Светает translate Turkish
51 parallel translation
Господи, уже светает!
Ay çıkmış.
Ничего, проведешь полчасика. Гляди, едва светает.
Şimdi yarım saat kalırsın.
Уже светает.
Ve güzel günler başlayacak.
Светает и они сфотографируют меня сотни раз.
Şafak söktü ve büyük olasılıkla bin tane fotoğrafımı çektiler.
Эй, уже светает.
Sabah oldu.
Скорей беги : светает.
Sabah olmuş. Kaç, hemen uzaklaş!
Светает.
Romeo. sabah olmuş!
- Матушка идет. Светает.
Annen odana geliyor.
Лизабетта, мне пора. Уже светает.
Elisabetta, gitmeliyim, günışıdı.
Мне пора, Миуччио. Уже светает.
Gitmeliyim, neredeyse gün ağaracak.
Скоро светает.
Birazdan gün doğar.
Светает.
Güneş neredeyse doğmak üzere.
Светает!
Şafak!
Уже светает.
Hava aydınlanıyor.
Прилив завтра в 4 : 50. Светает в 5 : 30.
- 4 : 50'de su yükselecek.5 : 30'da güneş batacak.
Светает.
Şafak vakti oldu.
Выхожу утром, светает, а он стоит на мавзолей смотрит.
Bir sabah dışarı çıktığımda, orada durmuş, Mozole'ye bakıyordu.
Ты увидишь, самое тяжёлое начинается в четыре, пять часов утра. Когда светает, не многие продолжают сопротивляться.
Göreceksin, sabahın beşine doğru kesinlikle karşı koyamayacaksın.
Пора баиньки, Икс, уже светает.
Yatma vakti X. Sabah oldu.
Уже светает.
- Biraz. Güneş doğuyor.
Лихорадка прошла. Светает.
Ateş kırıldı ve yeni günün şafağını görüyorum.
Слишком рано светает и слишком рано темнеет.
Çok erken başlar ve çok geç biter.
Светает... И все же... Знаю я,
Neredeyse sabah oldu yine de bütün olanların sizi mutlu ettiğini sanmıyorum.
Уже светает, Джордж.
Şafak sökmek üzere, George.
Господи, светает, Эл.
Tanrım, gün ağarmak üzere Al.
Уже светает.
Gün ağarmaya başladı bile.
Да, светает.
Evet. Sabah oldu.
Светает
Güneş doğdu.
- Уже светает.
Neredeyse gün ağaracak. Benim uykum yok.
Светает в 6
Güneş altıda doğacak.
Это моё воображение или на улице светает?
Hayal mi görüyorum yoksa hava aydınlanıyor mu?
Светает.
Şafak sökmeye başladı.
Но еще даже не светает.
- Ama daha hava aydınlanmadı.
На улице светает.
Dışarısı aydınlanıyor.
Чувак, светает...
Dostum sabah oldu.
Уже светает.
Şafak yaklaşıyor.
Быстрее, уже светает.
Çabuk, güneş doğuyor.
Ну, это, светает уже. Я подумал, что я... Ясно.
Güneş doğmak üzere, ben de düşündüm ki...
Уже светает.
Gün doğacak.
Она крепко спит, и на дворе уже светает.
O mışıl mışıl uyuyordur, güneş de yavaştan doğuyor.
Уже светает, а мы уже и без того потратили много времени.
Gün doğuyor burada çok fazla zaman harcadık.
Hаверное, светает.
Ah, sanırım şafak vakti.
Уже светает.
Güneş çıkıyor.
Светает.
Şafak söküyor.
В пустыне На́миб светает, и начинается волшебство.
Namib'in kum tepelerinde şafak vakti ve büyülü bir şeyler oluyor.
Светает.
Git artık.
Светает.
Fakat aklım orada kaldı.
Светает?
Sabah oldu.
Уже светает.
Hava aydınlandı bile.
Светает.
Şimdiye bir kasabaya ulaşmamız gerekirdi.