English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Б ] / Буй

Буй translate Turkish

1,552 parallel translation
Все свои буйства оставили за дверью.
Gürültüyü dışarda yapın çocuklar.
Назад в молодое буйство.
Size çok iyi gelecek.
Сад - это буйства чувств и красок!
Bahçe güzel olması gereken bir yerdir.
Я просто раньше ебал буйволов.
Bufalolarla yaptığım olmuştu.
- Буйная девушка...
Çok serserisin.
Или даже водяного буйвола.
Biz manda alalım.
Я не буйный, клянусь. Я не...
- Zararsızım, gerçekten.
Может лучше начать с буйволом для воды?
Belki de mandadan başlamalısın, olmaz mı?
Буйная растительность может быть красивой но вряд ли обеспечит безопасность
Gösterişli bir çevre düzeni güzel olabilir Ama güvenliğini sağlamak bir o kadar zordur
Буйный, к тому же.
Ağır alkolik hem de.
Эти ваши рабочие - буйные психи!
- Bunlar delirmiş. - Anlamadın.
Он обижен на меня за то, что я его не выпускаю, не даю буйствовать, а он так сильно хочет буйствовать.
Onu çıkarmadığım, öfkesini salıvermediğim için mağdur hissediyor ve öyle çok öfkelenmek istiyor ki.
Но еще хоть одна такая выходка и я переведу вас в отделение, специально оборудованное для буйных пациентов.
Ama eğer bir daha böyle bir şey olursa seni saldırgan hastaların olduğu bir yere göndermek zorunda kalacağım.
Если на его пути встретится слишком много препятствий, сорвутся планы, или будет нанесен удар по его нарциссическому эго, он может впасть в буйство.
Eğer sinirlenir, çok fazla engelle karşılaşır, ya da narsist egosu darbe alırsa kendini kaybedip katliam yapabilir.
- Он был буйным?
- Şiddete başvuruyor muydu?
- Нет. Нет, не буйным.
- Hayır, hayır, şiddet yoktu.
Он разгонит всех носорогов и буйволов... Размечтался.
Gergedanlarla dövüşecek, bufaloların haddini bildirip filleri önüne katıp kovalayacak.
Это твой отец грозился разогнать буйволов и добыть воды?
Tekrar üzerinden geçelim. Babanın bufaloları önüne katıp su getirmesi gerekiyordu.
Мы были неразлучны, носились по саванне, гоняли буйволов, ловили антилоп...
Aramızdan su sızmazdı. Savanada koşturur, bufalo kovalar, antilop avlardık.
Надо помнить, что буйволы и носороги нас не поддержали.
Unutma, bufalo ve gergedan bizimle gelmedi.
- Это буйволы.
Bunlar bufalolar.
Ты не представляешь, то, что он выговорил Р... Наполнило меня такой гордостью... Иррациональной, буйной радостью.
Ya, kızım, onun "u" harfini söyleyebilmesi hissettiğim gurur, bu mantıksız, kontrolsüz, mutluluk...
Пьяный и буйствующий?
"Sarhoş ve taşkın" mı?
Я спонсор буйволов на Филиппинах.
Filipinlerde bir su bizonunu finanse ediyorum.
Ну, у Алекс наступает этап "буйного ребенка".
Alexis Vahşi Çocuk dönemine giriyor.
Моя буйная и сумасшедшая семейка.
Çılgın ve kaçık ailem.
Я обещал своей маме Бу на ее смертном одре, что переведу своего сына Стивена из обычной школы в церковную.
Annem Boo'ya ölüm döşeğindeyken söz verdim : Oğlum Steven'ı devlet okulundan alıp hristiyan okuluna yazdıracağım. Saygı duyarım Tony.
- Бу!
- Böö!
Бу!
Yuh!
- Бу! - Боже мой.
Tanrım.
Бу!
Bo!
Что такое, Буйвол?
Birinin kokusunu aldı.
Я сижу у колонн храма Бу Сёк... всю свою жизнь
Ömrüm boyunca, Buseok Tapınağı'nda sütunların gölgesinde yaşarım.
Бу!
Böh!
* Ты по-прежнему будешь буйным *
* Devam et gürültü yapmaya erkeklerle, kızlarla *
Бобби на прошлой неделе забил свою первую шайбу.
Bobby, geçen haftaki hokey maçında, ilk golünü attı.
Давайте вы скажете Гейбу, если до конца дня не сможете принять перемены.
Bugünün sonuna kadar Gabe'e bu değişikliklere uyup uymayacağınız söyleseniz.
Бу!
- Yuh!
* Она делает меня милым и здоровым * Вы позвонили Эйбу
Beni iyi ve mantıklı kılıyordu Abe'yi aradınız.
По внешнему виду эта штука... была похожа на шайбу или пончик.
Olayın bütünü hokey topu veya jöleli donut gibiydi.
Я знаю, бу бу.
- Biliyorum canım.
Бу.. Ах ты мелкий..
Seni küçük..!
Бу!
Boouu!
Пока, бу-бу...
Hoşça kal, bebiş.
А я оставлю шайбу - это винтаж.
Ben hokey diskini saklayacağım, çok kaliteli bir şey.
Но знаешь что, я бы не стала помогать Эйбу, если бы не считала его весьма интересным супом.
Ama yine de, çok ilginç bir çorba olduğunu düşünmeseydim Abe'e de yardım etmezdim.
Прости, Бу.
Çok üzüldüm hayatım.
Ваши "бу-у-у" меня не пугают!
Yuhalamalarınız beni hiç korkutmuyor.
- Бу-у! - Отстой!
- O berbat biri!
- Бу-у!
- Yuh!
- Бу-у! А еще, в следующий раз, когда я увижу что кто-то здесь бросает футбольный мяч, я вас оштрафую.
Ayrıca bir daha burada futbol oynayan birini görürsem ceza verilecektir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]