English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Далеких

Далеких translate Turkish

115 parallel translation
Туман из далеких гор.
Uzak dağlardan gelen sis.
"О чем бы ни спросил тебя, о странник из земель далеких" Whatever I ask thee, O thou from distant lands
Senden, soğuk topraklarından ne istersem
Не Шекспир ли это сказал : "Незнакомцы, встретившиеся в далеких странах, будут стремиться встретиться вновь".
Shakspeare "Yabancılar memleketlerinden uzakta tanışırsa birbirlerini tekrar görürler." dememiş miydi?
И, как вы оставляете свои семена на далеких планетах, так и мы оставили свои.
Sizin uzak gezegenlere tohumlarınızı bıraktığınız gibi, biz de arkamızda kendi tohumlarımızı bıraktık.
Вам этого не понять, капитан. Мы способны оценить вулканцев, наших далеких братьев.
Biz Vulcanların değerini bilebiliriz.
Я начал сожалеть о не столь далеких временах, когда я тоже мучился ожиданием.
Yakın zamanda, yol gözlemenin verdiği sancıyı tekrar yaşama şansım oldu.
Когда мы посылаем космические аппараты к планетам, когда мы наблюдаем двойные звезды, когда мы изучаем движение далеких галактик мы видим, что все во вселенной подчиняется законам Кеплера.
Gezegenlere uzaygemileri yolladığımızda, ikiz yıldızları gözlemlediğimizde, çok uzaktaki galaksilerin hareketlerini incelediğimizde, evrendeki bütün herşeyin Kepler'in yasalarına uyduğunu görürüz.
И на всех этих небесах, полных далеких и чужих созвездий, найдется маленькая желтая звездочка, возможно, едва различимая невооруженным глазом, может быть, видимая только в телескоп - родная звезда флота межзвездных кораблей, исследующих этот крошечный участок
Bu uzak ve yoğun uzayda egzotik bir takımyıldızı ve sönük sarı bir yıldız belki de zorlukla görülebiliyor ve sadece teleskopla seçilebiliyor. Yıldızlararası seyahat filosunun ana gezegeni,... büyük Samanyolu Galaksisi'nin bu küçük bölgesini keşfediyor.
Он первым понял, что Млечный Путь - это скопление бессчетного количества далеких звезд.
Samanyolu'nun ölmüş yıldızların ışıklarıyla dolu olduğunu düşünen ilk bilimadamıydı.
Разум Демокрита вырвался за пределы далеких костров, молока Геры и хребта ночи.
Gökyüzündeki ateşlerin ve Hera'nın sütünün ötesinde Democritus'un vizyonu yatıyordu.
Этот инструмент фокусирует свет далеких галактик на стеклянной фотографической пластине с помощью огромного зеркала диаметром 100 дюймов ( 2,5 метра ).
Bu alette, uzak galaksilerden gelen ışınlar büyük bir yansıtıcı ayna tarafından fotografik bir plakaya odaklanıyordu.
Хьюмасон готовил чувствительные фотографические эмульсии, хранящиеся в металлических контейнерах, чтобы с помощью огромного телескопа уловить слабый свет далеких галактик.
Humason uzak galaksilerden gelen zayıf ışığı dev teleskopla yakalamak için metal kaplarında duran fotoğrafik kimyasal karışımları kullanıma hazırladı.
Более того, некоторые астрономы сомневаются, что красное смещение далеких галактик связано с эффектом Доплера.
Hatta bazı astronomlar kırmızı değişiminin veya uzak galaksilerin Doppler etkisine uygun olup olmadığını tartışıyor.
Эволюция жизни на Земле движется частично за счет мутаций, вызванных гибелью далеких звезд.
Uzak yıldızların ölümü, yeryüzündeki mutasyonları tetikler ve evrim gerçekleşir.
Это была самая тщательно спланированная научная экспедиция столетия, кругосветное путешествие с целью собрать знания о географии, естественной истории и народах далеких земель.
O, yüzyılın en özenle planlanmış bilimsel seyahati Yeryüzü'nün etrafında dolaşıp, coğrafya doğa tarihi ve uzak diyarların insanları hakkında bilgi toplamaya gönderilmişti.
