English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Н ] / Наказан

Наказан translate Turkish

467 parallel translation
Какая идея появляется в голове человека, который наказан за не обман?
Hile yapmadığı için cezalandırılan bir adamın aklında nasıl bir fikir yeşerir ki?
Позже, я попытался украсть и был наказан.
Daha sonrasında, çalmaya çalıştığımda, yaptığım şey yüzünden cezalandırıldım.
- Кто будет наказан за происшедшее?
Sorumluyu seçtiniz mi?
Дядя, я не хочу, чтобы Пэрри был наказан.
Parry'nin cezalandırılmasını istemiyorum Dayı.
Мечом и должен быть наказан "
"kılıçla öldürülmelidir."
- Но он должен быть наказан.
- Ama yaptığının cezasını çekmeli.
Будет убийца наказан или нет, лишь бы по правилам.
Onun için, her şeyi kitabına göre yaptığımız müddetçe... -... katillerin asılıp asılmaması dert değil.
Наказан в назидание другим.
Onu ibret için cezalandırıyorum.
Который допустил гнусную, оскорбительную ошибку полюбив МЕНЯ! И должен быть за это наказан.
Beni sevmekle, incitici, onur kırıcı korkunç bir hata yapan adam.
Но если вы правы, я виновен и должен быть наказан.
- Şüphelerin doğruysa, ben suçluyum.
Тот, кто это сделал, должен быть найден и наказан.
Mutlaka cezalandırılmalı.
И за это ты должен быть наказан.
Bu nedenle de, cezalandırılacaksınız.
"Они говорят, что я преступник и должен быть наказан."
" Benim bir suçlu olduğumu ve cezalandırılmam gerektiğini söylediler.
Сэр, этот человек будет сурово наказан.
- Çamaşırhanede efendim.
За всё, что я совершил в прошлом, я наказан.
Geçmişte ne yaptıysam cezasını çektim.
Ты будешь наказан, как все воры и убийцы. Да поможет тебе Господь.
Katiller ve hırsızlarla acı çekmelisin.
Сей неверный тан Наказан будет смертью за обман.
Büyük mutluluk! O bey bizi bir daha aldatamayacak.
- А папа будет наказан?
- Babamız cezalandırılmayacak mı?
Любой человек, занявшийся вагинальным совокуплением с женщиной будет наказан потерей члена
"Flagrante Delicto'da bir kadınla yakalanan her erkek... "... uzuvlarından birinin kesilmesiyle cezalandırılacak.
Ты плохо отнёсся к старому другу и должен быть наказан!
Arkadaşıma kötü davrandın, o yüzden cezalandırılman icap eder.
Право же, я не понимаю вас, милое дитя, из нас двоих унижен, наказан и осужден буду я, и при этом безмерно счастлив.
Seni anlamıyorum. Sadece utandırılmak, cezalandırılmak ve ayıplanmak istiyorum...
Хотя, по-моему, он просто был наказан.
Aslında ben cezalandırıldığını düşünüyorum.
И что значит "был наказан"?
"Cezalandırıldı" da ne demek?
Тот, у кого будет найдена тарелка или нож во время обыска, будет наказан.
Aramalar sırasında, eşyalarının arasında tabak kaşık bulunduranlar ceza göreceklerdir.
Тот, кто опоздает, будет наказан, несмотря на медицинское заключение, и направлен в закрытую тюрьму.
Raporlu geç kalanlar dahi cezalandırılacak ve kapalı cezaevine iade edileceklerdir. Duyurulur.
И неважно, кто наказан? !
Kimin cezalandırıldığının önemi yok, öyle mi?
Кирк не будет наказан?
Kirk cezalandırılmayacak mı?
Оуэн! ... Ты наказан!
Owen sende evden çıkmayacaksın...
Думаю, ты был наказан достаточно долго.
Cezanı yeteri kadar çektin bence.
Ты себя опозорил и будешь наказан.
Sen bir yüzkarasısın ve cezalandırılmalısın.
Человек, который был наказан представителями коммунистического правительства за поступок, что он совершил против них пять лет назад.
Babam, bu Komünist hükümetin temsilcilerine karşı beş yıl önce gerçekleştirdiği bir eylemden ötürü cezalandırılmak istenen bir adamdır.
Он должен быть наказан.
"Yaptığının cezasını bulsun."
- Тогда, так или иначе, он будет наказан.
- Öyle ya da böyle cezasını çekecektir.
Он берет семью на отдых в Европу и по прошествии месяцев... обнаруживает что не наказан.
Ailesini de yanına alarak Avrupa'ya tatile çıkar. Olayın üzerinden aylar geçmesine rağmen cezalandırılmadığını fark eder.
Если ученик ослушается, то будет наказан.
biri kuralları kırarsa... asla affetmem!
Но он наказан, и должен остаться в комнате.
Ama siz cezalıydınız!
И должен быть наказан со всей пролетарской строгостью.
En zor koşullarla cezalandırılmalıdır.
На этот раз ты должен быть наказан.
- Bu sefer cezalandırılmak zorundasın!
Если он не выполнит своих договорных обязательств он будет наказан, я полагаю?
Eğer o sözleşmedeki görevlerini yapmazsa, Sanıyorum o cezalandırılacak?
Он будет... наказан, да.
O cezalandırılacak, evet.
Конечно, может еще скажешь, что я наказан на две недели?
Elbette. Ondan sonra 2 hafta kendime gelemem Ozzie.
Скажешь хоть слово - тоже будешь наказан!
- Dur! Onun için yalvarırsan sen de şüpheli olacaksın.
Думаю, он уже достаточно наказан.
Bence yeterince ceza aldı.
- Он будет строго наказан. - Наказан?
- Ayrıca ciddi biçimde cezalandırılacak.
И уверяю вас, префект этого лагеря будет соответствующе наказан.
Sizi temin ederim ki, kamp yöneticisi uygun bir şekilde cezalandırılacak.
Если мы заподозрим кого-нибудь в попытке к побегу он будет сурово наказан!
İçinizden birinin kaçacağından şüphelenecek olursak ağır cezalar alacaklar.
Этот человек - предатель, и он должен быть наказан по законам Рейха военного времени.
Niye olduğunu açıklayayım ;
Ты будешь наказан!
Cezasını çekecek!
Он будет наказан.
Cezalandırılacak.
Флавий, ты будешь наказан.
Eğer ratingimizi düşürürseniz size daha özel şeyler yaparız.
... лжец не будет наказан... Я в ярости!
Acayip sinirliyim şu an!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]