English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / Знают

Знают translate Turkish

12,112 parallel translation
Я думаю, вы боитесь звонить им, потому что они знают, что это такое.
Bence o aramaları yapmaktan korkuyorsun çünkü bunun aslında ne olduğunu anlayacaklar.
Я не оставлю это место в руках людей, которые не знают, что делают.
Bu işi ne yaptığını bilmeyen insanların eline bırakmıyorum.
Многие из присутствующих знают детектива Рэйбёрна, одного из наших лучших офицеров, коллегу и друга.
Çoğunuzun tanıdığı Dedektif John Rayburn en iyi memurlarımızdan, meslektaşımız ve dostumuz.
Пусть все знают, что ты до сих пор трахаешься с типом, которые украл портрет Игана.
Isabel Ruiz'in çizimini çalan adamla hâlâ yattığını da tüm departmana söyleyiver lütfen.
И из того, что я слышал от ОПМ, они тоже знают.
en son duyduğuma göre OPM de biliyor.
Они не знают, что я ушёл, так что поторопимся.
Kaçtığımdan haberleri yok o yüzden acele edelim.
Они уже знают, что Рейна работала под прикрытием в доме ячейки.
Raina'nın hücre evinde gizli görevde olduğunu biliyorlar zaten.
Они не знают, работала ли ты по собственной инициативе или выполняла приказы Миранды.
Bilmedikleri... kendi isteğiyle mi yoksa Miranda'nın emriyle mi.
– Они не знают. Они обновят отчет в течение ночи, Но эти лаборатории находятся прямо под тем театром.
Bütün gece ihbarlar gelip durdu, o laboratuvar tiyatronun hemen altındaydı.
Самар поговорила с твоими родителями, и они знают, что тебе известно, что они живы, и они хотят с тобой поговорить.
Samar ailenle konuşmuş, Öğrendiğini biliyorlar, Seninle görüşmek istiyorlar.
Как ты сможешь убедить некоторых, что ты знаешь правильный путь, когда они думают, что они знают самый лучший?
En iyisini bildiklerini düşünenleri sizin daha iyi bildiğinize nasıl ikna edeceksiniz?
Думаешь, они знают, что это ловушка?
Tuzak olduğunu anlarsalar?
Но ни знают, что она делает.
Ama ne olduğunu biliyorlar.
Они даже не знают, на что подписались.
Olacaklardan bihaber.
Как многие из вас знают, Дрю Пиралес покинул нас по своей воле.
Birçoğunuzun bildiği gibi Drew Perales kendi isteğiyle ayrıldı.
Они не знают, что я пользуюсь телефоном для междугородного звонка.
Telefonlarını şehirlerarası arama için kullandığımı bilmiyorlar.
Это все, что они знают.
Tek bildikleri bunlardır.
Ну хоть в Стене Адриана знают, что происходит.
En azından HW ( Hadrian's Wall ) neler olup bittiğini biliyor.
и кто бы это не сделал, они должно быть знают. что эти книги у меня.
Ve bunu kim yaptıysa kitapların bende olduğunu biliyor olmalı.
Тебе не жаль. "Мне жаль" - это то, что люди говорят, когда не знают, что сказать.
Karşısındakini anlamayanlar böyle der.
С двумя детьми, которые никого не знают, не знают языка.
Kimseyi tanımayan dilini bilmeyen iki çocukla.
Все знают, как закрывать разум. Да.
Herkes foyalarını nasıl ortaya çıkarırız biliyor.
Только фейри знают об их существовании.
- Varlıklarını sadece Seelie'ler bilir.
И все знают, что она спит с ним.
Ve onunla yattığından.
Сумеречные Охотники знают, что долг по отношению к нашим семьям превосходит наши личные желания.
Gölge Avcıları ailemize olan görevlerimizin kişisel arzularımızın yerini alması gerektiğini iyi bilir.
И теперь они знают, что Элизабет с тобой и сделают все, чтобы ее украсть.
Artık Elizabeth'in elinde olduğunu biliyorlar. Onu senden çalmadan önce onları durdurmalısın.
Они знают, что их ждёт в противном случае.
Dönerlerse onlara ne yapacağımı biliyorlar.
Все знают. Она управляет пансионом.
Bir rehabilitasyon merkezi işletiyor.
Но также... в Брэйкбилс всё знают.
Ama... Brakebills'tekiler her şeyi biliyorlar.
Боюсь, знают уже все.
Korkarım bu bilinen bir gerçek.
И они знают, что мы хотим этого.
Ona baktığımızı biliyorlar da.
Моё лицо теперь все знают.
Fotoğrafım çıktı.
Люди из Госдепа не знают Финча так, как мы.
Dışişleri Bakanlığındakiler Finch'i bizim kadar tanımıyorlar ama.
Все, кто ищет Брайана... не знают его.
Brian'ı arayan kişiler, onu tanımıyorlar.
Постойте, что если в Чёрном Когте знают о ключах, и знали, что они были в сундуке?
Ya Kara Pençe'nin anahtarlardan haberi varsa ve sandıkta olduğunu biliyorlarsa?
В Черном Когте не знают, что сундук у нас, и люди, которых они послали найти его, мертвы.
Kara Pençe sandığın bizde olduğunu bilmiyor ve bulması için gönderilen adamlar öldü.
Даже если они знают, что ты здесь, они не знают зачем.
- Bilseler bile neden olduğunu bilmiyorlar.
У каждого есть версия о которой они не знают.
Her insanda onların bilmediği bir versiyonu bulunur.
Все знают, что это один и тот же человек.
Aynı kişi olduklarını herkes biliyor.
— Они сказали, что знают вас. Я их впустил.
- Sizi tanıdıklarını söylediler, ben de içeri aldım.
Ну... кажется, все в этом мире и даже в том мире знают, кем я должен быть.
Eh... görünüşe göre bu ve öbür dünyadaki herkes benim ne olmam gerektiğimi biliyor.
Я вам докажу, что я из тех девушек, которые знают, как кидать сено.
Yaba kullanmayı iyi bilen kadınların soyundan geldiğimi söyleyebilirim.
Все знают, что умрут, но ты никогда в это не веришь.
Herkes öleceğini bilir ama aslında buna gerçekten inanmayız.
- Газетчики знают, что я здесь?
- Gazeteler burada olduğumu biliyor mu?
Твои кураторы знают об этом? Им все равно.
Denetmenlerin bundan haberi var mı?
Потому что ребята из Гарварда знают, что ты там не учился.
Çünkü Harvard'dan herkes senin orada okumadığını biliyor.
Вы знаете это, я знаю это, и они это знают.
Sen de biliyorsun, ben de biliyorum, onlar da biliyorlar.
Все, что она сказала, было правдой, и присяжные знают это.
Söylediği her şey doğru ve jüri de bunu biliyor.
Они не знают.
- Hayır bilmiyorlar.
Лучшей жизни они не знают.
Güya mektup da yazıyorlar ama tabii ki yok öyle bir şey. Bunlara da başka bir şey söylemiyorlar.
Тебя знают как "Мисс 45-й калибр".
Bayan 45 olarak biliniyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]