Одолжи translate Turkish
166 parallel translation
- У тебя ничего нет. - Тогда одолжи его мне.
Mankafa.
- Что? - Одолжи доллар, надо заплатить за звонок.
Bir dolar ver, telefon için.
Моника, одолжи мне ручку.
Monique, kalemini versene.
А теперь одолжи мне 30 тысяч лир.
- Tamam, bana 30000 borç ver.
Одолжи мне свой.
Seninkini alabilir miyim?
Одолжи мне немного денег на такси.
Biraz bozuk para versene. Taksi için para gerekecek.
Одолжи мне свои книги.
Kitaplarını ödünç versene.
Дэйзи, одолжи мне помаду.
Daisy, bana rujunu ödünç verir misin?
В Понтьери, сразу за выездом из города направо. - Одолжи мне свою машину.
Ponthierry'den çıktıktan sonra ilk sağ.
Одолжи мне 100 франков.
- Önlem aldım. - 100 frank borç ver.
Мама, одолжи мне несколько тысяч лир!
Annecim, bana 5,000 Liret borç verir misin?
Знаешь что, тьI купи самолет, а потом одолжи его кому-нибудь, а его арестую.
Bak ne diyeceğim. Kendine bir uçak al biri onu ödünç alsın, gelip onu tutuklayayım.
— Слушай, сходи одолжи яйца у соседей. — Нет!
Neden aşağı sokağa gidip, biraz yumurta almıyorsun. Hayır! Gidin siz alın.
Сам одолжи, это твой коммунизм.
Bu sizin komünizminiz. Ne biçim komünizm bu?
Одолжи своему партнеру.
İkilik. Senin ortağa borç ver şunu.
Одолжи мне твою шляпу.
Şapkanı alabilir miyim?
Всё должно выглядеть правдоподобно, так что одолжи мне свой нож.
Güzel gözükmesi gerek, çakını ver.
- Одолжи мне $ 1.000 до зарплаты.
- Maaşımı alana kadar bin $ borç ver.
- Одолжи у своих. Нет. Больше - нет!
Hayır, bu kez olmaz!
Одолжи мне денег - и чистую рубашку.
Bana biraz para ver. - Bir de temiz gömlek. - Tamam.
Одолжи мне немного сыра.
Peynirinden biraz alabilir miyim?
Мне неловко, но, если можешь, одолжи мне полсотни.
Şey... Aslında... bana... - 50 Dolar lazım.
Одолжи мне несколько монеток.
Biraz bozuk ver bana.
Одолжи мне пять долларов?
Beş dolar alabilir miyim?
- Фландерс, одолжи мне камеру.
- Flanders, kameranı ödünç alabilir miyim?
- Гомер, одолжи мне свои трусы?
Hey, Homer, külodunu ödünç verebilir misin?
Марк Антоний : "Одолжи мне свои уши", а?
Mark Antony. "Kulağınızı bana verin," ha?
Одолжи свою тачку.
- Hey, arabanı almama izin versene.
- Одолжи мне тачку.
- Arabanı ödünç ver.
Сарра, одолжи мне лютню
Utu ödünç versene bana.
Одолжи-ка свои, Бетани.
Kibrit kutunu ödünç alabilir miyim?
Женщина, одолжи мне 5 долларов.
Kadın, Bana 5 Dolar borç ver.
- Братец, одолжи мне...?
- Abi, borç verebilir misin?
Эй, Фрэнк, одолжи мне ножницы.
Frank, şu makası versene.
Одолжи квартиру у друга и используй его имя.
Bir arkadaşının evine atacaksın, onun adını kullanacaksın.
Элизабет, одолжи мне машину.
Elizabeth... Arabanı ödünç almam gerek.
Одолжи четвертак на телефон?
Telefon için bir çeyreklik borç alabilir miyim?
У меня нет машины, Эдди, одолжи мне свою машину.
Arabanı ödünç alabilir miyim? Benim arabam var.
Рейч, одолжи тушь для ресниц, думаю, я свою потеряла.
Hey Rach, senin kirpik bigudini kullanabilir miyim? Kendimkini kaybettim de.
Ёй, папаша, одолжи балахончик, пока не разживусь прикидом.
Koca adam, kendiminkileri buluncaya kadar paltonu kardeşine ödünç verir misin?
"Одолжи пятерку, Джуди, до получки."
" Bize bir beşlik borç verebilir misin Judy? Biraz züğürdüm de.
Одолжи мне 30 долларов!
Bana 30 $ borç versene!
- Одолжи мне свою пилу.
- Bana testereni ödünç ver.
Сейчас начнется : "пап, одолжи мне немного денег?"
İşte "Baba biraz borç para alabilir miyim?" geliyor.
- Одолжи мне Кольцо.
- Yüzüğü bana ödünç versen...
Одолжи нам зто.
Şunları versene.
Сара, одолжи 15 баксов.
Sara, 15 dolar verir misin?
Одолжи мне одну.
- Hayır. Bir tane yapalım mı?
- Одолжи нам свой грузовик.
- Kamyonunu bize ödünç ver.
Одолжи мне немножко жизненной энергии.
Sadece sevişirken...
Одолжи мне ещё 100 франков.
100 frank daha borç ver.