English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Взял

Взял translate Turkish

13,450 parallel translation
Когда ты взял самоотвод, это для меня много значило.
Davadan çekilmenin benim için anlamı büyüktü.
Ты хочешь, чтобы я взял какого-то придурка и начал с ним говорить, как будто он информатор?
Enayinin birini bulup, görüşmeye başlayıp, köstebek gibi görünmesini mi istiyorsun?
Ты взял самоотвод.
Davadan çekildin.
Взял старое уведомление Уелса и подправил его.
Wells işlemleriyle ilgili uyarı almış, üzerinde oynama yapmış.
Спасибо. Ты всё взял?
Her şeyi aldın mı?
Я взял всё.
Aldım.
Я взял самоотвод.
Davadan çekildim.
– Но ты же взял самоотвод.
- Ama davadan çekildin.
Ну, я не могу сейчас думать об этом, потому что, как ты хорошо знаешь, я взял самоотвод.
Bunların hiçbirini düşünmüyor olmam lazım, çünkü hepinizin bildiği üzere davadan çekildim.
Я думал, что ты взял самоотвод.
Davadan çekildin sanıyordum.
Во-первых, Чак взял самоотвод.
İlk olarak, Chuck davadan çekildi.
Понятия не имею, потому что, как ты уже знаешь, я взял самоотвод.
Bu konuda hiçbir fikrim yok çünkü senin de bildiğin üzere davadan çekildim.
Если бы я проснулся утром, не думая о смерти Майи, если бы помнил только хорошее, - как впервые взял её за руку, как мы слушали любимую музыку... Как в тот день, когда Финн подарил тебе ожерелье...
Bir sabah olsun Maya'nın ölümünü düşünmeden kalksam güzel şeyleri hatırlayabilsem elini ilk kez tutuşum veya en sevdiğimiz şarkıyı dinlemek gibi mesela Finn'in sana o kolyeyi vermesi gibi.
Взял оружие и уничтожил армию, которая должна была защищать нас.
Eline silah alıp, bizi kurtarmak için gönderilen bir orduyu katlettin.
Ты взял черный фургон Кумара. Это было умно.
Kumar'ın siyah minibüsünü ödünç almak çok zekiceydi.
Где ты это взял?
- Nereden buldun bunu?
Прости, я не взял свой бумажник.
Kusura bakma, cüzdanımı unutmuşum.
Тогда я пошёл в сарай и взял топор.
Odunluğa gittim ve bir balta kaptım.
Что бы он сказал, узнай он, что ты взял машину?
Bu arabalardan birini aldığını duyarsa ne der?
Я скорее взял бы бесхарактерного Дональда Блайта, чем женщину, никогда не занимавшую выборную должность.
Daha önce hiç seçilmemiş bir kadındansa karaktersiz Donald Blythe'ı başkan yardımcım olarak tercih ederim.
Именно поэтому ты взял меня в свою маленькую группу.
- Bu yüzden aldın beni bu takıma.
А потом взял с нас 20 фунтов за твои пытки и смерть.
Sonra da işkence çektirilip öldürülmeni izleyelim diye bizden 20 sterlin aldı.
Я постоянно читаю нотации Джефферсону, потому что это я взял его с собой, и если что-то случиться, это мне придётся возвращаться в 2016-ый и говорить его матери, что её маленький мальчик никогда не вернётся домой, а я скорее умру, чем сделаю это.
Onu buraya getirdiğim için, başına bir şey gelirse 2016'ya geri dönüp annesine küçük oğlunun bir daha eve dönmeyeceğini söylemem gerektiği için Jefferson'a durmadan ders vermeye çalışıyorum. Onu yapmaktansa ölürüm daha iyi.
Ты все еще расстроена тем, что я взял кристалл в лачугу Джеймса.
Kristali James'in kulübesine getirdiğim için hâlâ kızgınsın. Evet kızgınım.
- Я сходил и взял еще льда.
- Daha fazlasını getirdim.
Простите, министр, я говорю как верный слуга и почитатель короля, но... кредит, который взял Его Величество...
Ah, affedin beni sayın Bakan. Kralın sadık bir hizmetçisi ve hayranı olarak konuşuyorum ancak,... Majestelerinin aldığı kredinin...
Я взял ваш порох, помните?
Mermini aldım, hatırladın mı?
Где ты их взял?
Bunları nereden buldun?
Мой сын взял меня за руку.
Oğlum elimi tuttu.
Тайлер взял все обязанности на себя.
Tyler'a çok iş kaldı.
Взял немного самогона, продал в городе.
- Biraz içki çaldı, aşağıda sattı.
Я взял их внизу.
Shay Kasabası'ndan 4 tane 44'lüğüm var.
Я хочу, чтобы ты его взял.
Onu yakalamanı istiyorum.
Где ты её взял?
Nereden aldın onu?
Извини, это моя футболка, где ты её взял?
Pardon, o benim formam. Nereden aldın?
Ты взял нас в путешествие, чтобы изменить временную линию для себя. И ты даже не дашь посмотреть нам на наше будущее?
Kendin için Zaman Çizelgesini değiştirmek istediğin için bizi yanına aldın ama buna rağmen kendi geleceklerimizi görmemize izin vermeyecek misin?
С чего ты это взял?
Neden dedin bunu?
Так ты не взял его имя, но спокойно разгуливаешь в чьем-то костюмчике?
Onun ismini almak istemiyorsun ama başka birisinin kostümüyle... -... kahramancılık oynamaktan çekinmiyorsun.
Почему убийца не взял с собой деньги?
Katilin derdi paraysa neden parayı alıp gitmedi?
Я взял его, когда мы затаскивали тело парня в багажник.
Bagaja yerleştirmeden önce aldım.
Я за последние три хода взял сестру Гонзалес за яйца, и она в курсе.
Hemşire Gonzales'i son üç hamleyle köşeye sıkıştırdım ve bunun farkında.
– Просто взял несколько уроков.
- Birkaç ders gördüm sadece.
Я взял задание.
O görevi ben aldım.
Ты - причина, почему я взял это задание.
En başında görevi alma sebebim sendin.
Я взял самолет компании.Мы приземлимся в Букхэвене
Sirket uçagini aliyorum. Brookhaven'e iniyoruz.
С чего ты взял ( а )?
Nasıl alırsın? Kahveni?
Хорошо, так, я проверил систему и обновил прошивку и я взял камин в автономный режим до тех пор, пока я могу заменить этот контроллер.
Sistemi kontrol ettim yazılımı güncelledim bu kumandayı değiştirene kadar şömineyi çevrimdışı yaptım.
Что он взял на этот раз?
Bu sefer ne çaldı?
Он взял всё...
Her şeyi almış.
- Взял! - Идём!
Aldım, gidelim.
Это единственная вещь, которую я взял ( а ) с сбой.
Kendi küçük köpeğim oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]