- В далеких местах.
- Uzak yerlerde.
Иные, как Жак Превель, уверяют в дружбе, которая, кажется, пришла из далеких далей.
Jacques Prevel gibi olan ötekiler inanılmaz bir uzaklıktan dostluklarını sunuyorlar.
Слишком много пожатий от слишком высоких черезчур потных, от слишком далеких.
Çok sarsıntılı, çok yüksek çok terli, çok uzaktan.
Властью, нам данной Богом Ра, дарим тебе в усладу видение чудесное земель далеких.
Ra'nın gücüyle. Size keyif ve zevk vermesi umuduyla..... uzak diyarlardan çalınmış egzotik bir güzel getirdik.
"Мы пришли из далеких земель, чтобы сохранить честь и мир от огня..."
Düşmekte olan insanlar vardı. Güçsüz çırpınışlar içinde haykırıyorlardı.
"Мы пришли из далеких земель, чтобы сохранить честь и мир от огня..."
Bizler, uzak ülkelerin küçük kasabalarından kendimiz için onuru dünya için barışı kurtarmaya geldik.
Пoxoжиx нa мeня cмeшныx чужaкax, о тaких далеких,
# Bilmek istiyorum bütün bu bana yabancı gelen şeyleri #
Paccкaжешь мне об этих пoхожих нa меня cмeшныx чужaкax, о тaких далеких,
# Bilmek istiyorum bana yabancı olan bu şeyleri # # Daha anlat bana, Lütfen bana göster # # Benim gibi olan bu yabancıların bir şeyleri bana tanıdık gibi #
Мы оба в далеких странствиях, в поисках союзников.
Her ikimizde uzun seyhatlerimizde müttefikler arıyoruz.
Загадочное существо из глубин далеких океанов.
Bu gizemli deniz yaratığı, çok çok uzaktaki okyanuslardan geldi.
Она будет проходить в эту субботу на далеких Галапагосских островах, откуда вам не уйти... от веселья!
Cumartesi günü, ıssız Galapagos Adalarında olacak. Hiçbir yere kaçamayacaksın eğlenceden.
Но как и Том ты африканец из далеких африканских пустынь.
Tıpkı Joseph gibi, Afrikalı Martinik'ten geldi, aynı zamanda da Antilli.
что же ты ждешь от близких и далеких друзей своих?
Uzaktaki ya da yakınındaki arkadaşlarından Ne bekleyebilirsin?
что же ты ждешь от близких и далеких друзей своих?
Ne bekleyebilirsin? Uzaktaki ya da yakınındaki arkadaşlarından?
Ты смогла связаться с неверующими из далеких миров?
Uzaklardaki kafirlerle haberleşebildin mi?
В настоящих песнях поется о сделках с дьяволом, далеких землях, и где можно найти туман, стелющийся по воде.
Gerçek şarkılarda şeytanla anlaşma yapılır, uzak diyarlardan bahsedilir ve suyun üstünde duman falan olur. ( Deep Purple - Smoke on the Water )
Если хотите понять наше место во Вселенной, поднимите глаза и - в путь, в мир далеких галактик.
Eğer evrendeki yerimizi merak ediyorsanız yukarı bakın. Yabancı galaksilerden uzak, ama çok uzakta.
снимки космического телескопа Хаббл показывают огромное множество далеких галактик.
Hubble uzay teleskopu'ndan gelen görüntüler yabancı galaksilerde farklılıklar olduğunu gösterdi.
Обнаружение этих далеких скоплений звезд облегчается для астрономов поиском струящихся, взрывных факелов, находящихся у центров многих из них.
Bu uzak yıldızların tespit edilmesi gözlem evleri kurulmaya başlandığında gökbilimciler için daha kolay oldu. Merkezin kenarında daha fazlası bulundu.
Постоянное движение далеких галактик, временные рамки этого, вероятно, нелегко осознать.
Sadık yabancı galaksiler zamanla bu işe karışacaklar Belki de zor yoldan öğrenecekler.
