English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Д ] / Дэйв

Дэйв translate Turkish

2,416 parallel translation
- Рад был пообщаться, брат. - Дэйв?
- Sesini duymak güzel, kardeşim!
Дэйв?
Dave?
Дэйв Лавлейс.
Dave Lovelace.
Дети. Моей обязанностью, Дэйв, было присматривать за младшими, ведь я была самой старшей.
Çocuklar..... benim sorumluluğumdu, en küçüğümüz Dave'e bakıyordum
Майрон, привет. Это Дэйв.
Myron merhaba, dinle, ben Dave.
Дэйв, мы об этом уже говорили.
Dave, bu konuyu konuşmuştuk.
Дэйв, ты ведь не женат? Что?
Dave evli değilsin, değil mi?
- Дэйв?
- Dave?
Дэйв!
Dave!
Этот малый Дэйв устроил все еще на прошлой неделе.
Dave geçen hafta boyunca uğraştı.
- Как дела, Дэйв?
- Sen nasılsın Dave?
Давай же, Дэйв, как там?
Hatırlasana Dave. Neydi o?
- Дэйв.
- Dave.
- Дэйв, я Обри.
- Dave, ben de Aubrey.
- Да все в порядке. Дэйв.
- Sorun değil Dave.
Тебе он нужен или нет, Дэйв?
İstiyor musun yoksa istemiyor musun Dave?
- Привет, это Дэйв.
- Benim. - Ben Dave.
- Привет, Дэйв.
- Hey Dave.
Мне нравится Дэйв, как друг. Он классный.
Yani Dave'i arkadaş olarak seviyorum.
Нет, Дэйв потрясающий.
İyi biri. Saçmalama, Dave harikadır.
Знаешь что, Дэйв?
Biliyor musun Dave?
Думаю, ты знаешь, что на самом деле я Дэйв.
Ne düşündüğümü biliyor musun? İsmimin gerçekte Dave olduğunu bildiğini düşünüyorum.
Дэйв, это...
Dave, bu...
- Дэйв!
- Dave!
Дэйв и Тони там?
Dave ve Tony orada mı?
Его старый кореш, Дэйвид Боуи, стоял рядом с ним и смеялся, уже узнаваемый в образе вечного Зигги Стардаста.
Eski dostu David Bowie ve çocukluk arkadaşı Ziggy stardom hemen yanında durmuş o haline gülüyorlardı.
- Как там насчет 93-его, Дэйв?
- 93, Dave. - Evet.
Colgate, Crest Whitestrips, Sensodyne... В любое время, когда им была нужна улыбка для рекламы, они могли позвонить Дэйву Мартинезу.
Colgate, Crest Whitestrips Sensodyne diş macunları ne zaman reklamlarında gülümseyecek birine ihtiyaç duysalar, Dave Martinez'i arardı.
Слушай, я думал о том, что сделал Дэйв, и я хочу, чтобы ты знала, что нет ничего такого, что кто-нибудь мог бы сделать или сказать обо мне, чтобы подтолкнуть меня к такому поступку.
Dave'in yaptığı hakkında düşünüyordum ve şunu bilmeni istiyorum ki birinin yapacağı ve hakkımda söyleyeceği hiçbir şey Dave'in yaptığını yapmama sebep olmaz.
- Это был Дэйв!
- O Dave'di!
Дэйв тусовался четыре дня подряд.
Dave dört gündür parti yapıyor.
Дэйв, посмотри на меня!
Dave, bana bak!
Да, Дэйв.
Efendim Dave.
Дэйв уже на месте поговорит с возможными свидетелями.
Dev olay yerindeki, olası tanıklarla çoktan konuşmaya başladı.
Дэйв?
- Dave?
Спасибо, Дэйв.
Teşekkürler Dave.
Дэйв.
Dave.
- Пока, Дэйв.
- Görüşürüz Dave.
Дэймон обратил мать твоей подружки-ведьмы в вампира.
Damon senin cadı arkadaşının annesini vampire dönüştürmüş.
Нет, не лезь в это, Дэймон.
Hayır, sen bu işe karışma Damon.
Дэймон обратил ее мать в вампира чтобы спасти меня.
Damon benim hayatımı kurtarmak için onun annesini vampire çevirdi.
В этом дело, Дэймон?
Bu yüzden mi Damon?
Сделай одолжение, Дэймон... в следующий раз, когда заговоришь с Еленой,
Bana bir iyilik yap Damon. Bir daha Elena ile konuştuğunda...
Послушай, Елена должна отправиться в эту поездку с Дэймоном.
Bak, Elena'nın Damon ile o yolculuğa çıkması gerekiyordu.
А ты уверена, что на него не повлияло то, что он увидел, как вы с Дэймоном обжимались в дешёвом мотеле?
Stres yapmasının, sen ve Damon'ı bir motelde yiyişirken görmesiyle bir ilgisinin olmadığından emin misin?
Послушай, Стефан, насчет Дэймона, возможно, нам стоит поговорить о поездке в Денвер.
Bak Stefan Damon konusunda muhtemelen Denver'a yaptığımız yolculuk hakkında konuşmalıyız.
Дэймон едет похоронить его в лесу у 12ого шоссе.
Damon cesedi 12. yola gömmek için yolda.
Он винил себя в смерти Дэйла, теперь ещё это.
Bu olanlar ve Dale'in ölümünden kendini sorumlu tutuyor.
Я слыхал, вы не в лучших отношениях с партнёрами Дэйла.
Dale'in eski ortakları ile aranızın iyi olmadığını duydum.
Дэйв, двигайся.
Dave kalk.
Дэйзи в порядке, миссис Патмор?
- Daisy iyi mi Bayan Patmore?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]