Жену translate Turkish
7,404 parallel translation
Почему вы преследовали свою бывшую жену?
Neden eski karını taciz ediyorsun?
У Уилла не было мотива убивать вашу жену.
Will'de karısını öldürmek için bir istek yoktu.
Уилл преследовал вашу жену?
Will senin karını taciz mi ediyordu?
Ваш муж прикрыл следы, безошибочно, он убил мою жену, и вы знаете это.
Kocan onun arkada bıraktıklarını temizledi ama hiç şüphesiz karımı o öldürdü ve bunu sen de biliyorsun.
Да. Вы не можете серьезно думать, что я убил свою бывшую жену.
Gerçekten eski karımı öldürdüğümü düşünüyor olamazsınız.
А вы убили свою бывшую жену?
Eski karını sen mi öldürdün? Hayır!
Он клянется, что не убивал свою жену.
Karısını öldürmediğine yemin ediyor.
Он видел во всех жертвах свою жену.
Tüm kurbanlara karısı gibi bakıyordu.
Поверить не могу, что спустя столько лет я наконец-то узнал, как на самом деле зовут мою жену.
Bunca zaman sonra karımın gerçek ismini öğrendiğime inanamıyorum.
Ты ведёшь себя так, как будто он трахнул твою жену.
Karını bafilemiş * gibi davranıyorsun.
Если бы он трахнул мою жену, мы, по крайней мере, могли бы оставить это между нами.
Eğer karımı bafileseydi * en azından bu aramızda kalırdı.
Ты так любишь Алака, что убила его жену.
Alak'ı o kadar çok seviyordun ki eşini öldürmek zorunda kaldın.
Скажи Фазелю кто похитил его жену, пока твои жены не остались без мужа.
Kadınlarınız kocasız kalmadan önce Faisel'e karısını kimin kaçırdığını söyleyin.
Он убил одного из моих людей и украл мою жену.
Askerlerimden birini öldürdü ve karımı kaçırdı.
- Гани! - Какой мусульманин будет уводить жену от мужа? - Гани!
Anne!
Кем бы ты не был, ты точно псих, раз решил, что можешь украсть мою жену и это сойдет тебе с рук.
Her kimsen, karımı alıp da bundan kurtulabileceğini sanarak çıldırmış olmalısın.
На меня и на мою жену напали.
Saldırıya uğradık, ben ve eşim.
Пожалуйста, впустите нас, чтобы я мог отвезти жену домой.
Bırak girelim de eşimi evimize götüreyim.
Так что, Бог любит твою жену больше моей?
Ne yani, Tanrı senin eşini benimkinden çok mu seviyor?
Как звали его жену?
Eşinin ismi nedir?
Ту комнату, где горничная нашла вашего брата Гранта и его жену Урсулу мертвыми на следующее утро?
Ertesi sabah kardeşiniz Grant ve eşi Ursula'nın hizmetçi tarafından ölü bulunduğu ana yatak odası.
Благодарите мою жену.
Karıma teşekkür edin.
Вы не уведомили его жену, сэр.
Bunu karısına haber vermeliydiniz efendim.
Она хочет забрать мою жену в больницу.
Karımı götürüp ameliyat etmek istiyor.
Она хочет забрать мою жену в больницу.
Karımı götürüp ameliyat etmek istiyorlar.
Отдаёт детей и жену в руки незнакомцев.
Karısını ve çocuklarını yabancıların ellerine bırakır.
Вы вломились в мой дом посреди ночи. Забрали моего сына, его жену.
Gece vakti evime gelip oğlumu ve karısını götürdünüz.
Прежде, чем она привела тебя, она взяла с меня обещание, что я не наврежу тебе, что мы только поговорим, а затем я обменяю тебя на свою жену.
Seni getirmeden önce sana zarar vermeyeceğime dair benden söz aldı. Sadece konuşacağımıza ve seni karımın hayatına karşı takas edeceğime söz verdirdi.
Если Филипп потеряет свою жену, баланс сил будет серьёзно поколеблен.
Philippe karısını kaybederse ölümünden bir güç kayması doğabilir.
ѕервый шаг это признать, что у теб € есть проблема у мен € есть пациент ќн недавно потер € л свою жену...
- İlk basamak bir sorunun olduğunu kabul etmektir. - Bir hasta için. Kısa süre önce karısını kaybetti, ve görüyor olduğunu anlatıyor.
" него были отличные показатели, пока он не рассказал кому-то о том, что видит свою жену.
Ölmüş karısını gördüğü konusunu birisine söyleyene kadar harika bir sicile sahipti.
а, это тот самый наш старый друг который видит свою жену?
Yani bu ölen karısını hayâlini gören bizim arkadaşımız.
Он украл мою жену.
Bu ilişki Condé'nin hatası değil. Benim hatam.
Ты ведь борешься за свою жену, Эдвард?
Ne için mücadele ediyorsun, Edward? Karın için değilse eğer?
Его жену убили – кража пошла не по плану.
Karısı öldürülmüştü. Soygun kötü sonuçlandı.
Теперь, освободи мою жену.
Simdi, karimi birak gitsin.
Доктора звали Йен МакКид, а его жену - миссис Доррит. Что?
- Dr. Fletcher'ın asıl ismi Bay Ian McKidd ve'karısı'dediği de Bayan Dorrit'miş.
У нас много общего... мы оба хотим знать, кто убил мою жену.
Seninle birçok ortak noktamız var. İkimiz de Susan'ın ölümünden kimin sorumlu olduğunu bilmek istiyoruz.
- Ты был занят, ты смотрел на мою жену.
- Karıma bakarken çok mu meşguldün? - Beni orada takip etmedi.
Какой монстр наймет убийцу, чтобы застрелить свою жену?
Hangi tür adam karısını vurdurmak için başka bir adamı kiralar?
Как мой народ может доверить вам такое дело, когда вы даже не можете защитить мою жену?
Milletim, karımı bile güvende tutamayan bir ülkeyle nasıl böyle büyük bir iş yapabilir?
Ты убил Шарлотту. Свою жену.
Charlotte'ı öldürdün.
Моя версия в том, что я не убивал свою жену.
Karımı ben öldürmedim.
Ты убил свою жену?
Karını sen mi öldürdün?
Мы извлекли его жену, но...
Karısını çıkarmayı başardık.
Я ищу свою жену.
Karımı arıyorum.
Встретила свою будущую вторую жену?
Öyle mi? Gelecekteki ikinci karınlan mı tanıştın?
Я должен извиниться за мою жену.
Karım için özür dilemem gerekiyor.
Спасаю свою жену.
- Ne yapıyorsun?
Мою жену?
- Clementine'yi kurtarmaya çalıştık.
Так ты хотел, чтобы я играла жену...
- bende dengeyi korumasını söyledim.