Спрятал translate Turkish
1,202 parallel translation
Когда ты спрятал Жадранку у венгра, я сказал жене :
Sen onu Macarlarla yolladın.
Я спрятал их накануне обыска в магазине.
Sen dükkanı basmadan bir gece önce sakladım.
Ты спрятал микрофон у меня под кроватью?
Ne hakla yatağımın altına mikrofon koyarsın?
Хорошо спрятал нас.
Bizi çok iyi saklıyor.
Я спрятал их в носке.
Çorabımın içine saklamıştım.
Скажи, где ты спрятал чемодан?
Parayı nereye bıraktığını söyleyeceksin.
Он сказал ей привести ему Бена на пару ласковых. Нет, этого быть не может. Она даже не знает куда я спрятал Майлза.
Desmond, dünyayı dolaşmaya çalışırken teknesi adada karaya oturmuştu.
Без понятия. Наверно, спрятал голову в песок и сбежал.
Sanırım o, onun kafasına takıldı ve kaçtı..
Кто тебе сказал, что он спрятал бомбу там?
Orada olduğunu nereden biliyorsun?
А куда бы ты хотел, чтобы он её спрятал?
Mutfakta saklayacak değil ya.
Потом я спрятал его в багажник.
Ben de onu bagaja sakladım.
У меня должна была быть большая сделка, я спрятал товар в чемодане из под манги...
Batan büyük bir anlaşmam var... Bilgilerimi bir çizgi roman sandığına saklamıştım...
Джордж Майкл спрятал дедушку на чердаке и помог ему привести себя в порядок.
George Michael büyükbabasını tavan arasına çıkarttı ve temizlenmesi için yardım etti.
Мистер Марко нарочно спрятал все материалы прямо под носом у военных.
Marco-san kasten tüm verileri askeriyenin yakınına sakladı..
Ты сказал мальчишке, где спрятал материалы исследований, не так ли?
O'na araştırma verilerini nereye sakladığını söyledin, doğru deil mi?
Где ты спрятал материалы исследований?
Araştırma verilerini nereye sakladın?
Меня зовут майор Джон Шеппард, и я спрятал Cи4 там, где вы никогда, повторяю, никогда ее не найдете.
Benim adım Binbaşı John Sheppard, C-4'ü asla ama asla bulamayacağınız bir yere sakladım.
Вцепился в кимоно и зыркаешь по сторонам. Лучше сразу скажи, что спрятал там что-то важное.
Gömleğini tutuyor ve etrafa bakınıyorsun, Neden herkese "ben önemli birşey taşıyorum" diye bağırmıyorsun ki?
- Ты бы спрятал улики.
- Delilleri yok ederdin değil mi?
Спрятал между зубов?
Dişinin arkasına koymuşsun.
Да спрятал.
Evet, öyle yaptım.
Но мы всё поняли, я знаю потому что ты спрятал тело.
Ama ortaya çıkardık. Seni haber ettim çünkü sen cesedi sakladın.
И она свалила. Дод спрятал её, но Пин не унимался.
Malı burnundan çekti, Dode onu bir yere sakladı ama Pin bunun farkındaydı.
Спрятал в нем пакет.
Paketi çöp kovasının içine sakla.
Я думал, что смогу их забрать, но он спрятал.
Geri alırım diye düşünmüştüm ama gizledi. Ben de buldum.
На самом деле, он спрятал копию фильма в ящик для носков.
Hatta, çorap çekmecesinde DVD'sini saklıyordu.
Я спрятал его в безопасное место.
Güvenli bir yere götürdüm.
Но Джоб имел в виду своего отца.. которого он спрятал под домом.
Ama Gob, evin altında sakladığı kendi babasını kastediyordu.
Я сложил его в несколько раз и спрятал в мешочек под рубашкой... а потом вытащил его, будто он появился из тела.
Kareler halinde katlayarak gömleğimin içinde bir keseye yerleştirdim ve sonra onu dışarı çekip, derimden çıkıyormuş gibi gösterdim.
Наверное, он ее где-то спрятал, собирается использовать как козырную карту.
Sofie'yi muhtemelen bir yere tıkmış, işine nasıl geliyorsa öyle kullanıyordur.
Ты в чем-то спрятал кольцо?
- Yüzüğü bir şeyin içine sakladın mı?
Я считаю, что если он что и принимал, то спрятал где-то в другом месте.
Eğer birşeyler alıyorsa onu biryerlede saklamış olmalı. Tabii onu bitirmediyse.
Тогда зачем ты спрятал ее от меня?
Öyleyse neden benden sakladın?
Потом стрелявший оттащил тело Шелтона туда... и спрятал его под грузовиком.
Vuran adam Shelton'nın cesedini buraya sürüklüyor, Ve onu bu arabanın altına yuvarlıyor.
Ты притворился, что помогаешь Шерри с книжками, а сам в этом время спрятал ее замок и заменил его своим.
Ona kitapları için yardım edecekmiş gibi yaptığında, Onun kilidini cebine attın seninki ile değiştirdin
Итак, Эдди, где ты спрятал драгоценности?
Tamam.Şimdi Eddie, Mücevherleri nereye sakladınız?
Ты спрятал их здесь, Эдди?
Onları buraya mı sakladın, Eddie?
Ты... Ты спрятал их рядом с водонапорной башней, Эдди?
Sen.Onları su kulesinin yanına mı sakladın, Eddie?
Ой, я не могу, я их спрятал.
Yapamam, Çünkü onları gizli bir yerde saklıyorum.
Я вычислил координаты точек, спрятал их в своей татуировке и потом спроектировал их на стену.
Delme noktalarının koordinatlarını hesapladım, dövmemde gizledim ve duvara yansıttım.
Ну, если бы я знал, что вы придете, я бы спрятал ценные вещи.
Şey, eğer geleceğini bilseydim,.. ... iyi içkileri saklardım.
Ты спрятал её, верно?
Sakladiniz, degil mi?
Спрятал от меня ножик...
Kınında hançer saklıyordun demek!
Я спрятал Шпренгер во дворе специально для таких случаев.
Böyle bir durum için meydana Sprenger yerleştirmiştim.
Если так, то почему через 8 лет он поглупел и спрятал оружие дома, а перчатки – в баке?
Peki şunu bir açıklar mısın, 8 yıl sonra nasıl o kadar aptal oldu da cinayet silahını salonunda, eldivenlerini de çöpte bıraktı?
И он... вырезал из своей груди сердце и запер в сундук, а сундук тот спрятал на дне.
Ve sonunda göğsünü oyup kalbini çıkardı bir sandığa kilitledi ve sandığı tüm dünyadan sakladı.
Когда Адам и Ева вкусили плод Древа Познания Бог выгнал их из сада и спрятал Древо Жизни.
Adem ve Havva Tanrı'ya itaat etmeyip, "Bilgelik Ağacı" nın meyvesinden yediğinde RAB onları bahçeden çıkardı ve "Hayat Ağacı" nı sakladı.
А кто спрятал всех кукол и тетины ценные вещи, прежде чем соседки все растащили?
Komşular kapışmadan önce, teyzemin değerli eşyalarını çalan kimdi?
Он спрятал наших соседей в потайном месте.
Komsularimizi sakladi.
Отец спрятал ее на острове.
- Babası onu gizlice kaçırdı.
Однажды, ради шутки, я спрятал его ингалятор. У него дыхание перехватило от смеха!
Ayakların.