Прыгаем translate Turkish
145 parallel translation
Прыгаем, прыгаем, бейте его, бейте!
- Vur ona. - Uzaklaşmasına izin vermeyin!
На пересечение Пустоты у них ушло три года, а мы прыгаем туда-сюда в одно мгновение?
Boşluğu geçmeleri üç yıl sürmüş. Bizse aşağı yukarı bir saniyede geldik.
Прыгаем...
Atın şöyle.
- Прыгаем в отверстие!
- Çıkalım buradan!
Прыгаем. Да.
Kaçalım!
- Прыгаем в лодку!
- Hadi kayığa binelim.
- Прыгаем вместе.
Beraber atlayalım o zaman.
На счет прыгаем!
Sıçra deyince...
Прыгаем на брёвна.
Sırıklar yukarı.
Мы прыгаем во время городского фейерверка... и приземляемся рядом с паком Потомак.
Şehir de ki havai fişek gösterisinin olduğu Potomac Parkına ineceğiz.
А в Манхэттене мы прыгаем со скалы в реку Харлем.
Biz Manhattan çocukları ise yamaçtan Harlem Nehri'ne atlardık.
Если мы не прыгаем, дайте разрешение открыть огонь из кормовых батарей.
Sıçrama yapmayacaksak kıç bataryalarını kullanmama izin verin.
- Как только все будут на борту, прыгаем в гиперпространство.
Hepsi gelir gelmez üst uzaya sıçrayın.
Маркус, мы прыгаем.
Marcus, sıçramaya hazırız.
Скажите остальным, мы прыгаем немедленно.
Gemilere sıçramayı yapmalarını söyle.
Прыгаем на счет три. Раз, два...
- Üçte atlarız.
Комэск ставит задачу, прыгаем по старым чемоданам, тормоза долой!
Merkez emir verdiğinde hemen uçağa atlar ve havalanırdık.
Надо торопиться. - На счет три прыгаем и бежим к доку.
Tamam, 3 dediğimde zıplayıp, iskeleye koşacağız.
При ударе все прыгаем.
Çarptığı an atlayın!
Он не понадобится, мы нынче низко прыгаем.
Lazım olmaz, atlayış alçak olacak. İyi gidecek.
Как в поезд на ходу прыгаем.
- Sanırım ekspres treni yakaladık
- Да, мы от него прыгаем до потолка.
- Bizi çok hareketli tutarlar.
Они увидят, как мы прыгаем в вертолет, и сразу начнут атаку.
Askerleri helikoptere binerken gördüğü dakikada... tepemize çıkacak ve istediğini alacak.
ћы прыгаем с веревки на веревку и качаемс € на них, мы не пользуемс € мылом ћы чавкаем с открытыми ртами
İpten ipe atlar Sabun kullanmayız
Ну что, прыгаем вместе?
Bunu birlikte yapalım.
Прыгаем!
Gidelim!
Прыгаем, как договаривались.
Dediğimiz gibi atlayalım!
Хочешь увидить как мы прыгаем через обручи ради тебя?
Biz, potaya senin için zıplarken sen, başlama vuruşunu yapmış bizi seyrediyorsun.
Однако, наш СС привод теперь работает и мы прыгаем немедленно.
Bununla beraber, I.H.Ö. sürücümüz artık çalışıyor ve az sonra sıçrayacağız.
Поздно, прыгаем!
Çok geç! Atla!
Мы ездим в Фантом Вэлли и прыгаем там с огромной вышки.
Fenton vadisine kadar gidip...
- Я импровизировал. Прыгаем!
- Bir anda aklıma geldi.
Кругом война, а мы прыгаем и плещемся, как дети.
Tüm o savaşın ortasında suyun içinde, küçük çocuklar gibi tepinip duruyorduk.
Прыгаем!
Ateş.
Прыгаем.
Hepimiz atlıyoruz.
Прыгаем ради Христа *
Mesih için yapıyoruz.
Первый шаг. Мы находим еще один вражеский улей и прыгаем к его позиции только за пределы диапазона его сенсоров.
Birinci adım düşman bir kovan buluruz ve tarayıcı menzilinin dışında bir noktaya sıçrarız.
Мы берем парашюты и прыгаем со скалы, высота которой...
Paraşütleri takıp, bir uçurumdan atlayacağız.
Всё, что мы делаем, - прыгаем туда-сюда между раком и аутоиммунным заболеванием.
- Çünkü organları çöktü. Tek yaptığımız otoimmünle kanser arasında sürekli fikir değiştirmek.
Когда прыгаем, когда лазаем по скалам.
Zıplamaya çalıştığınızda veya bir kayaya tırmandığınızda kütleçekimi daima oradadır ve sizi aşağı çeker.
Если все сработает, то мы прыгаем в гиперпространство.
Bu çalışırsa, hiper-uzaya zıplayacağız. Sıkı tutunun arkadaşlar. Bu çalışırsa, hiperuzaya zıplayacağız.
Прыгаем, Баттерс! Давай!
Bu bizim için bir şans!
прыгаем по готовности!
Hızlıca, hazır mısın?
- Прыгаем!
! - Dışarı!
Прыгаем!
Dışarı!
Прыгаем!
Onun üstünden atlayalım!
Можно повторить вопрос? Прыгаем!
- Soruyu bir daha alabilir miyiz?
Прыгаем!
Atla!
Прыгаем.
Merhaba, Rebekah.
Прыгаем по шляпкам.
Sadece tepelerine.
Прыгаем!
Zıplıyoruz.