Лишь один крохотный сине-зеленый оазис жизни, плывущий в огромном океане далеких галактик.
sadece ufak mavi yeşil içinde yaşam olan bir vaha, uçsuz bucaksız bir okyanusta yabancı galaksilerle beraber yüzüyoruz.
На далеких планетах есть метан, природный газ, который изменяет солнечный свет, образуя мглу, что делает очертания планеты размытыми, нечеткими.
Metan, yani doğal gaz bulunur. Güneş ışığı metanı kompleks parçacıklara dönüştürür, bu da pus oluşturur, Bu gezegenlerin net bir görüntüden çok daha bulanık bir görüntüye sahip olmasının nedeni budur.
Для ученых загадка, почему ветры на Нептуне сильнее, чем на других далеких планетах. Их скорость в три раза выше, чем в центре красного пятна Юпитера.
Bilimadamlarını şaşırtan Neptün'ün rüzgarlarının neden diğer dış gezegenlerdeki rüzgarlardan daha hızlı ve Jüpiter'in büyük kırmızı lekesinden iki üç kat daha hızlı olduğu.
До некоторой степени это характерно для далеких планет.
Diğer hava haritalarına baktığımızda dış gezegenlerde de bir dereceye kadar aynı şeyler görülebilir.
Как и у далеких планет-соседей, у Нептуна сложная система спутников,
Diğer dış gezegen komşuları gibi, Neptün'ün de karmaşık bir ay sistemi vardır.
- В далеких километрах от цивилизации.
- Buradan kilometrelerce uzakta.
которые истощают ресурсы мира, обжигают и удушают окружающую среду, с радостью отправляют свою молодежь сражаться в далеких, бессмысленных войнах, и наблюдают, как оттуда возвращаются корабли, переполненные трупами.
Katil, dünyanın kaynaklarını sömüren, yaşadığı çevreyi yakan ve boğan anlamsız savaşlara, dövüşebilecek yaştaki gençlerini gönderen sonra onların ölüleriyle dolu gemilerin dönüşünü izleyen bir ırk.
Это была тень кого-то, кто однажды прошел мимо хижины, но давным давно скрылся в далеких краях.
Yıllarca önce buradan geçip gitmiş birinin gölgesiymiş.
процесс его накопления теперь происходит даже на самых далёких земных окраинах, причём это накопление начинает медленно принимать видимую форму.
çogaldikça, elle tutulabilir nesneler halinde dünyanin her bir ucuna yayilir.
В далёких 1920-х годах советский учёный Л. А. Кулик организовал экспедиции, чтобы попробовать решить эту загадку.
1920'lerin sonlarında bir Sovyet bilim adamı olan L.A. Kuvik bu gizemi çözmek üzere geziler düzenledi.
Богатейшая информация из далёких стран стала общедоступной.
Uzak ülkeler ve insanlardan zengin bilgi kaynaklarına ulaşılabilir oldu.
Когда-нибудь... эта цитоплазматическая матрица может упасть в доисторический океан далёких миров, где она может спровоцировать процесс эволюции.
Birkaç gün içinde bu sitoplazmik matris uzak bir dünyanın denizine düşebilir, orada evrimsel bir işlemi ateşler.
Пусть они скажут это солдатам,.. ... которые жестоко сражаются сегодня в далёких водах Тихого океана.
Aynı şeyi bugün Pasifik'in uzak sularında çarpışan askerlere söylesinler.
Выше чем оно могло исходить даже от далёких галактик
Ardındaki tüm galaksilerin toplamından daha sıcak.
Наше путешествие началось в Далёких Мирах. Тогда мы ещё были семьёй.
Yolculuğumuz, henüz bir aileyken Derin Diyarlar'da başladı.
В самом деле? Они не должны позволять странным женщинам из дешёвых пабов приходить и забавляться с двухсотмиллионными правительственными проектами на далёких планетах?
Gece kulüplerinden getirdiğin yabancı kadınlarla, farklı bir gezegendeki 200 milyon dolarlık hükümet projesiyle oynamana izin vermiyorlar mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]