Прелесть translate Turkish
1,839 parallel translation
— Какая прелесть.
- Göz kamaştırıcı.
— Какая прелесть.
- Ne kadar sevimli değil mi?
Дама и господа, разве она не прелесть? Улыбочку на бис.
Bayanlar ve baylar, dünya harikası değil mi?
Ой, ну разве не прелесть?
Harika değil mi?
Прелесть.
Çok tatlılar.
- Старик, прелесть Мерсик.
- Tanrım, araban süpermiş.
- Какая прелесть!
- Şuna bak.
Милая, ты прелесть.
Tatlım, çok hoşsun.
Моя прелесть!
- Çok teşekkürler. Sağ olun.
Значит, так меня сейчас называют? Какая прелесть.
Bu aralar benim için mi çok lezzetli diyorlar?
Моя прелесть!
Kıymetlim!
В этом то и заключается вся прелесть нашей работы
İşimizin güzel yanı da bu.
Просто прелесть.
Kesinlikle çok lezzetli.
Да, она дорогая, но она прелесть
Evet, biraz pahalıdır ama çok hoştur.
это прелесть.
Aman Tanrım. Bu çok güzel, çocuklar.
Какая прелесть.
Ne hoş.
Ну разве она не прелесть?
Sevimli değil mi?
В этом вся прелесть.
Güzel olan da bu.
В этом и прелесть брака, приятель, абсолютная любовь.
Evet. Evlilik her konuda böyledir. Koşulsuz aşk.
Вся прелесть в путешествии.
Arada geçen yolculuk en güzel kısmı.
Я думал, что разрушу прелесть момента, ляпнув что-то не то.
Yanlış bir şey söyleyip büyüyü bozmaktan korkuyordum.
Какая прелесть.
Çok zarif.
Южное полушарие, - прелесть круглой планеты...
Güney yarımküre, dönen kürenin güzelliği...
Она просто прелесть.
Çok güzel.
Прелесть...
Kıymetlimisss...
Что оно хочет от нас, Прелесть?
Bisden ne isstiyor, Kıymetlimiss?
Кроме того, моя прелесть, он далеко не уйдет.
Üssstelik, kıymetlimiss daha usaklara gidemess.
Иди, прелесть!
Kaç kıymetlimiss!
Прелесть!
Kıymetlimsss!
- Ты прелесть...
Teşekkürler güzellik.
- Твоя подруга, просто прелесть.
- Kız arkadaşın çok çekici.
В этом, друг мой, вся прелесть моего плана.
Bu, dostum, planın güzelliği.
Ну разве не прелесть?
Bu harika, değil mi?
- Прелесть.
Sevimli.
- Нет. Но прелесть правильных взаимоотношений в том, что, когда ты делишься... делишься плохим или хорошим... вы оба чувствуете себя лучше, может, даже помогаете друг другу.
Hayır, ama iyi bir iletişimin güzelliği ne düşündüğünü paylaştığında iyiyi ve kötüyü paylaştığınızda her ikiniz de kendisini iyi hissetmenizdir.
Есть своя прелесть в том, что не ты на том конце стола.
Gerçi, karşı tarafta değilsen az çok eğlenceli bile.
Прелесть какая.
Güzel.
Господи, обезьянка, ну разве не прелесть?
Tanrım, ne güzel bir maymun değil mi?
Прелесть, правда?
Ne güzel değil mi?
Какая прелесть.
Ne kadar hoş bir sürpriz.
О нет, нет, в том-то и прелесть Пятой Мировой Войны, Лойс.
Hayır, hayır. 5. Dünya savaşının güzelliğide burada.
Подожди до 18 лет, прелесть моя, ладно?
18 olana kadar bekle hayatım.
В этом прелесть академии.
Akademinin güzel tarafı da bu.
Я имею в виду, что в этом и прелесть разлуки.
Yani, uzakta olmanın güzelliği bu.
Когда я не езжу по городу в моем вишнево красном кабриолете "Ты прелесть!", я разъезжаю в своем "Мазерати"..
Üstü açık parlak kırmızı "Sen Güzelsin" arabamla şehirde dolaşmadığım zamanlar Maserati'mle gezerim.
"Ты прелесть!" наперед даст тебе в кредит все продукты, которые нужны, чтобы стать на путь к финансовой свободе
"Sen Güzelsin!" finansal özgürlüğünüz için sizi yola sokmanızı sağlayacak bütün ürünler için kredi verecek.
Просто прелесть.
Gerçekten de...
Какая прелесть!
Bu çok hoş.
Правда, она - прелесть?
Eğlenceli biri değil mi?
Какая прелесть.
İşte, tatlı olduğunu biliyordum.
Просто прелесть.
Oh, bu çok güzel değil mi? .