Завести translate Turkish
2,281 parallel translation
Вы думаете завести ребенка?
Hey, afedersiniz. Bunu bölmek istemezdim. Siz...
И если нам нужно завести ребенка сейчас, давай сделаем это.
Birbirimizin çabalamasına saygı duyduk, bütün önemli olan da buydu. Bununla işin üstesinden gelebildik.
Так чтобы я смог поступить в хороший колледж и встретить кого-нибудь милого и жениться и завести ребенка и смотреть как все это рухнет на моих глазах?
İyi bir üniversiteye gideyim ve hoş biriyle tanışıp evleneyim ve çocuk sahibi olayım da her şey suratıma patlasın diye mi?
Может быть пора завести настоящие отношения.
Peki, belki gerçek bir ilişkinin zamanı gelmiştir.
Я просто не хочу чтобы ты была одной из тех, кто так стремится скорее завести себе парня.
Sadece şu erkeke arkadaşa sahip olma takıntısı olan kızlardan biri olmanı istemem.
Мы хотим завести ребенка.
Bebek sahibi olmayı deniyoruz.
У меня есть сердце, и душа, и мечты, и желание влюбиться и завести семью.
Çünkü benim bir kalbim, ruhum ve hayallerim var. ayrıca aşık olup bir aile kurmayı düşünüyorum.
Вы сможете больше времени проводить вместе, может, завести семью.
Beraber daha fazla zaman geçirebileceksiniz belki bir aile bile kurabilirsiniz.
- Так вы собираетесь перепроверить все экспертизы и завести новое дело за... за 44 часа?
Üzgünüm. Peki sen 44 saat içinde elindeki tüm adli tıp bulgularını tekrar inceleyerek yeni bir dosya hazırlayabileceğini mi söylüyorsun?
Нам надо завести тебя в дом.
- İçeri geçelim haydi.
Да, а тебе лучше бы завести своих детей.
- Senin de kendi çocuğuna sahip olmanın.
Знаешь, возможно тебе следует подумать о том, чтобы завести друзей самому..
Belki birkaç arkadaş edinmeyi değerlendirmelisin.
Привет, как взрослый может завести новых друзей?
Yetişkinler nasıl yeni dost edinirler?
Простите, я просто пытаюсь завести новую лучшую подругу.
Üzgünüm, sadece yeni bir en iyi dost bulmaya çalışıyorum.
Как думаешь, Джон мог завести интрижку?
Sence John'un bir ilişkisi olabilir mi?
Завести тебя, вот что бы меня завело.
Seni tahrik etmek, beni tahrik etmeye yeter.
Может, ты пренебрегаешь значением дружбы, так как никогда не задерживалась на одном месте, чтобы завести её.
Arkadaşlığa gereken saygıyı duymamanı anlayabiliyorum çünkü hiçbir yerde gerçek bir arkadaş edinebilecek kadar durmadın.
Почему бы тебе не найти работу и завести блог?
Kendine bir iş bulup, blog yazmaya ne dersin?
Поэтому если ты хочешь завести собаку, я согласен.
Yani eğer yeni bir köpek istiyorsan ben artık buna açığım.
Было неразумно с вашей стороны завести роман с коллегой.
Meslektaşınla ilişkiye girmen nefsine hakim olamayışındandı.
Это наш шанс завести ребенка, который будет частью и тебя, и меня!
Hem sana hem bana benzeyen bir bebeğimizin olması için tek şansımız.
Был разговор о возможности оплодотворения яйцеклетки вашей мамы, чтобы парни смогли завести ребенка.
Onların çocuk sahibi olabilmeleri için annenizin yumurta donörlüğü yapma ihtimali üzerine tartışıyorduk.
Джей, Клэр предложила отдать нам одну из яйцеклеток, чтобы мы смогли завести ребенка, наполовину Причетта, наполовину Такера.
Jay, yarı Pritchett yarı Tucker bir bebeğe sahip olabilmemiz için Claire yumurta donörlüğünde bulunmayı teklif etti.
Кэм и Клэр хотят завести ребенка.
Cam'le Claire bebek yapmak istiyormuş.
