English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Знали

Знали translate Turkish

12,932 parallel translation
Если бы вы знали, что кто-то болен и скрывает это, вы бы что-нибудь сказали?
Birinin hasta olduğunu ve bunu sakladığını bilseydiniz birşey söyler miydiniz?
Они знали обо мне... личные вещи.
Hakkımda birşeyler biliyorlardı, özel şeyler.
Он знал, Майк... и они сбежали, потому что они знали, что мы были рядом.
Biliyordu Mike... ve kaçtılar çünkü çok yaklaştığımızın farkındaydılar.
- А вы хорошо знали Хелен? - Хелен?
- Helen'i siz de mi tanıyordunuz?
Они не знали, что ей нельзя пить.
İçmemesi gerektiğini bilmiyorlarmış.
Я запуталась. Что именно произошло? Когда мы арестовали Кокрана, мы нашли у него флешку, с которой он получал доступ к конкретной области "Даркнета", о существовании которой мы даже не знали.
Cochran'ı tutukladığımızda bir flash disk bulduk, bize varlığından bile haberdar olmadığımız bir Darknet sunucusuna erişim imkanı sağladı.
Только несколько человек знали операции, касаемой Мелиорна.
- Meliorn görevinden haberi olanlara.
Послушай, мы не знали, ладно?
- Bilmiyorduk.
Всего несколько людей здесь, в Институте, знали, что мы идем на задание.
Enstitü'de sadece birkaç kişinin göreve gittiğimizden haberi vardı.
Я хочу, чтобы вы знали, что мне жаль.
Ne kadar üzgün olduğumu bilmenizi istiyorum.
Простите, вы представитесь, чтобы люди знали, кто вы?
Affedersin, insanlara kim olduğunu söyleyebilir misin?
Значит, вы знали Робин Кинг.
O zaman Robyn King'i tanıyorsunuz.
Он... пропало трое детей, детей, которые знали Пловера, и в связи с его отсутствием, люди начали шептаться, и чем дольше его не было, тем больше люди связывали его с пропажей детей.
Kayıp çocuklar vardı Plover'ı tanıyan çocuklar ve onun yokluğunda insanlar konuşuyordu ve kayıp oldukları süre boyunca birçok insan onları Plover'la kötü yönden bağdaştırmıtı.
Думаю, вы даже не знали, что перевозите.
Hatta muhtemelen ne taşıdığını bile bilmiyordun.
Вы знали, что в Нью-Йорке нельзя расхаживать с мороженым в кармане?
New York'ta bir kişinin pazar günleri cebinde dondurma külahı ile yürüyemeyeceğini biliyor muydun?
И такие как Хьюстон и Сэндс знали, что делать.
Huston ve Sands gibi adamlar da ne yapacaklarını biliyorlardı.
Значит, это был налёт, и они знали об отключке.
Yani bu bir soygundu ve kesintinin olacağını biliyorlardı.
Я так понимаю, что вы бы сообщили, если бы знали, где сейчас находится Брайан?
Brian'ın nerede olduğuyla ilgili bir şey bilseniz bize söylerdiniz herhalde değil mi?
Гордон не хотел, чтобы люди знали о его болезни.
Gordon, insanların onun hasta olduğunu bilmesini istemiyordu.
Но вы знали, что ДНК донора можно обнаружить в крови того, кому делали пересадку?
Ama organı veren donorün DNA'sının alıcının kan akışında bulunduğunu biliyor muydunuz?
Вы думали, что первая искусственная почка станет идеальным прикрытием, но ведь вы не знали, что она не была искусственной.
İlk biyoyazımla üretilen böbreğin olayın üstünü çok iyi kapatacağını düşündünüz ama bilmediğiniz bir şey vardı, biyoyazımla falan üretilmedi o.
Я не знаю, когда снова увижу вас, и я не знаю, в каком состоянии буду, но... Я хочу, чтобы вы знали... Хочу, чтобы вы знали, если я о чём и жалею за прошедший год, так только о том, что врал вам.
Sizi bir daha ne zaman görürüm bilmiyorum ve görüştüğümüzde de nasıl bir halde olacağımı bilmiyorum ama şunu bil ki şunu bil ki geçtiğimiz yıl pişmanlık duyduğum bir şey varsa o da sana yalan söylememdir.
Если Уоррены знали об этом ребёнке до того, как мы им сказали, они потрясающие актёры.
Warrenların biz söylemeden önce bu çocuktan haberleri varsa gerçekten iyi rol yapıyorlar.
