Ловлю translate Turkish

Ловлю!

Yakaladım!

Ловлю на слове.

Bunu kabul ediyorum.

Ловлю тебя на слове.

Bunu kabul ediyorum.

Ловлю момент.

- Bir saniye lütfen.

Она думает, что я на своей яхте ловлю рыбу.

Yatımla, açık denizde balık avladığımı sanıyor.

Я скоро вернусь. Ловлю вас на слове.

- Sonra gene gelirim.

- Я ловлю нудистов!

- Evet, şef! - Pazar günlerinden de!

Я зарабатываю тем, что ловлю тех кто зарабатывает подделкой.

Benim işim de taklitçileri yakalamak ve hapishaneye yollamaktır.

- Ловлю поезд. Я уезжаю в Нант.

- Daha kibar olabilirsiniz sanki #

Я ловлю от этого кайф.

İşimden büyük zevk alıyorum.

Я ловлю тебя на слове.

İlk fırsatta onu da alacağım.

Помнишь, говорит, я рыбу ловлю, а ты ныряй.

Bize balığa gidiyorum deyip, benden suya dalmamı istedi.

- Рыбу я ловлю в проруби, а ты, говорит, Косой, плавать умеешь?

Buza açtığı bir delikten balık tutuyormuş. bana yüzme bilip bilmediğimi sordu.

Но я иногда ловлю себя на мысли, что... он был прав.

Bazen işlerinin tıkırında gidip gitmediğini merak ediyorum.

Только не нужно ныть. Я 30 лет ловлю полицейских за руку.

Bana bu palavraları sıkma. 30 yıldır polisleri içeri tıkıyorum ben.

Выбегаю на улицу и ловлю такси.

Hemen sokaktan bir taksi çevirdim.

Я делаю так, чтобы люди показали свое истинное лицо. И ловлю их.

Ben sadece insanların gerçek yüzlerini açığa çıkarmalarına yardım ediyorum.

Ловлю на слове.

Hele bir yapma da bak ne oluyor.

Ловлю. Поймал.

Yakaladım, yakaladım.

Я ловлю себя на том, что думаю не об уликах и доказательствах, а о том, что прячется за её улыбкой.

İpuçlarını, kanıtları düşünmek yerine onun mutluluk dolu gülümseyişini düşünür oldum.

Я их ловлю и сажаю. Но ваша тюремная система делает их еще хуже.

Ben onları yakalayıp, içeri tıksam bile sizin hapishane sisteminiz işleri daha beter hale getiriyor.

- Ловлю!

- Tuttum seni!

- Я всегда всех ловлю.

- Ben her zaman herkesi yakalarım.

Я катаюсь на лыжах, ловлю рыбу граблю дома, занимаюсь разбойным нападением.

Kayarım, balık avlarım, yağmalar ve talan ederim.

Третий раз за месяц я ловлю тебя, Дагул.

Bu ay üçüncü kez seni suçüstü yakalıyorum, Dagool!

Потому что всю свою жизнь я ловлю таких, как ты.

Çünkü tüm zamanımı senin gibileri yakalamak için sokakta geçiriyorum.

"Я существую, только когда ловлю кого-нибудь".

Ben, Peşinden koşturduklarım gibiyim.

Ловлю Вас на слове.

Ben sözümü tuttum.

Значит, говоришь, я никогда не ловлю момент?

Hiçbir zaman günü kurtarmadığımı söylemiştin değil mi?

Вот это ваш хозяйственник, и я ловлю момент.

O sizin kapıcınız olmasına rağmen, günü kurtarıyorum...

Я ловлю случай.

Günü kurtarıyorum.

Когда противник прет, даже если он хочет меня убить ну и что, я все равно ловлю мяч.

Ben değerli bir malım! Beni öldürmeye gelen birini mi gördüm?

Я их ловлю.

Yılan yakalıyorum.

Я ловлю змей.

Yılan yakalıyorum.

Это хорошие парни. А я ловлю плохих ".

"Bu iyi adamlardan biri ben kötü adamları yakalamalıyım."

Я люблю рыбную ловлю.

Balık avcılığı programı gibi.

Каждую ночь мне снится, что я его ловлю. Что он падает мне в руки, а не ударяется о землю.

Onu rüyamda görmediğim inan tek bir gece bile yok.

Ловлю тебя на слове, Бенджамин.

Sözünü tutmanı bekliyorum Benjamin.

Я ловлю тебя на слове, Дукат.

Sonrasında soracağım.

И я ловлю его.

Lütfen, böyle olmak zorunda. Sen top atarsın ben köpeğim. Sen insansın.

Если я ловлю его в своём воображении, то смогу заставить его убраться из моего воображения.

Eğer onu hayalimde yakalarsam ve hızını azaltabilirsem, o zaman onu hayalimden de çıkartabilirim.

Я ловлю убийц и грабителей.

Benim uzmanlık alanım Cinayet ve soygun.

Ловлю тебя на слове.

Ben de öyle umuyorum.

Ловлю на обещании, что ты изменишься.

Değişme sözünü hatırlatırım.

Ловлю себя на том, что позирую.

Bazen kendimi poz verirken yakalıyorum.

Ловлю тебя на слове.

Bu konuda sözüne güveneceğim.

Ловлю каждое слово.

Sabırsızlanıyorum.

- Ладно, ловлю на слове.

Harika!

Хорошо, ловлю тебя на слове.

Tamam, anlaştık!

Порой... когда я ловлю отблеск внешнего мира,

Bazen...

Я ловлю себя на мысли о коробочке гаванских сигар, которые я заказал, но так и не успел открыть.

Hayatın bana ayırdığı kutudan kaderime ne çıktığını izlemek için cesur olmaya çalışıyorum.