Романтики translate Turkish
266 parallel translation
Романтики называют любовью самый обычный биологический... или, если хотите, химический, процесс.
Aşk, en olağan biyolojik, ya da "kimyasal" da diyebiliriz... süreçler için verilmiş romantik bir addır.
Просто вы чувствуете, что для большего удовольствия... вам необходима атмосфера романтики.
Heyecanını artırmak için romantik bir havaya girmen... gerektiğini sanıyorsun.
Столько азарта, романтики.
Ve macera dolu.
- Под этим не подразумевалось романтики.
- Romantik olması beklenmiyordu.
Не бери в голову сторону романтики.
Romantik kısmı boşver.
Я никогда не знал довоенную Вену с музыкой Штрауса, ореолом романтики и непринужденным очарованием.
Strauss müziği, şöhreti ve kolay çekiciliği ile... savaştan önceki Viyana'yı tanımadım.
Не было никакой романтики.
Sahne romantik değildi..
Я тоже сполна хлебнула несчастной романтики.
Benim de başımdan talihsiz bir aşk macerası geçmişti.
Нет ни капли чувств, романтики, доброты...
O koca bedeninde en ufak bir duygu, sevgi insani şefkat kırıntısı yok.
Ты мог бы использовать прогулку при лунном свете, что бы добавить немного романтики.
Ayışığında yürümeyi biraz romantizm eklemek için kullanabilirsin.
Романтики?
Romantizm mi?
Романтики хочется.
Romantik günümdeyim.
Мой друг, профессор Бёр, "Поэты - романтики" а это тебе может понравиться, "История танца", и "Портрет художника в юности", Джеймс Джойс, может, и понравится.
Arkadaşım Profesör Baer'in kitabı Romantik Şairler. Bu da senin seveceğin bir şey, Dansın Tarihi ve... seveceğini umduğum, James Joyce'un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi.
Ну и что, так романтичней, или вы не любите романтики?
İtiraf etmeliyim ki beklenmedik bir durum, ama bu, olayı daha da heyecanlı hale getirmedi mi?
В революционерах, таких, эти романтики прежних времен. В голосах, которые поднимут толпы.
İyi birilerine devrimcilere, tıpkı eski romantikler gibi kitlelere karışan seslere.
В вас нет никакой романтики, никакой души?
Sizde romantiklik, ruh diye bir şey yok mu?
Мир рыцарства и сражений, мир романтики и волнений.
Mertlik ve dövüşün, romantizm ve heyecanın dünyası.
Ни капли романтики.
Romantizm nedir bilmez.
В них столько романтики.
Kendimi çok romantik hissettiriyor.
Столько романтики может выдержать женщина?
Yapma! Bir kadın ne kadar serüven kaldırabilir ki?
Ученые всегда полны романтики.
Bilim adamları bir grup romantikten başka bir şey değiller. Diğer taraftan askerler daima önce riskleri hesaba katarlar.
В тебе нет ни грамма романтики и в этом-то вся проблема.
Sen romantizmden anlamıyorsun.
Дамы и господа, мальчики и девочки : В отличие от только что увиденного война лишена романтики и удовольствий.
Bayanlar baylar, oğlanlar ve kızlar, az önce gördüklerinizin tam aksine, savaş çekici ya da eğlenceli değildir.
А ты не можешь без романтики.
Ama sen romantizm bağımlısısın.
Простите, моя дорогая, боюсь, у нас мало времени для романтики.
Kusura bakma, romantizm için vaktimiz yok, hayatım.
Вот и в саванне проклюнулись первые ростки романтики.
Bozkırda tomurcuklanan küçük aşk tohumları.
Видишь ли, я далека от романтики.
Romantik değilim biliyorsun.
Да! Боже, Эдди. Где твоё чувство романтики?
Evet Eddie, romantizm duygularına ne oldu?
Ты когда-нибудь делал глупости в порыве романтики?
Romantik bir anın, aptalca olduğunu bildiğin bir şeyler yaptırmasına izin verdin mi hiç?
И по правде говоря, у нас была чистая техника, никакой романтики.
Ve dürüst olmam gerekirse, hiç de heyecanlı değildi.
Никакой вам романтики, никакого честолюбия, никакой цели в жизни.
Bilirsin işte, ne aşk, ne tutku ne kontrol, hiçbir şeyle ilgisi yok.
И никакой романтики. Нет?
Onunla romantik bir şekilde ilgilenmiyorum.
Напротив, я хочу добавить романтики в наши отношения.
Hayatımızdaki romansı artırmak istiyorum.
А мне бы романтики...
Benim hayatım şairane olacak.
Наверно, это старомодно, но я хочу романтики.
Çok klişe olduğunu biliyorum, Ama ben romantizm istiyorum.
Либо повеса, которым нужен секс... либо влюбчивые романтики.
Ya yalnızca yatacak birini arayan pisliklerdir. Ya da sizi gördükleri anda aşık olurlar.
- Романтики без хорошего секса не бывает.
Gerçek romantizm, iyi bir seks olmadan olmaz.
Да, но в ней не чувствуется романтики.
Evet, romantik notu almakta zorlanabilir biraz ama...
Я слышал, такие больные люди, как Тереза, знают, что им осталось жить недолго. И это заставляет их сходить с ума от любви, романтики и других грязных штучек.
Theresa gibi hasta insanların, uzun yaşayamayacaklarını bildiklerinden, aşk, seks ve diğer ayıp şeyler konusunda çok istekli olduklarını duymuştum.
Говорю вам, брак - это серийный убийца романтики.
Evlilik, aşkın Jack Kevorkian'ıdır.
Для романтики хватит и сырных шариков.
Biraz romantik olmalısın. - Tamam.
Но сейчас я не чувствую романтики.
Ama şu anda romantik gelmiyor.
Эээ, слишком много романтики, маловато человекоубийств.
Çok fazla romantizm vardı, ve yeterince insan öldürme yoktu.
Поздновато для романтики.
- Biliyorum. Ama romantizm peşinde koşmak için geç kaldık değil mi?
Хочешь, я запрыгну на тебя, или ты хочешь романтики?
Ben koşup üzerine mi atlayayım, yoksa biraz romantik ön sevişme ister misin?
Только романтики маловато.
Ama romantik bir yanı yok.
Иногда так хочется романтики, что я готов жениться.
Öyle romantik biriyim ki, belki de kendimle evlenmeliyim.
А ещё говорят, что мужчиньi - не романтики.
Dediklerine göre erkekler romantik olamıyorlarmış.
И не надо больше никакой романтики.
Daha romantik olamaz.
Значит, из за генетической ошибки эти люди должны быть лишены любви романтики и секса?
Tesadüfi genetikleri yüzünden, eşcinseller romantik veya cinsel... -... sevgiden mahrum mu bırakılmalı?
Мы смеемся над теми, кто ищет романтики.
Romantik insanlarla dalga geçiyoruz.