English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Злить

Злить translate Turkish

200 parallel translation
- Я не хочу никого злить.
- Sizi kızdırmayacağım. Gidin.
Не надо меня злить.
Beni sinirlendirmeyin.
Я тороплюсь, а тебе поплавать захотелось. Не надо меня злить, Фред.
Benim acelem var, sen yüzmek istiyorsun.
Чертовы комары... предупреждаю : лучше меня не злить.
Sana beni rahatsız etme demiştim.
Надеюсь, ты больше не будешь злить меня потому что, похоже, нам придется провести некоторое время вместе.
Umarım beni yine kızdırmazsın.. Çünkü birlikte biraz zaman geçireceğe benziyoruz.
По любому, его лучше не злить.
Onunla dalaşmasanız iyi olur.
- Я пришла не за тем, чтоб злить тебя.
- Buraya seni üzmek için gelmedim
Не хочу быть дерзким или злить тебя, но ты - просто психованный тип.
Seni kızdırmak istemem ama psikopatsın.
Простите, я не хотел вас злить.
Niyetim sizi sinirlendirmek değildi.
Ты... Ты не должна злить меня. Или я убью тебя когда-нибудь.
Beni hiddetlendirmekten kaçınmayı öğrenmelisin, yoksa seni bir gün öldürebilirim.
Иди и выброси его, если не хочешь злить меня.
Beni kızdırmak istemiyorsan, onu dışarı at hemen.
Нельзя злить бывших "зеленых беретов".
Eski bir Yeşil Bereliyi kızdırdınız.
Ѕудешь мен € злить - сверну тебе шею.
-... ben artık... - Ellerime bak.
Делаем все чтобы его порадовать и не злить
Onu memnun etmek için en iyisini yapacağız ve onun iyi tarafında olacağız
Зря ты так... Не стоило злить шерифа.
Yerel polisi karşımıza almamamızın iyi bir fikir olduğunu sanıyorum.
Заткни мне рот и помни, его нельзя злить.
Tıkacı yerine tak. Unutma.
Я тоже там был, но не считаю нужным злить людей вокруг себя.
Ben de oradaydım. Etrafımızdakileri kızdırmıyorum ben.
Предпологалось что это должно злить копов.
Normalde eski kafalıları kızdırması gerekiyor.
Мне нравилось злить его.
T * şş * klarına patlatmayı severdim.
Она не станет лучше, если ты будешь их злить.
Onların üzerine tükürmek hiçbir şey düzeltmez.
Не надо нас злить!
Bize bulaşma.
Не надо нас злить! Скажи.
- Bize bulaşma!
Нам не стоит его злить.
Bu adamın öyle üstüne gitmek iyi olmaz.
- Хватит злить меня - я тороплюсь.
Halledin şunu, acelem var.
Лучше тебе меня не злить.
Karanlık tarafımı görmek istemezsin.
Слушай, я не знаю что у тебя, блин, за проблема но ты лучше тебе сейчас меня не злить.
Bak, senin sorunun nedir bilmiyorum ama şu anda beni kızdırmak istemezsin.
- Чтоб тебя не злить.
- Kızdırmak istemedim.
- Нет. Ты сказал, что не хотел меня злить.
Hayır, beni kızdırmak istemedin.
Что точно мы ищем по сути я начинаю злить многих людей, мистер Малдер?
Tam olarak ne arıyoruz Bay Mulder? İnsanları kızdırmaya başladım.
Чтобы остаться в живых, люди стараются не злить Гитлера.
Sevdiğim insanlar değiller fakat Hitler'den yana iseler yapılacak birşey yok
Как же ты тогда сможешь меня злить?
- Şimdi beni nasıl sinirlendireceksin?
Давай не будем её злить.
Başını ağrıtmasın sonra.
Просто не надо было меня злить этим запугиванием.
Bana göz dağı vermeye kalkıp, beni kızdırmamalıydın.
- Тебе не стоит злить Уолта.
- Walt'u kızdırmamışsın demek ki.
Ты должен ходить и злить меня.
Beni öfkelendirmen gerekiyor.
- Остановись, не стоит его злить...
- Dursan iyi olur. Beni delirtiyorsun.
Не нужно злить русских.
Ruslar'ı üzme. Ne gerek var?
Нельзя злить предков.
Atalarını kızdırma,
Но на практике, я лучше посмотрю как умирает убийца, чем буду злить своего босса.
Ama pratikte, bir katilin ölmesini izlemek, patronumu kızdırmaktan daha az üzücü birşey.
Не хотел никого злить... Играя по правилам, счастливыми делаешь только других.
Birilerini kızdırmak istemezdim, oyunu kurallarına göre oynamak geri kalan herkesi mutlu ederdi.
Другие говорят, что из за строительства дамбы... ритуал нельзя было проводить, чтобы не злить Кагутабу.
Bazıları da, baraj planı yüzünden ayin gerçekleştirilemediğini ve bu da Kagutaba'nın sinirlenmesine neden olduğunu, söyledi.
Знаешь, Джекс, попросив тебя проследить за съемкой, я полагала, твоя задача заботиться о суши, а не злить моего лучшего фотографа.
Biliyor musun Jacks. Sana çekimle ilgilenmeni söylediğimde daha çok suşi sipariş etmeni filan kastetmiştim en iyi fotoğrafçımızı çileden çıkarmanı değil.
Но Клэренс не хотел злить священников до окончания выборов.
Ama seçimlerden önce bakanlar kurulunu kızdırmak istemedi.
Никто не хочет злить богов.
Yapmak isteyeceğimiz son şey, tanrıları gücendirmektir.
Если ты нам не поможешь, как ты думаешь, долго она будет твоей женой? - Ты меня начинаешь злить! - Хочешь, чтобы я тебя отпустил?
Vivian seni terk eder, o zaman da ortağım seni öldürmek zorunda kalır.
Нет, нет. Я не хочу Вас злить.
Seni boşlamıyorum.
Слушай, мы не хотим тебя злить.
Arkanı dönünce de yok olmuyorsun.
Зачем его злить?
Neden hakimi kızdıralım ki?
ћистер ћакги, не надо мен € злить.
Bay McGhee, beni kızdırmayın.
я не хотел теб € злить, честное слово!
Yemin ederim.
Из-за того что Карузо разбирался со мной, смущать его значит злить его сильнее.
Bir daha üstüme düşme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]