English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ А ] / Алмазы

Алмазы translate Turkish

362 parallel translation
Я помогла своему клиенту Мойше с очень запутанным делом по разделу земли, а он подкинул мне скидку на не кровавые алмазы.
Müvekkilim Moshe'a karışık bir parsel anlaşmasına yardım ettim ve kansız elmaslarda indirim yapacak birini bulabileceğini söyledi.
Знаю, что вы думаете : алмазы, скидки, типичные еврейские делишки, да?
Ne düşündüğünüzü biliyorum elmas, indirim... Bunlar bazı klasik Jahudi hareketleri gibi, bilirsiniz.
искать под землей алмазы - яркие, как звезды... "
Elmasları kazarız sayıyla Binlerce yakut bazen daha fazlası
Скорее тех, кто коллекционирует алмазы.
Yapmıyor. Elmas koleksiyon yapan kişinin koleksiyonunu yapar.
Эти алмазы могут быть уделом дьявола.
Bu elmaslar şeytanın işi olabilir.
Алмазы, рубины и прочее - в аккумуляторе.
Çift kat bakalitten yapıldı ve yerine yerleştirildi.
Самородная сера, алмазы.
Yerli sülfür ve elmaslar...
Алмазы, самое твердое известное вещество.
- Elmas. En sert madde.
Кожа должна быть плотной, крепкой, а чешуя сверкать как алмазы.
Derisi sert ve sıkı olmalı, ve pulları da elmas gibi parlak.
По легенде, если камни поставить рядом, алмазы в них светятся.
Efsaneye göre taşlar bir arada olduğunda içlerindeki elmaslar parlarmış.
Алмазы?
Elmaslar mı?
- Алмазы?
- Elmaslar mı?
- Алмазы.
- Elmaslar.
Ты был пойман, когда пытался украсть алмазы Шанкары.
Sankara taşlarını çalmaya çalışırken yakalandın.
Меня интересуют кое-какие алмазы из Детройта. Детская работа.
Detroit'ten bir miktar elmas getirilecek.
Oн узнал, что через несколько дней... алмазы собираются отправить в Голландию.
Elmasların birkaç gün içinde Hollanda'ya gönderileceğini yeni öğrendi.
Итак, ты ограбила ювелира, заложила одного своего любовника, и держишь другого, чтобы он помог тебе отыскать алмазы.
Yani mücevherleri çaldın, bir sevgiliyi içeri attın, ve birini elmasları bulağa yardım etmesi için tuttun.
Алмазы в ушах, скачки.
Bir yarış atı.
Алмазы - его маленькое хобби.
Daha ziyade bir takıntı.
Мало кто об этом знает, потому что алмазы попадают к нему довольно интересным способом.
Bilen çok kişi yok. Çünkü onlara hemen elini sürmüyor.
- Деньги, рубины, алмазы.
Para, yakutlar, elmaslar!
У меня будут самый большие алмазы.
Dünyanın en büyük elması benim olabilir!
Вам никогда не говорили, что ваши глаза блестят, как кибберианские огненные алмазы?
Gözlerinin Kiberya ateş elması gibi parladığını hiç kimse söyledi mi?
Вот что с людьми делают алмазы.
Elmasların insanlara yaptırdığı bu ha?
Это первые алмазы, найденные в моей первой шахте.
Bunlar ilk madenimden aldığım ilk elmaslar.
Так выглядят все алмазы.
Elmaslar bulunduğunda böyle olur.
Здесь он хранил алмазы.
Burası elmaslarını koyduğu yer.
Мистер Пуаро сказал, что из сейфа пропали алмазы.
Bay Poirot'nun dediğine göre kasadan çalınan bazı elmaslar varmış. Evet.
Он сказал, что из его сейфа украдены неограненные алмазы на несколько тысяч фунтов. Он так думал.
Binlerce pound değerinde elmasın kasasından çalındığını düşündüğünü söyledi.
Алмазы, которые были украдены...
Şimdi, çalınan şu elmaslar... Elmas gibi değildiler.
Они совсем не похожи на алмазы. Обычные некрасивые камешки.
Sadece çok çirkin küçük taşlardı.
Если бы я украла алмазы, думаете, оставила бы у себя футляр?
Elmasları ben çalmış olsam kutuyu kendi çantamda bırakacak kadar aptal olur muydum?
Я слышал, алмазы были у нашей красавицы Магдалены.
Duyduğuma göre elmaslar bunca zaman şu cazibeli Magdalena'daymış, ha?
Нашли только футляр, а не алмазы.
Deri kutu evet, fakat elmaslar değil.
Алмазы, миссис Ли.
Kesilmemiş elmaslar.
Мой дорогой старший инспектор, если бы я украла алмазы, я выкопала бы ямку и зарыла их.
Ben çalmış olsam,... bir yerlere kuyu kazıp içine gömerdim.
Взял алмазы из сейфа, уже открытого Симеоном Ли.
Elmaslar Simeon Lee tarafından zaten açılmış olan kasadan alındı.
Алмазы. Возбуждение. Образ.
Gökkuşağı gibi yüksekte olmak istiyorum
По рождению была твоя судьба носить алмазы, титулы.
Sen bu ışıltılı mücevherler ve unvanlar dünyasında doğdun.
Мне нужны алмазы уэйнов.
Aile elmaslarını getirin.
АЛМАЗы БРЮСА уЭЙНА " Брюс уэйн.
" Bruce Wayne.
Мне нужны алмазы.
Elmasa ihtiyacım var.
Я заберу свои алмазы, а ты с громилой - мою жену.
Sen ve Beyinsiz Bey karımı bulun, elmasları da bana bırakın.
Забирай алмазы.
Sen elmaslarını bul.
Самые большие алмазы, которые ты видел в жизни.
En büyük hayatında görmediğin kadar büyük.
Я тебе не говорила как я люблю алмазы?
Kaç elmasa seni elimde tutabilirim?
Это как будто у тебя во рту были алмазы, когда ты произносил эти слова.
Onu okurken ağzımda mücevherler... - İnanıyorum ki, sünnetli olmaları asla düşmanım kılmaz Yahudileri. -... sakladığımı hissediyordum.
"Нам нужны были алмазы, или шербет, или белка с ружьем."
"Elmas veya şerbet ya da silahlı bir sincap istiyorduk."
Не знал, что Чарли коллекционирует алмазы.
Charlie'nin elmas koleksiyonu yaptığını bilmiyordum.
Алмазы. "
Elmas "
Алмазы, алмазы, алмазы!
Elmaslar, elmaslar, elmaslar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]