Летит translate Turkish
1,414 parallel translation
Он летит, не касаясь руками мотоцикла...
Motoru tutuyor, yere iniyor...
Он что, летит?
Uçuyor mu?
Время летит - время умирает.
Zaman geçiyor Zaman ölüyor
Время летит - и больше не надо терпеть, время умирает...
Zaman geçip gidiyor Sonra gerek kalmayacak Daha fazla katlanmaya Zaman ölüyor
Жизнь коротка, малыш, время летит, мне нужен груз, который мы могли бы нести вместе.
Hayat kısa bebek Zaman uçup gitmekte Bir bavul arıyorum Benimki ile gidecek
Он летит за нами!
- 6 yönünden yaklaşıyorlar.
Я же говорил. Та плитка шоколада сейчас летит по воздуху над нашими головами в виде миллиона крохотных частиц.
O çikolata şu anda havada milyonlarca küçük parça halinde başımızın üzerinden geçiyor.
Карнби летит рейсом 165 из Буэнос-Айреса, у него артефакт, скорее в аэропорт,
Pinkerton, Carnby 185 sefer sayılı uçakla buraya geliyor.
Во, Стив! Прямо на нас летит!
- Steve, bize doğru geliyor.
В нашем возрасте время летит быстро.
Bizim yaşımızdakiler yılları saymamalı!
Как летит время!
Zaman nasıl da akıp geçiyor.
"Ах, как летит время!"
"Tanrım! Zaman nasıl da akıp geçiyor."
Да, когда веселишься, время летит, верно?
Eğleniyorsan zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyorsun bile, değil mi?
В случае неисполнения - клиенты огорчаются. Когда так получается - мы страдаем и жизнь у нас летит в очко.
Çünkü öyle olmazsak müşterilerimiz mutlu olmaz.
Только заглянув смерти в лицо, понимаешь как летит время.
Zamanın uçup gittiğini anlamak için ölümle dans etmek gerek.
Затем посажу эту шведку на самолёт, пусть летит.
İsveçli kızı buradan uzağa yollamam gerekiyor.
Так время летит...
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
- Ах, как время летит!
- Jaspreetin düğününden sonra.
Летит дядя Джек!
Jack Amca geliyor.
Все летит к черту.
Her şey boka batıyor.
Как летит время.
Zaman herşeyi nasıl değiştiriyor.
Работа британцев летит среди звёзд.
İngiliz işçiliği, yıldızların arasında süzülecek.
Корабль до сих пор летит.
Gemi hala uçuşunu sürdürüyor.
Он огромный, быстрый и летит к нам.
Büyük, hızlı ve bu yöne geliyor.
Теперь куда он летит, туда и мы!
O nereye, biz oraya!
Разве не забавно? Время просто летит.
Zaman böyle akıp gidiyor!
Отрой ротик, Стьюи - летит вертолётик.
Aç ağzını Stewie. Uçak inişe geçiyor.
Он летит из Лос Анжелеса.
L.A.'den uçakla buraya geliyor.
Я встречаюсь со своим декоратором в 11 : 30, она летит сюда прямо из Нью-Йорка.
11 : 30'da dekoratörümle buluşacağım. New York'tan geliyor.
Матерь Божья, оно летит сюда!
Kutsal Meryem...
Если система летит, приходится крутиться.
- Cameron. Bekle. Okuyamıyorum.
Ему повезло, что он не летит в такую погоду.
Bu havada uçmak zorunda kalmadığı daha iyi.
Время летит, девочки.
Tempus fugit, kızlar. Tempus fugit. ( EN :
Время летит.
Tempus fugit : Zaman kaçıyor. )
Мы попали в него, но он всё ещё летит прежним курсом.
Hasar verdik ama hâlâ yolda. Bekleyin!
Он летит к городу.
Şehre doğru yöneliyor.
Он летит за пищей, Родни.
Bir toplama yolunda, Rodney.
Дедал летит с Земли, и когда они будут здесь, смогут помочь, но до тех пор будем справляться сами.
Daedalus Dünya'dan geliyor ve yardım edebilecekler, ama buraya gelene kadar bize kaldı.
Снаряд летит в 5 раз быстрее звука и может поразить цель в 400 километрах.
250 milde mah 5 hızında bir darbe sağlıyorlar.
Время и правда летит, а?
Zaman gerçekten uçup gidiyor, huh?
Время и в самом деле летит.
Zaman gerçekten uçup gidiyor.
Хотя подумаешь летит.
Yani.. Büyük başarı, uçabiliyor.
Мяч летит к центру поля.
Top sahanın dışına çıkıyor!
Бек летит на самолёте в Буэнос-Айрес. 22 : 30, из Руасси.
Beck, Buenos Aires'e giden 22.30 uçağına yer ayırtmış.
И мяч летит.
Güzel bir vuruş.
Вертолет летит в Колд-Бэй.
Şu anda Cold Bay'e gidiyor.
Он летит на всех парусах.
Ve seyir başladı.
Это я, к нам тут какой-то Каратецкий летит.
Benim. "Karadetski" nin teki uçakla bize geliyor.
Ну-ка, открой ротик, туда летит самолётик.
Pekala. Aç bakalım. İşte uçak geliyor!
Пусть Сапфира летит над нами, высматривает ургалов или, не приведи Бог, разаков.
Saphira'ya söyle, üstümüzden uçup kırsalda Urgallar, daha da kötüsü Ra'zaclar var mı diye baksın.
- Как время летит-то!
- Zaman nasıl geçiyor.