English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ж ] / Живется

Живется translate Turkish

277 parallel translation
Хорошо живется все в веселой стране Оз.
En zarif görüntüyü veririz Mutlu Oz Ülkesinde
Разве вам не лучше живется?
Bunlar kendini iyi hissetmene yetmiyor mu?
Ты же знаешь, пей пока пьется, живи пока живется.
Ne derim bilirsin : Ciğerim beş para etmez.
И вот доказательство : чем меньше я вижу, тем мне спокойней живется.
Sen o sarışını görmedin mi?
Нам всем живется не сладко.
Hayat bizim için zor.
Мать снова вышла замуж, но мне этот тип не понравился, и я решила посмотреть, как живется в солнечной Калифорнии.
Annem yeniden evlendi, ama ben adamı sevmedim... böylece güneşli Kaliforniya nasılmış diye görmeye karar verdim.
Теперь мне жаль, что я испортил вам кучу вечеров своим присутствием -... в этом доме, где так хорошо живется.
O sevimli evinizde birçok akşamınızı varlığımla böldüğüm için pişmanım.
Вот почему нам так плохо живется!
Bu yüzden her şey bu kadar boktan!
Ну как живется вожится. Бог милостив, не жалуюсь я на здоровье
- Herşey güzel.
Я, верно, ей кажусь злодеем? Как ей живется?
Katil olarak görmüyor mu beni?
Тогда мне все равно живется лучше чем тем, кто сомневается.
Yine de şüphe edenlerden daha iyi bir hayat yaşamış olacağım.
Поверь мне, здесь тяжело живется.
Size birşey söyleyeyim... Burası insanı sürekli gerer.
Как живется без миндалин?
Bademciksiz hayat nasıl?
Да, а как вам живется одному?
Peki ya yalnız yaşamak? Onu da seviyor musun?
Хорошо живется... тем, кто в живых остается.
İyi bir hayattır sağ kalabilirsen.
Откуда ты знаешь, как ему живется?
Nereden biliyorsun geçimini zar zor idame ettiğini?
И Вы пришли в этот дом, чтобы посмотреть, как живется потерянной Вами дочери.
Buraya da kaybettiğiniz kızınızı kontrol etmeye geldiniz.
Так, живу как живется.
Hiçbir amacım yok.
Как хорошо в этом мире живется прекрасной, счастливой, разумной старой леди, благословенной крепким здоровьем и железной волей.
Güzel, mantıklı, varlıklı... yaşlı bir kadın bu dünyada, ne güzel bir hayat sürebilir.
Но Тед, вам неплохо живется на острове Крагги.
" Fakat Ted, burada Craggy Adası'nda harika bir hayatın var.
Как тебе с ним живется?
Onunla anlaşabiliyor musun?
Нелегко вам живется?
- Burada zor bir hayat yaşıyor olmalısınız.
Полагаю, что вам хорошо живется в этой прекрасной стране.
Bu büyük topraklarda Kral James'in nazik yönetimi altında hep birlikte yaşayabileceğimize inanıyorum.
Давай посмотрим, как живется шерифу в отставке.
Hadi şefe gidelim ve onu inzivadan çıkaralım.
- И я подумала... Я подумала : "Здорово, наверное, людям живется в Соединённых Штатах".
- ABD'de yaşamın ne kadar harika olduğunu düşündüm.
Как живется с моим братом, этой восходящей звездой?
Kardeşimle, yükselen yıldızla, hayat nasıl?
Ну, и как там живется?
Dış dünya nasıl?
В детском доме неплохо живется. Леа привыкнет.
Lea'da kimsesiz çocuklar evine gider.
Ну и что, тебе хорошо здесь живется?
N AsıLsın? Burada mutLu musun?
Я надеялся, что смогу взять у тебя интервью о том каково живется сексуальной трансгенной цыпочке в бегах в пост-Импульсной Америке.
Puls sonrası Amerika'da seksi bir transgenic kadının yaşamı hakkında, benimle bir söyleşi yapmayı isteyeceğini umuyorum.
Теперь ему вольготно живется в частном поместье на Белерофоне
Şimdi huzur içinde Bellerophon da özel bir mülkte yaşıyor.
Например, о том, как тебе здесь живется?
Mesela burada kalmak konusunda ne düşündüğün.
Как тебе живется с твоими боссами?
Üstlerinle aran nasıl?
Тебе здесь живется неплохо?
Sana burada iyi davranıyorlar mı?
- Вообще-то, мне хорошо и приятно живется. А у тебя есть кто-то?
- Kiminle?
Тебе со всем этим хорошо живётся?
Söylesene, Baba.
Может быть, но мне хорошо живётся.
Belki, ama halimden memnunum.
- Кстати, как тебе живётся в браке?
- Evlilik hayatı iyi geldi mi?
Солдатам в любое время живётся получше.
Bu gibi zamanlarda askerler hep en iyisini alırlar.
Вам здесь, наверное, одиноко живётся.
Yalnızlık hissediyor olmalısınız.
Старики там живётся неплохо.
Yaşlı yakınlarımız orada mutludur.
... как тебе живётся.
Neler yaptığını.
Этой треклятой рыбе живётся получше чем им.
Halbuki o lanet balık bizlerden daha iyi yaşıyor.
Хорошо тебе тут живётся, родная!
Burada hayatını kurmuşsun tatlım.
Ну, как вам живётся у Йорана?
Göran'la işler nasıI?
Ты же не знаешь, как ему живётся.
Bak, neIer geçirdiğinden haberin yok.
Мама дорогая! Весело живётся в России.
Tanrı korusun, Rusya'da yaşamak çok eğlenceli.
Как тебе живётся с Россом?
- Senin de! - Ross'la yaşamak nasıl?
- Как Клер у неё живется.
- Hangi konuda?
Ты даже не представляешь как легко тебе живётся.
Ne kadar rahat yaşadığının farkında değilsin.
Она даже не понимает, как легко ей живётся.
Ne kadar kolay bir hayatı olduğunun farkında değil!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]