Рыбалку translate Turkish
505 parallel translation
Мы поехали на рыбалку.
Burada hepimiz balık avlamaya gidiyoruz.
Стюарт... в вашей библиотеке есть какие-нибудь книги про рыбалку?
- Evet. Garson... geminin kütüphanesinde balıkçılıkla ilgili kitap var mı?
- Рыбалку, сэр?
- Balıkçılık mı?
Но я стыжусь за тебя, испортить его рыбалку сачком.
Ağ kullanarak işin keyfini kaçırdığın için beni utandırdın.
Мы напьемся. Уедем на рыбалку и не вернемся, пока она...
Sarhoş olup, O gidene kadar buraya gelmeyiz.
- А я собираюсь на рыбалку.
- Ben balığa çıkacağım.
- На рыбалку?
- Balığa mı?
Каждый день они ездят на рыбалку.
Ben sadece gördüklerimi anlatıyorum. Her gün beraber balığa gidiyorlar.
Он явно пришел не на рыбалку.
Elinde bir 45'likle balığa çıkmazsın.
По воскресеньям мы ездили на рыбалку на автомобиле. Представляете?
Pazar günleri arabayla balığa çıkmak gibi bir lüksümüz bile vardı.
На рыбалку.
Balık tutacağız.
- Да, я люблю рыбалку.
- Şey, eminim çok seveceğim.
Если они не уедут, сходи на рыбалку, пока я с ними сам тут не разберусь.
Gitmezlerse, her şey bitene kadar balığa çıkmanı öneririm.
Все идут на рыбалку.
Herkes balık tutuyor.
Почему бы тебе, Лу и Ричи не съездить на рыбалку на пару дней?
Richie ve ben birer uyku tulumu alıp birkaç günlüğüne gitsek, ne dersin Lou?
Мы собрались на рыбалку.
Seni balığa götürmeğe geldik.
Я думаю, мы должны пойти на рыбалку, Альберт.
Ben hala balığa gitmemiz gerektiğini düşünüyorum Albert.
Мы идём на рыбалку.
Balığa gidiyoruz.
Завтра он хочет съездить на глубоководную рыбалку.
Yarın da balık tutmak ister bu.
Что ж, завтра мы возьмем его на глубоководную рыбалку.
O zaman biz de yarın balık tutmaya götürürüz onu.
- Он хочет пойти на глубоководную рыбалку.
- Balık tutmaya gidiyoruz anlaşılan.
Вторник, он отправился на рыбалку.
Salı, balık tutmaya.
Почему бы тебе не сходить на рыбалку, когда ты вернешься?
Öyleyse niye gitmiyorsun? İstersen yapabilirsin.
Я иду на рыбалку.
Balık tutmak istiyorum'.
Я тоже не пьяница. Но я иду на рыбалку. Это на дорожку.
Ben de ayyaş değilim ama balığa gideceğim, öncesinde biraz içmek hoş.
- Пойдем на рыбалку сегодня? - Не сегодня.
- Öğleden sonra balığa gidelim mi?
Я буду ходить на рыбалку каждое утро и ты мне не запретишь.
.. bundan sonra her gün balığa gideceğim, canım öyle istiyor..
Насчет остального кюре сказал, что это можно уладить и, что мы будем ездить на рыбалку каждый вторник.
.. anlayamadım.Rahip herşeyin yoluna girdiğini söyledi, seninle.. .. her Salı günü balık tutmaya gitmek istiyorum..... çok özledim, Karın! "
Давай, пригласи его на рыбалку, на чёрные камни, как условились.
Kara Kayalıklarda balık avlamaya çağır. Konuştuğumuz gibi.
Сень, давай махнём на рыбалку а?
Senya, gel senle balığa çıkalım.
Да вот, рано утром на рыбалку, хватились, а хлеба нет...
Sabah erkenden balığa çıkacağım, fırına gitmeyi unuttum.
Иди сюда, я возьму тебя на рыбалку завтра, хорошо?
- Seni balığa yarın götürürüm, tamam mı?
Может быть, мы могли бы пойти на рыбалку. Если хочешь.
Eğer istersen, balığa çıkabiliriz.
Я тоже не на рыбалку напрашиваюсь.
Ben de küçük köpekbalıkları tutmaktan söz etmiyorum.
Едем на рыбалку.
Balığa çıkıyoruz.
Я хочу пойти на рыбалку.
Balık tutmak istiyorum.
- Я хочу пойти на рыбалку.
- Balık tutmak istiyorum.
Мама, а почему он надел плащ, в котором ходит на рыбалку?
Neden balıkçı ceketini çıkardın?
На рыбалку... $ 20 минус $ 18. В отпуск...
Balık tutma tatili.
- Мы идем на рыбалку.
- Balık tutmaya gidiyoruz. - Ne?
Мы собираемся на рыбалку.
Şimdi balık tutmaya gidiyoruz.
Он отправился на рыбалку со своим лучшим другом.
Kankasıyla birlikte balık tutuyor.
- Хироши, Том не может сейчас пойти на рыбалку.
- Hiroshi, Tom şimdi balığa gidemez.
Могу я тоже пойти на рыбалку?
Ben de balığa gidebilir miyim?
- Хочешь пойти на рыбалку?
- Balığa gitmek ister misin?
- На рыбалку?
- Balığa gitmek?
На рыбалку ему захотелось.
Ceketini getir.
Мы пойдем на рыбалку?
- Balık tutmaya gidecek miyiz?
- Может, мне ходить на рыбалку?
- İyi olur.
Не на рыбалку?
Köpekbalığı ha?
- На рыбалку.
- Balık tutmaya.