Я понимаю, почему вы позвонили Риду, но я хочу, чтобы вы знали – мне можно доверять.
Neden Reade'i aradığını anlıyorum ama bana da güvenebileceğini bilmeni istiyorum.
Вы знали, что если закалывать волосы, они медленнее растут?
Saçını toplayarak uzamasını engellediğini biliyor musun?
Знаете, помогло бы, если бы мы больше знали о его медицинской истории, других врачах, анализах, которые он сдавал.
Geçmişteki tıbbi kayıtlarını görmemizin, gittiği diğer doktorları ve uygulanan tahlilleri bilmemizin büyük yardımı olur.
Если бы мы знали, что ты приведёшь школьника, Калеб, мы не пришли в место, в котором требуют документы.
Orta okul çağında öğrenci getireceğini bilseydik Caleb kimlik kontrolü yapılan bir yere gelmezdik.
Вы что, умники, не знали, что зодиак не работает, если не держаться за руки?
Siz akıl küpleri bu zodyağın hepiniz elele tutuşmadığında işe yaramadığını bilmiyor muydunuz
Постойте, что если в Чёрном Когте знают о ключах, и знали, что они были в сундуке?
Ya Kara Pençe'nin anahtarlardan haberi varsa ve sandıkta olduğunu biliyorlarsa?
Они знали, что я здесь.
- Burada olduğumu biliyorlardı.
- Майк, они в точности знали, какой будет фургон, на какой дороге...
Adamlar kesin olarak hangi minibüsü indireceklerini biliyorlardı. Hangi yol olduğunu... Yeter artık...
Харви Спектер долго был вашим начальником и, возможно, не только начальником... а значит, быть не может, что вы не знали об их с Майком Россом сговоре.
Harvey Specter uzun zamandır patronunuzdu hatta belki de daha fazlası. Eğer öyleyse kanunu çiğnemek için Mike Ross ile işbirliği yaptığını bilmemenize imkan yok.
Но у нее нет ни единой улики, доказывающей, что вы знали обо мне правду.
Sizin benim hakkımdaki gerçeği bildiğinize dair en ufak bir kanıtı yok.
То есть что мы будем делать с находящимся у Майка письмом, доказывающим, что вы знали правду.
Mike'ın elindeki, onun bir sahtekar olduğunu bildiğini söyleyen mektup... -... demek istedin herhalde.
И если кто-то спросит, я буду отрицать это, но... я знаю, что вы всё знали.
Ve eğer biri sorarsa bu söylediklerimi inkar edeceğim ama hepinizin bildiğini biliyordum.
"Вы знали, что Майк Росс – мошенник?"
Mike Ross'un sahtekar olduğunu biliyor muydunuz?
Я знаю это, вы знаете, все в зале знали об этом.
O, hukuk okumadı. Bunu sen de biliyorsun, ben de ve odadaki herkes de biliyordu.
А сговор с целью мошенничества – это преступление. Ты не можешь доказать, что мы знали о Майке Россе.
Allah'ın belası bir sahtekârı işe almak da suçtur hem.
Вы сомневаетесь в моих источниках, а сами не знали, что ваш напарник - русская шпионка?
Haberimi sorgulamana rağmen ortağının bir Rus Ajanı olduğunu çakmadın mı?
Вы знали?
Biliyor muydunuz?
Она хочет, чтобы вы знали - все ресурсы компании в вашем распоряжении.
Şirketin tüm kaynaklarının emrine amade olduğunu bilmeni istiyor.
Оперативники установили, что грабители точно знали, что ищут?
Buraya ilk gelenler soyguncuların aradıkları şeyi iyi bildiklerini söyledi.
Сообщаю вам об этом, чтобы вы знали : кража денег никак не связана с вами или вашими взглядами.
Paranı almamızın sebebi seninle veya tuttuğun tarafla ilgili değil.
Вы об этом не знали?
Bilmiyordunuz, değil mi?
Вы знали, что муж не является отцом ребенка?
Babanın kocası olmadığını biliyor muydunuz?
Мы не знали, что это как-то связано с их отцом.
Bunun Craig'in babası ile ilgisi olduğunu bilmiyorduk.
Вы знали, что он не мог быть отцом?
Ernie'nin baba olamayacağını biliyor muydunuz?
Мы знали о его болезни, да.
Durumundan haberdardık, evet.
Вы знали о ее романе?
İlişkisinden haberiniz var mıydı?
Так вы не знали?
- Evet, bayım.
Вы знали?
Bunu biliyor muydunuz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]