English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ И ] / Итог

Итог translate Turkish

293 parallel translation
Хорошо, подведем итог.
Yeter artık.
Спрашиваешь себя, что представляет собой итог твоей жизни...
Kendine şunu soruyorsun : Hayatının tümü neyi temsil ediyor?
Подведем итог.
Şunu iyice bir anlayayım.
Господин прокурор, пожалуйста, подведёте итог?
Davacı durumu özetleyebilir mi?
Сгорим мы на сходящей орбите или умрем на этой планете - итог будет один.
Bir yörüngede yanabiliriz veya bu gezegenin yüzeyinde ölebiliriz de, kesinlikle öleceğiz.
Таков итог выхода на сходящую орбиту.
- Yörünge zayıflayınca bu kaçınılmaz.
В конце концов можно подвести итог марксизм состоит из множества принципов... что в конечном счете можно суммировать в одном заявлении :
Son tahlilde soylenebilir ki... Marksizim çesitli ilkelerin birliğini içerir, son tahlilde tek bir açiklama ile ozetlenebilir :
— Итог твоих провокаций!
Ilımlı bir politika izlemelisin!
Плохой, но неизбежный, подвести итог?
Acı çözümü biliyoruz, yapılması gerekeni...
Смерть такая - стоящий итог?
Ödülüm ne olacak ölürsem
Подведем итог.
Karar verilmiştir.
А теперь подведём итог.
Olay bundan ibaret.
Мы запишем промежуточный итог красным цветом.
Ara toplamları kırmızı ile yazıyoruz.
Итог сего... перед вами.
Sonuç... açıkça ortada.
Итак, каков итог этого незаконного сексуального вопроса?
Bu haram seks sorusunun tortusu ne?
А подвести итог?
Tortu ha?
Хорошо, вот каков итог.
Pekala, tortu şu :
И вот я увидел итог моего последнего действия.
Burada son eylemimin sonuçlarına şahit oldum.
Даже Рейхфюрер Нацистской партии, Германн Горинг, подвел итог этой игры спроса и предложения совершенно четко когда заявил : Люди могут быть всегда сведены к ставке на аукционе, это просто.
Nazi Partisinin Reichsfuhrer'ı Hermann Goring de bu arz talep oyununu mükemmel bir şekilde özetlemişti şöyle diyordu : insanlar her zaman Licelerinin hegemonyasına razı edilebilir bu gayet kolaydır
Подведем итог. Если я признаю, что я люблю...
Diyelim ki, aşığım...
Так люди подводят итог жизненному пути покойного.
Bu yolla insan, iç hesaplaşmasını yapar.
- Закономерный итог.
- Hizmetle geçen bir hayat.
Несмотря на положительный итог моих действий, цель не может оправдывать средства.
Her ne kadar yaptığım işlerin sonucu pözitif olsa da, sonuçlar, anlamlarla haklı çıkarılamaz.
Ну что пиздаболы, подведем итог.
Pekala gezginler, haydi gezintiye çıkalım.
Так давай подведем итог.
Her şey bitti. Öyleyse devam edelim. Yapalım şu işi.
"Не очень хороший итог".
"Görünüş hiç iyi değil."
И мы знаем ИТОГ. ВЫ - беременны. А не Руби.
Hamile olanın Ruby değil, sen olduğunu da biliyoruz.
Итог операции :
GÖREV DURUMU :
Грандиозно, но каков итог?
Biraz abarttığını düşünmüyor musun?
Хотелось бы подвести итог и сказать, что я сожалею об этом случае в супермаркете.
Marketteki olaydan dolayı üzgün olduğumu söyleyerek konuşmamı bitirmek istiyorum.
И на основании этого мы должны подвести ошеломляющий, внятный итог. Разве не так? Абсурд.
Yani bunu temel alarak bir çeşit büyük aşırı, duygusal, bilirsin, kapsamlı bir değerlendirme yapma.
Они оставили итог на самый быстрый финиш.
İş en hızlı bitiriciye kalacak.
Итог голосования
Bu halkım için.
Итог : 14 раненых, 3 погибших.
Sonuç : 14 yaralı, 3 ölü.
- Мы уверены, что это был итог всего разбирательства.
- Jürisiz karar önergesini tartışsak iyi olur.
Вот итог всему.
Önemli olan da bu.
DVD-плееры и цифровые камеры стоят $ 1,2 миллиона... и итог становится уже больше $ 6 миллионов.
DVD göstericiler ve dijital kameralar 1,2 milyon değerinde. Hepsi toplam altı milyon küsur tutuyor.
Итог он подвел созданием the Free Software Foundation.
Ticari Yasal Paralı Mülkiyet ve Yazılıma karşı...
А теперь позвольте мне подвести итог, прежде чем я выйду отсюда со всем своим "стыдом" сказав вам одну вещь. Я скажу ее три раза для выразительности :
Tüm "utancımla" çıkıp gitmeden önce size son bir sözüm var.
Я хочу подвести этому итог.
12 yıldır aklımda.
Но... итог один.
Sonunda bir noktaya vardık.
Блэйк, Престон - дней твоих итог... в том, что пример подать ты смог.
Preston Blake'i anıyoruz hiç kimsenin sarsamayacağı bir inancı vardı.
Что так, что эдак – итог один.
- İki yere de çekilebiliyor, değil mi?
Итог смешной?
Özgeçmiş esprisi nasıldı?
Но скоро всё будет ясно, будет окончательный итог.
Ama kanıtlar- - Kanıtlar kesin gibi görünüyor.
- Да он всегда упускает высокую подачу. ( ТВ ) : - Таков итог этой игры.
Dışardan attığı sayıları hep kaçırır.
Итог игры 14 : 13.
Wade Hampton, 14, Hanna, 13.
Оставляю вам 2.500, подведем итог через 2 дня.
Başlangıç olarak 2500 dolar. Her iki günde bir hesapalaşacağız.
Итог.
Altını çiziyorum.
Его родители в истерике, его временно исключили - подводя итог :
Okuldan uzaklaştırıIdı.
Таков печальный итог этого проекта.
Bölge savcısı iki cinayet teşebbüsü, kötü davranış ve ihmalkarlık vakaları üzerine soruşturma başlattı. Test deneklerinden biri tutuklandı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]