English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ В ] / Вовремя

Вовремя translate Turkish

4,889 parallel translation
Ты вовремя, как всегда.
Tam zamanında geldin, her zaman olduğu gibi.
Не вовремя?
Kötü zamanda mı aradım?
Как раз вовремя.
Tam vaktinde.
Потому что если не вмешаться вовремя...
Çünkü müdahele etmekte gecikirse...
Как раз вовремя.
Son anda.
Что значит, "как раз вовремя"?
"Son anda" derken ne demek istedin?
Как раз вовремя.
Zamanlaman kusursuz.
Я не разбудила маму вовремя сегодня утром.
Bu sabah annemi zamanında uyandıramadım.
Стив? Я извиняюсь. Нам надо освободить зал, если собираемся начать вовремя.
Steve, üzgünüm ama zamanında başlamak istiyorsak, sahneyi temizlemeye başlamamız lazım.
— Мы собираемся начать вовремя.
- Zamanında başlayacağız.
— Мы определенно начнём вовремя.
- Kesinlikle zamanında başlayacağız.
Пола, ты как раз вовремя. Пора готовиться к ночной вечеринке. Да.
Paula, pijama partisi hazırlıkları için tam zamanında geldin.
А еще подумай о том, чтобы иногда уходить с работы вовремя.
Belki de arada bir normal saatlerde çıkmalısın.
Он появился как раз вовремя для нас.
İhtiyacımız olduğu zamanda ortaya çıktı.
И кое-что ещё важнее. Если ты вовремя не подменишь профиль, мне конец.
Biraz daha az önemli not ben yürüyüş analizine varmadan önce bilgileri değiştirmezsen öldüm demektir.
Ты не вовремя.
Müsait değilim.
- Как раз вовремя.
- Tam zamanında geldin.
До чего ж вовремя кто-то сподобился пристрелить ублюдка.
Birinin cesaretini toplayıp bu puştu vurmasının zamanı gelmişti.
Как ты вовремя.
Zamanı gelmişti artık.
- Вовремя, конечно. - Да уж! Зои!
Zoe!
Молодой Джордж не умеет вовремя остановиться.
- Genç George ne zaman duracağını bilmiyor.
- чтобы попасть в суд вовремя.
-... gündoğumunda ayrılmalıyız.
Отец сказал быть на обед вовремя.
Babam yemek saatinde orada olmamız gerektiğini söyledi.
Если закончу здесь вовремя, возможно.
Eğer zamanında çıkarsam evet izleyebiliriz.
Я не вовремя?
Kötü bir zamanda mı aradım?
Кастинг всегда начинается вовремя.
Seçmeler her zaman zamanında başlar.
Покажи, что ты вовремя.
- Dakiklik. - Zamanı ver bana.
Кто-то вовремя не заплатил.
Birileri düzgün ödemeleri yapmadı.
- Вовремя, чёрт возьми!
- Tam zamanında.
Ребята, я не хочу портить веселье, но... Если мы хотим попасть в аэропорт вовремя, Тина, пора двигать.
- Millet, oyunbozan olmak istemem ama uçuşun için zamanında havaalanına gideceksek Tina, yola koyulmalıyız.
Я имею в виду, ты появляешься вовремя.
İşe zamanında geliyorsun.
Ты не отвёл её вовремя к врачу на анализы.
Onu kontrol ettirmek için çok bekledin.
Не вовремя?
Kötü bir zamanda mı geldim?
Он всегда вовремя, ровно в 8 : 00.
Her zaman vaktinde gelir. Saat tam 20.00'de.
Вовремя. Подозреваемый номер 1, Джейк Болин.
Ama onların telefonlarına casus yazılımları yüklemek, onları karşı yapabileceğimiz olası bir hamleyi tehlikeye sokar.
Вот и он. Вовремя.
İstediğini diyebilirsin, seni duymam zaten.
Должна танцевать как можно лучше, не набирать ни одного лишнего килограмма и вовремя приходить на репетиции. - Я могу потерять работу.
Yeteneğimle en iyi şekilde dans etmekten kilomu eksik beslenmenin biraz üstünde tutmaktan provalara zamanında gelmekten sorumluyum.
Я никогда не сомневалась, что мой муж будет дома вовремя, чтобы попробовать омлет по новому рецепту.
Kocamın yeni omlet tarifimi denemesi için tam zamanında evde olacağına dair hiçbir zaman en ufak bir şüphem olmadı.
Знаю, что лишён некоторых супружеских обязанностей, но появиться вовремя на парад не так уж сложно.
Normal eşlerin kocasına karşı yerine getirmesi gereken görevleri geçtim ama geçit törenine vaktinde gelmeni istemem büyük bir şey değil bana kalırsa.
Если честно, Я думаю, ты уходишь как раз вовремя.
Doğrusu tam zamanında gidiyorsun.
Ах! Да, вовремя.
Evet, zamanı gelmişti.
К счастью, я вовремя выявил Брауна.
Şanslıyız ki, Brown'ı tam vaktinde buldum.
Как по мне, так вовремя.
Tam vaktinde geldim diyebilirim.
Слава Богу, ты как раз вовремя.
Tanrı'ya şükürler olsun ki tam zamanında.
Этот Наракотт никогда не появлялся вовремя.
Narracott gelmesi gerektiği zamanda gelmedi.
Как раз вовремя.
Zamanlama.
Не подготовил тебя вовремя к школе.
- Seni okula zamanında hazırlayamadım.
Можно остановиться лишь четыре раза, если хотим доехать, найти Марго и вовремя вернуться к балу.
Olmaz, gidip Margo'yu bulup... geri dönüp baloya yetişeceksek sadece dört kez durabiliriz.
Я не вовремя?
Kötü bir zamanda mı uğradım?
Вы как раз вовремя.
Tam zamanında geldin.
— Как раз вовремя.
- Hele şükür.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]