Младенца translate Turkish
519 parallel translation
"Смотри, женщина, этого младенца без тебя ждёт мучительная смерть изгоя, сатанинского отродья..."
"Bak bakire, eğer sen olmazsan bu çocuk, bir cadının reddedilmiş dölü olarak onursuz ve sefil bir şekilde yok olacak."
Это для малыша [для младенца].
Bebeğe alıyorum.
- Устами младенца глаголет...
- Çocuktan al haberi.
- Да, младенца.
- Selam çocuk.
Этого младенца прислали нам!
Hisleri incinmiş. Çoluk çocuk gönderiyorlar bize!
Долг верности монарху своему скреплю, поцеловав в уста младенца.
Majestelerine duyduğum bağlılığı, bu soylu çocuğa kondurduğum öpücükle gösteriyorum.
Немедленно перевести этого младенца из моего полка, пока он не испортил мне храбрых солдат.
Çavuş, bu bebeği hemen birliğimden gönder. Diğer cesur adamlarımı etkilemesini istemiyorum. - Emredersiniz
В золотой короне и в синем платье с золотыми цветами. Босая, а руки маленькие, смуглые, и она держала младенца и учила его ходить.
Altın tacı ve mavi cüppesiyle, bir çocuğu tutuyor ve ona yürümesini öğretiyordu.
Ты не веришь в чудеса, но однажды Бог воззвал ко мне из тьмы, и, следуя за звездой, я пришел в Вифлеем, где увидел новорожденного младенца в яслях.
Mucizelere inanmıyorsun. Bir gün Tanrı benimle konuştu ve bir yıldız beni Beytüllahim denen bir köye götürdü. Bir yemlikte yeni doğmuş bir çocuk buldum.
Он сказал, что был рожден для этой цели. Пещера, где я впервые увидел младенца...
O ahırda, onu ilk gördüğüm yerde bu son için doğduğunu söyledi.
Все эти годы они искали младенца.
Bunca yıl boyunca, bir bebek aramışlar.
Вы смотрели с отвращением и ненавистью на своего младенца и шептали :
Ağlayan çocuğuna dehşetle baktın ve mırıldandın :...
В 59 в подвале дома нашли мертвого младенца, завернутого в газету. Но спасибо!
59'da, bodrumda, gazetelere sarılı bir çocuk cesedi bulundu.
Слышишь? Кажется, это сестры Тренч жуют младенца.
Sanırım Trench kız kardeşlerin ağız şapırtısını duyuyorum.
Они используют кровь в своих ритуалах. Причем, считается, что наибольшей силой обладает кровь младенца.
En yüksek etkiye bebek kanı sahipmiş.
Это рождение, которое нас объединило, это не только рождение младенца Иисуса, это и наше рождение.
Kutlamakta olduğumuz bu doğum sadece İsa'nın doğumu değil, aynı zamanda bizlerin doğumudur.
Не смогу я вынести крика младенца.
Bebek ağlamasına dayanabileceğimi sanmıyorum.
Младенца Иисуса Рафаэля.
- Olamaz.
Принесите бутылку текилы и я расскажу вам план, гладкий, как задница младенца.
Bana bir şişe tekila getirirsen sana çocuk kıçı kadar pürüzsüz bir plan sunarım.
Сибил трансформировалась в младенца.
Sybil bir bebeğe dönüştü.
В младенца!
Bir bebeğe.
через 28 дней ты родишь нормального, доношенного младенца.
28 gün içinde bir bebek doğuracaksın.
Младенца.
Bebek.
- Опасен? ! Полицейские патрули не испугают даже младенца.
İki yolu kapamak ve her yere ilan asmak 5 yaşındaki birini bulmak için yeterli değil!
Но сейчас Люпен беспомощней младенца...
Ama Lupin'in yaraları düşünülürse durum kötü...
Отдай мне младенца.
Çocuğu bana ver.
Буди младенца и жену
Mary ve çocuk hemen uyansın.
С нежной кожей, как попка младенца. Всё при ней.
Cildi bir bebeğin poposu gibi.
Папа, если бы кто-нибудь оставил младенца и отправился путешествовать со скоростью света...
Baba. Biri bir bebeği, yere koysa ve bir saat ışık hızıyla gitse,
- Честное слово, как у младенца!
Dürüst olmak gerekirse, bir bebeğinki gibi!
Чтобы ты слышал визг каждого ребенка, увидевшего твою омерзительность, чтобы плач каждого младенца при твоем приближении, крик каждой женщины : "Боже, что ЭТО?", отражались эхом в твоих прекрасных ушках.
... böylece iğrençliğini gören her çocuğun attığı çığlık hatıralarına kazınacak her bebeğin döktüğü gözyaşı ve "Yüce Tanrım, bu da ne böyle?" diye haykıran her kadının feryadı, o mükemmel kulaklarında çınlayıp duracak.
Найдено расчлененное тело младенца
Bebek, Parçalanmış Halde Bulundu
Но это не похоже на младенца.
- Bebek gibi görünmüyor. - Koca ağız.
Дыхание младенца.
- Bebek nefesi.
Кожа, как у младенца.
Bebek gibi oldun.
Имя младенца неважно.
Bebeğin adı hiç önemli değil.
Гладко, как попка младенца.
Bebek poposu kadar pürüzsüz!
Мы оставили младенца в приюте Шелбивилля. Больше я его не видел.
Bebeği Shelbyville yetimhanesine bıraktık, ve onu birdaha görmedim.
Там мать уложила младенца...
# Bir anne doğurmuş çocuğunu orada
И ещё он младенца спас.
Bir de bebek vardı.
- Мы внутри младенца!
Yeni doğmuş bir bebek bu.
Верните мне моего младенца!
Bebeğimi geri ver!
Верное словечко вы подобрали для человека, который выхаживал эти земли, как больного младенца, который каждый закуток тут знает, и каждый куст сладострастника под счет.
Tam da bu çiftliği hasta bir korkuluğa... bakar gibi bakan, her santimetresini, içinde açan her çiçeği bilen bir adama söylenecek söz.
l тоскуют без Вас, также, младенца. Claro que sн.
Bende seni özlüyorum, bebeğim.
Этих младенца сладкий.
Bu bebek cok tatlı.
Я говорила с Каролин Хестер и она нашла нам младенца.
- Ciddi olamazsın? Carolyn Hester ile konuştum ve bize bir bebek bulmuş.
Малдер, похоже, у этого младенца были все известные науке врождённые дефекты.
Tüm anormal doğum vakalarının bilimsel bir kaydı vardır sanıyordum.
В лаборатории перепутали анализы ДНК младенца.
Laboratuvar bebeğin DNA testlerini mahvetmiş.
Мы полетим над домом Сары, припаркуем этого младенца на крыше, и тогда она, может быть, изменит свое мнение.
Sara'nın evine uçup, bu bebeği çatıya indireceğiz belki o zaman ruh hali değişir.
И тут я заметил, что Эдди сунулся мордой в колыбель младенца-Христа.
Sonra Eddie'ye baktım. Kafasını bebek İsa'nın beşiğine gömmüştü.
Посмотрите на младенца.
Bakın benim küçük be...