English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ж ] / Ждал

Ждал translate Turkish

4,613 parallel translation
Я ждал тебя.
- Ben de seni bekliyordum.
Уверен, парень, именно этого извинения ты и ждал.
Beklediğin şey bir özür müydü emin değilim evlat.
- Ага. Я.. я ждал у тебя некоторое время.
Bir müddet evinin orada bekledim.
Я тебя сегодня не ждал.
Bu akşam seni görmeyi beklemiyordum.
Он сделал это неофициально, чтобы его драгоценный помощник не ждал лечения.
Hiçbir resmi kayıt tutmadan değiştirdi. Adam değerli bir asistandı. Bu yüzden tedavi için beklemek zorunda değildi.
И даже, если они все были неправы, зачем бы он ждал до сей поры, чтобы связаться со своей дочерью?
Hepsi yanıldı desek bile kızına ulaşmak için niye bu zamana kadar beklesin?
Знаете, как долго я ждал, чтобы один и вас, стариков, чмокнул меня?
Siz ihtiyarlardan birinin beni öpmesini ne kadar zamandır bekliyorum biliyor musun?
Эй, может, у тебя, наконец-то, произошел скачок роста, которого ты так ждал, бро.
Belki de sonunda boy atmışsındır, kardeşim.
Никто не ждал, что мы доставим его живым, так что..
Bizden kimse onu canlı teslim etmemizi beklemiyordu. Bu yüzden...
Я всегда был здесь. ждал пока смогу пригодиться тебе.
Hep senin hizmetinde olabilmek için bekliyordum.
Преступник знал, что они идут в горы, и ждал их наверху.
Belki katil tırmanış yaptıklarını biliyordu ve onları burada bekledi.
Я бы играл с ним в прятки, читал ему, ждал, пока он не уснет, чтобы закурить немного травы.
Onunla yakalamaca oynardım ona kitap okurdum otumu içmek için o uyuyana kadar beklerdim.
Пока я ждал его на кухне, там были еще 3 члена его команды.
Mutfağında, ben onu beklerken, üç tane elemanı vardı.
Я просто--Я просто ждал в ресторане, пил имбирный эль.
Restoranda oturmuş zencefilli gazoz içiyordum.
И я- - я просто ждал там.
Ben de orada bekliyordum.
Не представляете, как долго я этого ждал.
Bu anı ne kadar çok beklediğimi anlatamam.
Я не ждал вас так рано.
Handan bu kadar erken dönmenizi beklemiyordum.
С нетерпением ждал выхода на сцену.
Sahnelere dönmeyi dört gözle bekliyordu.
Ты ждал воздушный шар?
- Sıcak hava balonu mu bekliyordun?
Я думаю, что я достаточно долго ждал этого.
Bunun için yeterince bekledim bence.
Он ждал её вплоть до закрытия, но она так и не пришла.
Adam beklemiş ama Laura uğramamış.
Вы не тот, кого я ждал.
Beklediğim adam sen değilsin.
Я думаю я достаточно долго ждал.
Bence yeterince bekledik.
Я не могу описать вам, как долго я ждал этого момента.
Bu an için ne kadar bekledigimi size anlatamam.
Я ждал 10 лет от полиции и пожарных Чикаго признаний неправильных действий и снятия всех обвинений против моего отца. Больше я ждать не буду.
Chicago Polisi'nin ve Chicago İtfaiyesinin yanlışını kabul etmesi ve babamın bütün suçlarının düşmesi için 10 yıl bekledim.
Ты ждал "Хижину любви"?
"Aşk Yuvası" nı mı bekliyordun?
Ты знал, что я здесь, но ждал, пока Эми уйдет из дома, пока тут никого не останется.
Burada olduğumu biliyordun, ama Amy evden ayrılana ve evin etrafında kimseler kalmayana kadar bekledin.
* И я ждал, когда это время *
* Bu sefer kendine gelmen için *
Я ждал тебя завтра.
Seni yarın bekliyordum.
А ты ждал этого всю жизнь, да?
Bu anı bütün hayatın boyunca bekledin, değil mi?
Он ключевой свидетель и с нетерпением ждал дачи показаний.
O, en önemli tanık ve ifade vermeyi sabırsızlıkla bekliyordu.
Джефф Хикман ждал наверху новостей о Нине, спустился покурить.
Jeff Hickman üst katta Nina'dan haber bekliyormuş.
Я видел как ты ждал ее чтоб забрать после смены.
Onu bekleyip vardiyasının bitiminde almanı izledim.
- Я давно этого ждал.
- Bunu uzun zamandır bekliyorum.
Послушайте, а чего он ждал?
Ne umuyordu ki?
И теперь деньги, которые так ждал Джулиан, в его руках.
Julien'in beklediği para geldi ve pençelerinin arasında.
Я ждал тебя.
Senin gelmeni bekliyordum.
Я сидел здесь и ждал тебя.
Tüm ofise şu anda bugün tatil diyebilirim. Burada oturup seni bekliyordum.
Это ты случайно не в "Космополитене" вычитал, пока ждал приема у стоматолога?
Dişçideyken Cosmo'da okuduğun bir şey miydi?
Я ждал слишком должно с выбором партнера.
Bir partner seçmek için çok oyalandım.
Я восемь часов держал твой попкорн пока ждал, что ты вернёшься.
Patlamış mısırın elimde sekiz saat dönmeni bekledim.
А затем он извинился за твоё похищение... будто ждал от меня :
Ve sonra sanki ben "Tamam... elbette. Sorun değil." diyecekmişim gibi seni tutuklattığı için özür diledi.
МакКомбс ждал его.
- McCombs onu bekliyordu.
Похоже, будто он ждал, что я первым создам ему проблемы, и подстраховался так, на всякий случай.
Tut ki başta bana sorun çıkmasını umuyordu bu sayede benim yaptığıma dair kendisini korumuş olacaktı.
- Ждал.
- Bekliyordum.
ј чего ен ждал?
Ken ne bekliyordu ki?
Но ты, чувак, ты просто... Ты просто ждал, пока мы уйдем и затем убил ее.
Ama sen gitmemizi bekledin.
– Ждал.
- Evet.
Он прятался в тени. Ждал.
- Orada karanlıkta durmuş bekliyordu.
Трудно поверить, что парень просто сидел в темноте, и ждал взрыва.
... patlamayı beklediğine inanmak zor.
- Я как раз вас ждал.
- Beklediğim adam sensin demek.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]