, где надо.
Sanırım doğru yerdeyiz.
- Вроде Джимми.
- Jimmy tanıyordu sanırım.
Похоже наши взгляды не пересекаются.
Hemfikir değiliz sanırım.
Но в этом случае, думаю это значит "очень".
Ancak bu bağlamda sanırım beni çok özlediğin anlamına geliyor.
Не знаю. Но явно что-то плохое.
Bilmiyorum ama kötü bir şey sanırım.
Я считала себя частью команды, а не просто первостепенной, которая нужна вам только когда не ладится с путешествиями во времени.
Bayan Goines? Zaman yolculuğunuzun tamamında teknik destek için birincil dış kaynak değil de ekibin bir parçası olduğumu sanıyordum.
Решайте сами.
Sanırım bu kararı sana bırakacağım.
Моменты молчания, пожалуй, пугают больше всего.
Sessiz anlar beni oldukça ürkütüyor sanırım.
Я думал, ты как герой "Безумного Макса".
Seni Mad Max gibi sert biri sanıyordum.
А я думал, ты мёртв.
Evet öldüğünü sanıyordum.
Думаешь, нашёл искупление?
Kefaretini bir şekilde ödediğini sanıyorsun.
— Наставники, надо полагать.
- Öğretmen sanırım.
Я думала, ты не хочешь меня видеть.
Beni görmek istemezsin sanıyordum.
Я думал, жилеты следует использовать только для защиты Очевидца.
Kostümün Tanık'ın korunması için kullanıldığını sanıyordum.
Остаёмся мы с тобой.
Sanırım ikimiz ayrılıyoruz.
И ты хочешь достать Слово, чтобы его спасти.
Söz'ü bu yüzden bulmak istiyorsun. Onu kurtarırım sanıyorsun.
Кажется, нужно было свернуть налево.
Sanırım sola dönmem gerekiyordu.
Наверное, рука соскользнула.
Sanırım elim kaydı.
Кажется, Санта преподнёс-таки мне подарочек на Рождество.
Sanırım sonunda Noel Baba Noel için bana kömür getirdi.
Речь о том Хароне? А я думала, вы посещали только уроки физкультуры.
Ben de sadece spor salonları dikkatini çeker sanırdım.
Думаю, она знала, что... это наша последняя встреча. Сочувствую.
Bunun birlikte geçireceğimiz son an olduğunu bir şekilde anlamıştı sanırım.
Противоположности притягиваются.
Sanırım zıt kutuplar birbirini çekiyor.
Думаешь, это первый ребёнок, на которого я наставлю пушку.
İlk kez bir çocuğa silah çekeceğimi mi sanıyorsun?
По-моему, ты лучше.
Sanırım sen daha iyisin.
Клянусь, он в той стороне.
- Yemin edebilirim - Bu taraftandı sanırım.
Я счёл, что он готов. Он был хорошим.
Hazır olduğunu sanıyordum, iyi bir adamdı.
Ваша маска, полагаю, старше моей, изящнее.
Kabul edin ki, aramızda sizin maskenizin daha büyük, daha ince işçilikli olduğunu sanıyorum.
Мы с тобой счастливчики.
O zaman şanslı olanlar bizleriz sanırım, değil mi?
Думала, знаю здесь всех врачей.
Buradaki her doktorla tanıştığımı sanıyordum.
Я думала, тебе было... суждено родиться.
Çaresiz olduğunu sanıyordum. Yazılı.
— Очевидец... мёртв? Возможно, включилось самосожжение. Но можно вернуться.
Sanırım intihara ayarlandı, ama geri getirebiliriz.
Вот что я, по-вашему, здесь делаю?
Burada ne yaptığımı sanıyorsun?
- ( лив ) Кажется, там наш парень.
- Sanırım adamımız orada.
Мы - тактические силы армии США, работающие в союзе с федеральными агенствами по всему миру.
Siz 50 kişisiniz. Biz Amerika Birleşik Devletleri ordusunun dünya çapındaki devlet kurumlarıyla beraber çalışan uzman ekiplerindeniz.
Электросеть, я думаю.
Elektrik şebekesi sanırım.
Увы, суматошная жизнь работящей девушки не оставила мне времени найти себе мужа. А бессердечность органов опеки в вопросах денег лишает меня шанса заполучить даже крохотейшую сиротку.
Çalışan bir kadın olmanın telaşesinde kendime partner bulmaya vakit bulamadım ve el yakan evlat edinme piyasası yüzünden en ufak tefek yetimi bile satın alamıyorum.
Так мы тебя и нашли.
- Titan'dasın sanıyorduk.
Тебя неоднократно могли убить.
- Seni öldürmenin bunca fırsatını yakaladılar, nasıl yaşadığını sanıyorsun?
Вы видели кого-то кроме него и тех последователей, что пытались вам помешать?
O adam hariç, kaçmanı engellemeye çalışan yardımcıları gördün mü?