Ты можешь либо навсегда покинуть Хемптонс на нем, либо ты можешь завести его на твою новую парковку в Грейсон Глобал.
Ya bunu sürer Hamptons'tan sonsuza dek gidersin ya da alır Grayson Global'deki yeni park alanına gidersin.
Оно позволяет противнику рассмотреть вас и определить была ли за вами слежка, и в зависимости от того, что им было замечено либо завести с вами знакомство, либо сделать из вас труп.
Düşmana sizi gözleme imkanını sağlar. İzlenip izlenmediğinizi tespit ederler. Yeterince şey gördüklerini düşünmeye başlarlarsa yeni elemanları ya da leşlerinden birisi olmanıza az kalmış demektir.
Оскар думает, что завести собаку то же самое, что завести ребёнка.
Oscar bir köpek almayı düşünüyor sanki bir bebek sahibi olmak gibi.
Ты планировал завести детей.
Geleceğini hep çocuklarla düşünmüşsün.
Его лояльность к рисковым операциям могла завести его не туда.
Giriştiği riskli işlemler onu tehlikeli sularda yüzmeye itmiş olabilir.
- Мисс Делэйн пропала Мистер Чиленти — бизнесмен, не позволяй своему воображению завести тебя слишком далеко.
Bay Cilenti bir iş adamıdır, hayal gücünüze sahip çıkın.
Было бы прекрасно завести ребенка. Детей.
Çocuğunun olması çok güzel.
Я никогда не думала, что такое может случится со мной, не представляла, что могу выйти замуж, завести детей..
Bunun bana olacağını düşünmezdim, ama kendimi evlenmiş ve çocuk sahibi olarak hayal edebiliyorum.
Он может завести тебя в ловушку.
Seni bir tuzağa çekiyor olabilir.
Он заставлял тебя завести семью?
Çocuk sahibi olmak için baskı mı yapıyordu?
Ты говорила, что это только для тинэйджеров и для людей, которые хотят завести любовную связь.
Oranın sadece ergenler ve ilişki arayanlar için olduğunu söylemiştin.
Нам нужно завести ребенка.
Çocuk yapmalıyız.
И с вопросом, завести ли тебе ребёнка, ты обращаешься ко мне?
Bana çocuk yapıp yapmayacağını mı soruyorsun?
Я требую завести дело об убийстве.
Ben bir cinayet ihbarında bulunuyorum.
Что? Но дядушка Стэн, эта вечеринка мой шанс завести новых друзей!
Ama Stan amca bu parti benim yeni arkadaşlar edinmem için bir şans.
Вам приходило в голову, что у вас нет биологических часов, и вы можете завести ребёнка, когда захотите?
Bir biyolojik saatinin olmadığının her zaman çocuk yapabileceğinin farkında mısın?
Эта малышка - возможность завести свою семью.
Bu küçük kız sana kendi aileni kurma fırsatını veriyor.
Вы забыли завести будильник?
Alarmınızı kurmayı mı unuttunuz yoksa?
Хочу завести пушистику Джейсону друга.
Kabarık Jason'a bir arkadaş almak istiyorum.
Ты ведь собиралась завести еще одну кошку, и все.
Sadece bir kedi alman gerekmiyor muydu?
Это случайно не ты дал Соне чудесный совет, завести кошек?
Hani belki gidip de Sonia'ya kedi almanın güzel bir fikir olduğunu söylemiş olabilir misin?
И я подумала, нашей группе неплохо будет завести общую кошку.
Grup kedisi olması fikri hoşuma gitti.
Я еще не готов завести подружку, но устал жить без нее.
Bir kadınla birlikte olmaya hazır değilim, ama bir kadınla olmamaktan da bıktım artık.
Мне действительно стоит завести твиттер.
Bir Twitter hesabı açmalıyım.
Знаешь, нам надо было бы завести ещё одного.
Biliyorsun, bir tane daha yapabiliriz.
Если мы хотим завести ребенка, нам нужно делать это сейчас.
Sen çok şey atlattın.
- Могли бы завести собаку.
- Bir köpek de alabiliriz.