English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ И ] / Индейца

Индейца translate Turkish

132 parallel translation
У меня нет желания закончить всю жизнь, стирая белье в канаве. И печь лепешки, как жена индейца.
Bir hendeğin içinde çamaşır yıkamak ve yerliler gibi pide yoğurmaya niyetim yok benim.
- Я видел индейца с лошадью того человека.
- Yanında o adamın atı vardı.
Помнишь Красного Индейца?
Kızılderiliyi hatırla.
Четыре маленьких индейца пошли купаться в море.
Dört küçük kızılderili bulandı denizde midesi
Три маленьких индейца в зверинце оказались.
" Üç küçük kızılderili hayvanat bahçesinde dolaşıyordu
Два маленьких индейца легли на солнцепёке.
" İki küçük kızılderili güneşte oturuyordu
Вы были напуганы статуэткой индейца.
Kızılderili oyuncaktan dehşete düşmüştün.
Вы помните статуэтку индейца?
Kızılderili oyuncak bebeği anımsıyor musun?
Мы говорили с одним игроком, и он рассказал нам про индейца.
Bir kumarbazla sohbet etmiştik ve bize bir Kızılderili'den bahsetmişti.
Голливуд заставляет поверить, что кино-индеец реальнее индейца, а этот статист в седле, реальнее солдата союзников.
Hollywood bu yerlinin gerçek bir yerliden daha gerçek olduğuna inanmanizi bekler filmde ve atin sirtindaki fazlaliğin Birlik askerinden daha gerçek olduğuna inanmanizi ister.
Если меня не пытались убить индейцы за то, что я белый, находились белые, пытающиеся убить меня, как индейца.
Ya beyazlar yüzünden yerliler beni öldürmeye çalışıyordu, ya da yerliler yüzünden beyazlar.
Он даже иногда похож на индейца, когда придирается.
Doğru düzgün olduğu zamanlarda bile, kızılderiliye dönüşebiliyor.
Он не хочет индейца?
Kızılderiliyi alsa olmaz mı?
Эччевериа нашел знахаря из глубинки, индейца Хинчи.
Eccheverria, Hinchi yerlileri arasında bir büyücü bulmuş.
Для Ку-Клус-Клана Зелиг... еврей, который мог трансформировать себя... в негра или индейца, был тройной опасностью.
Ku Klux Klan için, Zelig... zenciye ya da Kızılderili'ye dönüşebilen bir Yahudi olarak... üçlü hedef demekti.
Он нанял индейца, чтобы тот преследовал Глорию, отнял у неё сумочку, карточку-ключ и проник внутрь.
Kızılderiliyi, Gloria'yı takip edip cüzdanını ve anahtarını çalıp, evine girsin diye tutmuş.
Но нет, тебе надо было сыграть героя. Сымпровизировать эту чушь с поисками подставного тела, разоблачением индейца.
Sen illaki Kızılderilinin maskesini çıkarıp, esas oyuncuyu bulan ve bütün haltı çözümleyen bir kahraman olmak istedin.
Вот почему он не лаял на индейца, когда тот пытался проникнуть в дом.
Bu yüzden evdeki Kızılderiliye hiç havlamadı. Haklısın.
Бросят они тебя, тебя и того деревянного индейца вместе с тобой.
Ederler... Kızılderilini oraya koymuşsun.
Похож на индейца.
Kızılderili gibi gözüküyor.
"Учитесь бегать у этого индейца!"
"Şu kızıl deriliye de bakın, nasıl koşuyor."
Вообще-то, это большая страшная голова индейца ольмека.
Aslen, bu, büyük, çirkin bir Hindu Olmek kafası.
Спросите индейца насколько щедра эта страна, если сможете найти хоть одного.
Önce bir kızılderili bulmanız lazım. Bu işi yapmayı da biraz zorlaştırdık.
Сначала вам нужно найти индейца. Мы сделали так что его трудновато найти.
Ya da güncel bir bilgi istiyorsanız, rastgele bir zenci ailesi seçin ve...
Вы купили индейца?
Kızılderiliyi mi aldın?
Посмотрю, может смогу продать этого индейца.
Kızılderiliyi satmayı deneyeceğim.
- Mоего индейца?
- Benim kızılderilimi mi?
Как можно иметь магазин сигар без индейца?
Kızılderilisiz bir puro dükkanı olur mu?
Извините, вы продаете индейца?
Pardon, kızılderiliyi satıyor musunuz?
Убей этого поганого индейца!
Öldür şu kızıl benizliyi!
Ну, я не хотел убивать того индейца.
İyi düşün. Keşke o Kızılderili ölmeseydi.
Но, знаете, после индейца мы хотели прекратить убийства.
Ama Kızılderili'den sonra, öldürmeyi bırakacaktık.
С клюквой : "глазами индейца" и бататами начиненными порохом.
Kızılcıklar, kızıl derili gözü ve barutla doldurulmuş tatlı patates.
Прихлопнем мы индейца. Верна рука моя.
Kendimize bir Kızılderili vururuz ya da belki 2 hatta 3...
Я зaявляю, любой, кто заметит индейца и не убьет его на месте, будет сочтен изменником. И повешен!
- Ve derim ki ; bir Yerliyle karşılaşıp... gördüğü gibi vurmayan olursa, ihanetle suçlanacak... ve asılacaktır!
Ребята, вы знаете, как зовут этого индейца?
Tamam çocuklar, bu Kızılderilinin ismi ne?
Я видел маленького индейца Лицо красно как огонь.
Az önce bir kızılderili gördüm yüzü ateş kırmızısıydı.
Реддинг знал, что до этого именно Слэйтер избил индейца.
Anlarsınız, Redding yerliyi döven kişinin Slater olduğunu biliyordu.
Когда пришло время для индейцев, у них было три настоящих индейца... а остальные были пуэрториканцы с перьями в волосах.
Sıra Kızılderililere gelince, üç gerçek Kızılderili vardı... gerisi ise saçına tüy takmış bir grup Porto Rikoludan ibaretti.
! Закон индейца : "не припав к земле не услышишь топот бизонов".
Bayan Pocahontas bizonun gelişini duymak istiyorsan kulağını yere yapıştırmalısın.
Он совсем не похож на индейца.
Hiç de Kızılderili havası yok.
У шевалье были на то свои причины. Эти люди, наверное, убили его друга индейца.
- Dinleyin, şövalye Fronsac kesinlikle haklıydı.
В машине индейца найдено множество оберток от шоколада.
Kızıldereli'nin kamyonetinin ön tarafında paketler bulmuştuk.
Он не похож на индейца.
Bu bir Kızıldereli tipi değil.
Чтобы знать код, им придётся поймать индейца живым.
Tojo'nun bütün isteği bir tanesini canlı ele geçirmek.
Прядь волос с недавно обезглавленного индейца... 25 центов.
Kellesi yeni kesilmiş bir Kızılderili'den bir tutam saç. 25 sent.
Ты слышал как пару дней назад я объявил награду в 50 долларов за голову индейца?
Geçen gece, Kızılderili kafası başına... 50 dolar ödül vereceğimi duydun mu?
Я поймал их, когда они воровали молоко и яйца индейки.
Onları süt ve hindi yumurtası çalarken yakalamıştım.
Как мило они будут смотреться на поясе у индейца.
Güzellik, vahşi doğada tek başına peki kim koruyacak sizi?
Я вижу голову индейца.
Sioux'ın kafasını görüyorum.
- Вспомни Индейца Джо.
- Acele etmesen iyi olur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]